ÖHD: Cezaevlerindeki iddialar için soruşturma başlatılmalı 2023-02-09 16:48:06   AMED - ÖHD Genel Merkez Hapishaneler Komisyonu, Mereş’te meydana gelen depremin akabinde Malatya E Tipi, Maraş Türkoğlu ve Hatay T Tipi cezaevlerinde yaşanan iddialara ilişkin soruşturma başlatılmasını talep etti.    Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Hapishane Komisyonu, 6 Şubat Pazartesi günü sabaha doğru merkez üssü Mereş’te meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrası Malatya E Tipi, Maraş Türkoğlu ve Hatay T Tipi Cezaevlerinde yaşanan iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı.    ‘KADIN MAHPUSLARA TECAVÜZ İDDİASI’   Cezaevlerinde çekildiği iddia edilen korkunç görüntülerin kamuoyu ile paylaşıldığı hatırlatılan açıklamada, “Kamuoyuna yansıyan görüntülerde bahsi geçen hapishanelerde tutulan mahpuslar elleri ters kelepçeli bir şekilde yere dizilmiş vaziyette olup, birçok mahpusun yüzü kanlar içindedir. Yine bahsi geçen hapishanelerde bazı mahpuslara jandarma tarafından ateş açıldığı ve kadın mahpuslara tecavüz edildiği iddiaları mevcut olup bu iddiaların doğruluğu teyit edilememiştir” denildi.    ‘TARAFIMIZA BİLGİ VERİLMEDİ’   Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Mersin Şubesinin yaşandığı iddia edilen olaylar ve aileler tarafından yapılan başvurular üzerine Türkoğlu ve Hatay T Tipi Cezaevlerine ziyaret gerçekleştirdiği aktarılan açıklamada, “Yapılan ziyaretlerde Maraş Türkoğlu Hapishanesi’nde yetkili kimse olmadığından ve hapishanenin kısmi barınma merkezi olarak kullanılmasından ötürü mahpuslarla görüşme yaptırılamayacağı ve tüm tutuklu ve hükümlülerin başka hapishanelere sevk edileceği bilgisi tarafımıza verilmiştir. Yine Hatay T Tipi Hapishanesi’ne yapılan ziyaretlerde hapishane yetkilileri hapishanede olmadığından jandarma komutanı ile gerçekleştirilen görüşmede; ‘adli mahpuslar tarafından isyan çıkartıldığı, bu nedenle müdahale gerçekleştirildiği’ bilgisi tarafımıza verilmiş, ancak yaşamını yitiren ve yaralanan mahpuslara ilişkin tarafımıza herhangi bir bilgi verilmemiştir. Ziyaret eden üyelerimizce hapishane önünde çok fazla otobüs olduğu ve hapishanede dumanlar olduğu gözlemlenmiş yine çevre köylerden de hapishaneye birçok ambulans ve helikopter geldiği bilgisi edinilmiştir. Yine benzer iddiaların söz konusu olduğu Malatya E Tipi Hapishanesi’ne de şubelerimizce ziyaret planlaması yapılmakta iken hapishaneden sevklerin yapıldığı ve hapishanenin boşaltıldığı bilgisi edinmemiz üzerine ziyaret programımız durdurulmuştur” diye belirtildi.    ‘GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI’   Sanal medyaya yansıyan görüntülerden sonra kamuoyunda tepki oluşması sebebiyle Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün yapmış olduğu açıklamaya dikkati çekilen açıklamada, şöyle denildi: “Bilindiği üzere devletin mahpuslara karşı başta yaşam hakkı olmak üzere maddi ve manevi varlığını koruyucu tedbirler olmak üzere yerine getirmesi gereken yükümlülükleri vardır. Mahpusların yaşam hakkı ile beden ve ruh bütünlüğünün korunması, hapishanelerde öncelikle güvence altına alınması gereken bir husustur. Dolayısıyla mahpusların yaşam hakkı ile ruh ve beden bütünlüğünün korunması cezaevi idaresinin temel yükümlülüğüdür. Diğer taraftan kurum içerisinde mahpusların yaşam hakkı ile beden ve ruh bütünlüğünü tehdit eden fiziksel koşullara karşı ya da hapishane personelinin bu yöndeki fiili uygulamalarına karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.”    ‘SORUŞTURMA BAŞLATILSIN’   Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Kamuoyuna yansıyan iddia ve görüntülerde hapishane idarelerinin doğrudan bu yükümlülüklere aykırı hareket ettiği açıkça görülmektedir. Her ne kadar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından yasal mevzuat çerçevesinde müdahale yapıldığı iddia edilmişse de ulusal ve uluslararası mevzuat hapishanelerde yaşam hakkının ihlalini gerekli kılacak bir düzenleme öngörmemiştir. Dolayısıyla ivedi olarak hayatını kaybeden mahpusların baro temsilcileri eşliğinde otopsisi yapılarak ölüm nedenleri kamuoyuna açıklanmalı; bağımsız ve tarafsız insan hakları örgütlerinin söz konusu hapishanelerde inceleme yapması gerekmektedir. Ayrıca gerçekleştirilecek inceleme ve araştırmalar neticesinde ulusal ve uluslararası mevzuat hükümlerine aykırı davrandığı tespit edilen personel ve yetkililer hakkında adli ve idari soruşturma başlatılmalıdır.”