Siren sesleri dışında devlet yok Amed'te evi yıkıldı Semsûr'a koştu 2023-02-09 13:25:30   SEMSÛR - Harabeye dönen Semsûr’da devletin sadece siren sesleriyle varlık gösterdiğini belirten HDP Kriz Masası çalışanları destek çağrısında bulunurken, Amed’te evi yıkılan Süleyman Bayram, yaralarını sardıktan sonra Semsûr'a gitti.    Mereş’in Bazarcix merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerden etkilenen kentlerden biri olan Semsûr’da, yüzlerce bina yıkılırken, bine yakın kişi yaşamını yitirdi, 10 binlerce kişi de yaralandı. Kentte arama kurtarma çalışmaları devam ederken, sivil toplum örgütleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) oluşturduğu kriz merkezinin çalışmaları devam ediyor.   DEVLETİN BELİRTİSİ SİREN SESLERİ!   Kriz merkezinde Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) adına yer alan Şerefhan Aydın, Amed’ten geldiklerini belirterek, “Buranın durumunu gördük. Durum çok kötü. Gelmeden önce lokal yıkımların olduğunu duyduk, fakat gördük ki kentteki binaların yüzde 95’i oturulamaz durumda. Burada büyük bir trajedi var. Sorumlusu olan devlet ise burada yok. Devlete ait hiçbir kurum burada çalışmıyor. Ambulans ve polis araçları üzerindeki siren sesleri dışında devlet yok. Sadece 2-3 kişiyi tek göndermişler. Onu da ‘burada varız’ demek için yollamışlar. Sorumluluk bizlerin omuzlarına yüklendi” dedi.   ACİL İHTİYAÇLAR   Ülkenin dört bir yanından gelen ihtiyaç malzemelerini halka ulaştırmaya çalıştıklarını söyleyen Aydın, “Bütün ilçelerde sorumlu arkadaşlar belirledik. Her ilçenin ve köyün ihtiyaçlarını tespit ederek onlara yardım gönderiyoruz. Burada kentte iki depo belirledik. Gelen yardımları buralarda , tespit ettiğimiz yerlere gönderiyoruz. Halkımızın çok ihtiyacı var. Özellikle şu an acil olarak çadır ve sobaya ihtiyaç var. Burada hava çok soğuk ve insanlar hala dışardalar. Acil olarak bu ihtiyacı karşılamamız gerekiyor. Yine gelen yardımları dağıtabilmemiz için pikap tarzı araçlar gerekiyor. Mahallelerde yardımları dağıtmak için küçük araçlara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.   'İNSAN GÜCÜNE İHTİYAÇ VAR'   Birçok kentten gelen gönüllüler olduğunu kaydeden Aydın, herkesin elinden geldiğince yardım etmek istediğini söyledi. Aydın, şöyle dedi: “Özellikle gençlerimizin buraya gelmesi gerekiyor. Onlara çok ihtiyacımız var. Hala enkazların altında insanlar var. İnsan gücüne ihtiyacımız var. Burada teknik destek sunmaya geldik, fakat o kadar ihtiyaç var ki sıra ona gelmiyor. Halk kendi imkanlarıyla ayarladığı kepçe ve kazmalarla enkazların üzerine çıkıp, yakınlarını kurtarmaya çalışıyor.”    AMED’DE EVİ YIKILDI SEMSÛR’A KOŞTU   Amed’de evi yıkılan ancak yaralarını sardıktan sonra gönüllü olarak kente gelen Süleyman Bayram da, gençlere şöyle seslendi: “Her nerede olursanız olun yardım için deprem bölgelerine gelin. Kim nereye yakınsa bir an önce oraya gitsin ve yardım etsin. Amed’te evim yıkıldı ama burada daha fazla ihtiyaç var. Buranın durumu bizimkinden daha beter. Yine Mereş, Dîlok, Hatay her yerin durumu kötü. Yardım etmek sadece enkaz altında birilerini çıkarmak değildir. Burada insani ihtiyaçları dağıtmakta bir yardımdır. Yardımlar bir dakika erken ulaşsa o kadar iyi olur” diye belirtti.    'HALKTAN BAŞKA KİMSE YOK'   Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinden gelen Ercan Çam, “KESK adına geldim. Buradaki durum çok kötü. İnsanların ihtiyaçları çok fazla. Gönüllüler dışında burada kimse yok. Herkese ulaşmaya çalışıyoruz, lakin bizde sınırlı bir yere kadar ulaşabiliyoruz. İmkanlarımız kısıtlı. Elimizden geldiği kadar halkımıza yardım ediyoruz. Yakınlarını arayanların yeme ve içmeden ziyade yakınlarına ihtiyaçları var. Halktan başka kimse yok. Halkın buralara koşması gerekiyor” çağrısında bulundu.   BİRLİK VE DAYANIŞMA GÜNÜ’   Riha’dan kente gelen Dilan Taş ise, şunları belirtti: “Bizim de ilçemizde yıkım oldu ama buradaki yıkım çok daha fazla olduğu için buraya geldik. Kriz masasına gelen yardımların dağıtılmasına yardımcı oluyoruz. Köylere, ilçelere her yere yardım dağıtıyoruz. Buranın durumu çok kötü. Herkesin buraya el uzatması gerekiyor. Bugün birlik ve dayanışma günüdür. Herkesin elinden geldiği kadar bu dayanışmaya dahil olması gerekiyor. Tez elden  ihtiyaçları karşılamamız gerekiyor.”    MA / Ömer Akın - Ahmet Kanbal