MA Bazarcix’ın köylerinde: Taş üstünde taş kalmamış 2023-02-12 09:10:27 MEREŞ - Bazarcix’in 6 mahallesinde yüzlerce ev yerle bir oldu, en az 107 kişi yaşamını yitirdi. “İsmin ne önemi kaldı?” diye soran bir yurttaşın yaşadığı derme çatma baraka, mahallelerin özeti oldu. Depremin merkez üssü olan Mereş’in Bazarcix (Pazarcık) ilçesinde koordinatör vali olarak görevlendirilen Kırıkkale Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, kentte arama kurtarma çalışmalarını tamamladıklarını açıkladı. Tekbıyıkoğlu, 872 enkazdan 41 yurttaşın canlı olarak kurtarıldığını ve toplam 413 yurttaşın yaşamını yitirdiğini belirtti. Tekbıyıkoğlu’nun açıkladığı verilere kırsal mahallelerin dahil olup olmadığı bilinmiyor. Ancak 156 kişinin yaşamını yitirdiği Büyüknacar Kocadere, Büyüknacar Fatih ve Büyüknacar Merkez kırsal mahallelerinin ardından deprem sonrası haber alınamayan Narlı bölgesindeki diğer kırsal mahallelerdeki bilanço resmi açıklamayla uyuşmuyor.  Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri olarak köyleri yerinde inceledik, yerinde görüntüledik.   GÖNÜLLÜLERLE YOLCULUK   Halkların Demokratik Partisi (HDP), sivil toplum örgütleri ve yöre derneklerinin kent sankinleriyle dayanışmak amacıyla başlattığı kampanyanın merkezinde kahvaltı yaptıktan sonra, İstanbul’dan kentin yaralarını sarmak için gelen Erkan Özdaş ve Enver Özmen ile Ortadoğu Sinema Akademisi Derneği’nden Ercan Altuntaş ile birlikte yola çıkıyoruz. Yurttaşlar kendi araçlarına gıda ve giyeceklerin içerisinde yer aldığı bazı kolileri yükledikten sonra Bazarcix’a bağlı olan ve daha önce belde olan Narlı Mahallesi’ne doğru yol alıyoruz. Yol boyunca depremden hasar gören yapılar göze çarpıyor.     Narlı merkeze girmeden Hatay yoluna saptıktan sonra mısır silolarının büyük bir zarar gördüğü ve bazı kısımlarının tamamen yıkıldığını görüyoruz. Ardından sırasıyla Karaçay, Osmandede, Ördekdede, Evri-Kümeevler, Evri merkez, Sarıerik ve Emiroğlu-Betizler kırsal mahallelerini görüntüledik.     KARAÇAY FELAKETTEN DÖNDÜ   İlk durağımız olan Karaçay, 60 hanelik bir mahalle. Deprem nedeniyle neredeyse yıkılmayan ve ağır hasar görmeyen ev kalmamış. Büyük hasar gören evlerinin bahçesinde bir masanın başında çay içen bir aileyi ziyaret ediyoruz. Gazeteci olduğumuzu anlayan yurttaşlar, hemen yaşananları anlatmaya başlıyor: “Enkaz altında Celal Akar yaşamını yitirdi. Tabi Celal’in evi yıkıldığında soba alev alıyor ve enkaz yanmaya başlıyor. Maalesef Celal yanarak yaşamını yitirdi. Tek başına yaşayan yaşlı bir kadın olan Elif Horoz ise yaralandı. Antalya’dan gelen yakınları enkazdan çıkardıktan sonra, onu Antalya’ya götürdü. Yoğun bakımdaki tedavisi sürüyor. Köyümüzde neredeyse yıkılmayan ev kalmadı. Biz de korktuğumuz için evlere giremiyoruz ve çadırda (AFAD çadırı) yaşıyoruz.”   Evlerde büyük hasara neden olan depremde sadece bir kişinin yaşamının yitirmesinin büyük şans olduğunu belirttiğimizde ise, bunun nedeninin ailelerin birçoğunun kış aylarında farklı kentler ve Avrupa’da yaşamasından kaynaklı olduğunu öğreniyoruz. Mahallenin iç kısımlarına girdikçe hasarın büyüklüğü kendisini daha fazla gösteriyor. Kimi evlerin tamamı, kimi evlerin de bir kısmı tamamen yıkılmış durumda. Birçok aracın da enkaz altına kaldığını görüyoruz.   Enkaz başında kimi eşyalarını çıkarmaya çalışan yurttaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulunduktan sonra ilerliyoruz.   ‘İSMİN ÖNEMİ Mİ KALDI?’     Derme çatma tek kişinin yaşayabileceği bir şekilde inşa edilen barakada yaşayan bir yurttaşla karşılaşıyoruz. Sigarısı elinden düşmeyen depremzede, perişan olduklarını belirtiyor; İsmini sorduğumuzda ise, “İsmin önemi mi kaldı?” diye sorarak, sonrasında “Akın” cevabı veriyor.   Akın, gönüllüler ve ağır hasar gördüğü evinde bulunan dolabından ihtiyaçlarını karşıladığını aktarıyor.     OSMANDERE’DE 4 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ   Karaçay’ın ardından Osmandede’ye gidiyoruz. 60 ile 70 arasında evin bulunduğu mahallede, 2’si çocuk 4 kişi yaşamını yitirmiş. 5 kişi birçok yerde olduğu gibi yurttaşların imkanlarıyla enkaz altından çıkarılmış. AFAD çadırları ve mahalleye yardımlar ise, 4 gün sonra ulaşmış. Mahalledeki bazı aileler halen başlarını koyacak bir çadıra ulaşamazken, evlerdeki durumun tıpkı Karaçay’daki yapılar gibi olduğunu görüyoruz.     ENKAZ ALTINDAKİ ‘UMUT’     Suriye’deki iç savaştan kaçarak Osmandede köyüne yerleşen ve evleri tamamen yıkılan bir aileyle karşılaşıyoruz. İki kız çocuklarını yitiren, bir oğulları da ağır yaralanan anne, geride kalan ailesi için yemek yaparken, ailenin diğer fertleri ise enkaz altında kalan motorsikletlerini çıkarmaya çalışıyor.     “Tehlikeli değil mi?” diye sorduğumuzda ise çaresiz bir şekilde, “Ne yapalım, tek ulaşım aracımız bu” yanıtı veriyor ailenin fertleri.   ÖRDEKDEDE’DE TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KALMAMIŞ   Bir sonraki durağımız olan Ördekdede Mahallesin'e vardığımızda, daha ağır bir tabloyla karşılaşıyoruz. 300 civarındaki ev ve işyerlerinin neredeyse tümü ya ağır hasarlı ya da yerle bir olmuş. 10’u çocuk toplam 33 kişinin yaşamını yitirdiği mahallede, birçok hayvan da ölmüş.   Mahalle sakinleri, depremin ikinci günü Mersin’den arama ve kurtarma ekiplerinin geldiğini, 2 kişiyi enkaz altında çıkardığını, ancak her ikisinin de sonradan yaşamını yitirdiklerini aktardı.     BAŞLICA İHTİYAÇ: ÇADIR   Yaşamını yitirenleri enkaz altından kurtaramadıkları için üzgün olduklarını belirten mahalleliler, yaralarını hep birlikte saracaklarını vurguluyor. En büyük ihtiyaçlarının ne olduğunu sorduğumuzda ise, “çadır” yanıtını alıyoruz.   Yerle bir olmuş evlerin molozlarının döküldüğü sokaklarda bitkin bir halde yürüyen yurttaşlardan bazıları öfkeli. Neden öfkeli olduklarını sorduğumuzda ise, muhtarlık binasında toplanan yardımların kendilerine ulaştırılmadığını belirtti.   GÖNÜLLÜLER İŞ BAŞINDA   Bizimle birlikte hareket eden gönüllüler, ihtiyaç sahiplerine beraberinde getirdiğimiz gıda ve giyimleri dağıtıyor. En çok battaniye, çadır, bakliyat, çocuk maması, yaşlı bezi, kadın pedi talep ediliyor. Yurttaşların bazı talepleri karşılanırken, bazıları ise not alınarak Kriz Masası’na bildiriliyor.     İhtiyaçlar bununla da sınırlı değil. Kronik hastalığı bulunan yaşlıların ilaçlarının karşılanması için mobil ekiplerin oluşturulması, ayrıca su ve elektrik sorununa da hızlıca çözüm bulunması isteniyor.   KÜRTLERİN ÇAY AŞKI!   Bir ateşin etrafında çember oluşturarak sohbet eden bazı yurttaşlar ise, ısrarla çay talep ediyor. Birçok ihtiyaçlarının dış kentlerden gelenler tarafından karşılandığını ancak çaylarının bulunmadığını belirten yurttaşlar, Amed’ten geldiğimizi söylediğimizde Kürtçe konuşmaya başlıyor. Gönüllüler ile yurttaşlar arasındaki “Herkes çadır ve gıda istiyor, Kürtler çay” espirisi ise, ağır tabloyu bir nebze de yumuşatıyor ve depremzedelerin gülümsemesini sağlıyor.   HERKES İHTİYACI KADAR İSTİYOR   Mahallede dikkat çeken bir başka durum ise, hiç kimse ihtiyacından fazlasını istemeyerek, “Bizden kötü durumda olanlar var, onlara dağıtın” demeleri. Bazı kişilerin, kameraları görmeleri üzerine ihtiyaçlarını dile getirmekten çekinmesi dikkatimizi çekiyor. Yurttaşların rahatça ihtiyaçlarını dile getirmesi için kameraları indirip, bu kez koliler içerisindekileri bizler dağıtmaya başlıyoruz.     EVRİ’NİN BİR MAHALLESİ YERLE BİR   Buradan Bazarcix’in en büyük mahallelerinden biri olan Evri’ye doğru yola koyuluyoruz. Birçok noktada yarıkların oluştuğu yolda az ilerlediğimizde, bir TIR’dan koliler indiren kişilerle karşılaşıyoruz. Aracımızı durduran Türkmeneli Derneği üyeleri, bazı kolilerin Evri’ye ulaştırılması için yardım talebinde bulunuyor. Derneğin iki üyesi, bazı kolileri aracımıza yükledikten sonra yolumuza devam ediyor ve birçok evin yerle bir olduğu Evri’ye ulaşıyoruz.     Yaklaşık 2 bin nüfusu bulunan Evri’de, yol boyu yerle bir olan evler ve evlerin bahçelerinde çadır kurarak zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veren ailelerle karşılaşıyoruz. Buradaki ilk durağımız ise, mahalle merkezinin kırsalında bulunan Evri-Kümeevler oluyor.   KÜMEEVLER YOK OLDU!   Dağların arasındaki 15 evin tümü tamamen yıkılmış. Sadece yıkılan evler değil, bir o kadar da ahır yıkılmış. Buradaki can kaybı ise en az 14. Çünkü hastaneye kaldırılan kişilerin durumları bilinmiyor. Yaşamını yitirenlerden 7’si aynı aileden; Ramazan, Sultan, Döne, Hasan, Sevcan, Mehmet ve Yunus Kızık. Yurttaşlar, hangilerinin çocuk olduğunu sorduğumuzda ise yanıt vermekte zorlanıyor. Akraba olan Cuma ve Cafer Aksumur’un da yaşamını yitirenlerden olduğunu öğreniyoruz. Bir çocuğun ise, deprem sırasında enkaz altında kaldığı ve devrilen sobadan yükselen alevlerle yandığını aktarıyor mahalle sakinleri.   Ayrıca yüzlerce hayvan ölmüş. Enkaz altındaki hayvanların cansız bedeni koku yaymaya başlamış bile. Ancak yurttaşlar, başlarını sokacak çadırdan, bir baraka inşasıyla uğraştıkları için bu durumla ilgilenmiyor.   DİNMEYEN GÖZYAŞLARI   Bazı yurttaşlar, yaşayan hayvanları için de ahırları onarmaya çalışıyor. Bazılarının ise bu mecali kalmamış; kuruyan bir çeşmenin başında yaktıkları ateşin etrafından bir yandan ısınmaya çalışırken, diğer yandan yitirdikleri canları için gözyaşı döküyorlar. Çocuklar ise, hiçbir şeyden habersiz bir şekilde sağ kalan hayvanlarla oynuyor.     Yurttaşları yaşadıkları acıyla baş başa bırakırken, yeniden Evri merkeze dönüyoruz. Tepelik bir noktada deprem nedeniyle yaşanan tahribat daha da görünür oluyor. Yurttaşlar, bazı noktalarda ihtiyaçlarını karşılama telaşında, bazı evlerin bahçesinde ise AFAD’dan gelen çadırları kurmakla meşgul.   EN AZ 40 CAN KAYBI     Gönüllülerle birlikte mahallenin ana caddesinde bir yandan kolileri dağıtıyoruz, diğer yandan yaşadıkları sorunları dinliyoruz. En az 40 kişinin can verdiği Evri merkezde yurttaşlar, en çok çadır talep ediyor. Çocuklar yıkılan okullarının etrafından oyun oynarken, ebeveynleri ise çocuklarının üşümemesi için sıcak elbise bulma telaşında.   HER YER ENKAZ     Evri’nin ardından Sarıerik’e gidiyoruz. 60 hanelik köyde 17 ailenin yaşadığını öğreniyoruz. Bu köyde de 3 kişi yaşamını yitirmiş. Her evin önünde AFAD çadırları kurulurken, köyün Avrupa’da yaşayan fertleri tarafından gönderilen yardımlar da ev ev dağıtılıyor.     Son durağımız Emiroğlu’nun Betizler obası oluyor. Evlerdeki tahribat nedeniyle mahalle, ağır bir savaşın yaşandığı bir yer görünümünde. Her sokak molozlarla dolu. 56 haneli obada, yakınları ve komşuları tarafından enkaz altından çıkarılan 6’sı çocuk 12 kişi yaşamını yitirmiş.   MA / Azad Altay - Abdurrahman Gök