Gazeteci Balekanî: İran’daki eylemlerin devrime dönüşme olasılığı var 2023-02-01 09:01:50 WAN - İran’da süren eylemleri yakından takip eden gazeteci-yazar Ikram Balekanî, aylardır süren eylemlerin halklar arasında bir birlikteliği yaratmaya başladığını ve bu birlikteliğin Rojava Devrimine benzer bir devrime dönüşme olasılığı taşıdığını söyledi.    İran’da 13 Eylül’de “Ahlak polisi” tarafından işkence edilen Jîna Emînî’nin, 16 Eylül’de tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmesiyle başlayan eylemler sürüyor. 5’inci ayında süren eylemlerde şu ana kadar en az 522 kişinin katledildiği ve onlarca kişinin ise idam edildiği belirtildi. Gözaltına alınıp tutuklanan binlerce kişi arasında 172’si aktivist, 61 gazeteci, 50 siyasetçi, 32 hukukçu, 26 tiyatro ve sinemacı, 24 yazar, 23 kadın savunucu, 21 sporcu, 14 sanatçı, 5 şair ve 8 akademisyen de yer alıyor. İran’da süren eylemleri yakından takip eden gazeteci-yazar Ikram Balekanî, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.   EYLEMLER 5'İNCİ AYINDA DEVAM EDİYOR   Rojhilat ve İran’da eylemlerin sürdüğünü ve eylemlerin “Kadınların Devrimi” şeklinde tanımlandığını kaydeden Balekanî, eylemlerin başlaması ile rejimin internet ve telefon bağlantılarını kestiğini söyledi. Rejimin internet bağlantılarını keserek eylemlerin duyulmasının önüne geçmeye çalıştığını belirten Balekanî, “Ancak rejimin tüm engellemelerine rağmen halk devrim ateşini harlamaya ve eylemlerini duyurmaya devam ediyor. Eylemler ilk olarak tüm İran’a yayılmasına rağmen şu an büyük çoğunlukta Kurdistan ve Belucistan’da devam ediyor. Belucistan’da özellikle Cuma namazı çıkışı eylemler ve yürüyüşler gerçekleşiyor. İran kentlerinde genellikle halk evlerin damlarında sloganlarla eyleme destek veriyor ve rejime karşı ses çıkarıyorlar. Kurdistan’da ise genellikle gruplar halinde sokaklarda eylemler yapılıyor” bilgisini paylaştı.   ÖZGÜRLÜK VE ORTAK YAŞAM   Halkın eylemlerle özgürlük talebinde bulunduğuna vurgu yapan Balekanî, “Özgürlük talebi tüm İran halkları tarafından isteniliyor. Tabi bu özgürlük talebinde Kürtler de özgürlük istiyor ancak diğer İran halklarının özgürlük anlayışından farklı bir özgürlük. Kürtlerin istediği özgürlük, kimlik, dil ve kültürlerinin tanınarak halkların ortak yaşamı şeklinde. Bu nedenle, İran’ın tamamında bir özgürlük talebi var ancak bu talep bölgelere ya da halklara göre değişiklik gösteriyor. Özgürlük talebinin yanında yine halklar, İran İslam Cumhuriyeti’ni istemiyor. Rejim değişikliği istiyor” diye konuştu.   ‘HALK REJİMDEN KORKMUYOR’   Halkın gösterdiği eylemselliğe karşı rejimin halka şiddetle yaklaştığını ifade eden Balekanî, “Aslında rejim, Suriye’de olanları bildiği için halka gösterdiği şiddetin dozajını bile isteyerek yükseltmemeye çalışıyor. Buna rağmen şimdiye kadar 600 kişi rejim güçleri tarafından katledildi. Bu katledilenlerin arasında onlarcası da çocuk.  Rejim baskı, işkence ve öldürmelerle eylemleri sonlandırılmayı amaçladı ancak rejimin tüm uygulamalarına karşı halk geri adım atmıyor. Çünkü 44 yıldır halk bu rejimin baskısı altında ve halk artık susmak istemiyor. Dolayısıyla idamlar, işkence, öldürme, tutuklamalar halk için yeni bir şey değil, bu nedenle halk artık rejimden korkmuyor. Dikkat çekilmesi gereken bir diğer nokta ise rejimin Kurdistan ve Belucistan’da halka yaklaşımı ile diğer yerlerde yani Farslara yaklaşımı bir değil. Bu iki eyalette rejim halka daha fazla saldırıyor. Öyle ki zaten bugüne kadar katledilenlerin çoğu Kurdistan ve Belucistan eyaletlerinde oldu” dedi.   ORTAK BİR KONSEY   Şu an farklı tarzda eylemlerin sürdüğünü kaydeden Balekanî, “Ne halk eski halk, ne de rejim eski rejim. Eylemlerin başlamasıyla birlikte artık halkın ölüm korkusunu üzerinden attığını görüyoruz. Rejim birçok kez ‘ahlak polisi’nin kaldıracağına dair açıklamalarda bulunmasına rağmen halk artık rejime kulak asmadı. Çünkü halk ‘ahlak polisi’nin kaldırılmasının sorunu çözmeyeceğini fark etti. Çünkü halkın artık farklı bir talebi var; halk rejim değişikliği ve özgür bir yaşam istiyor. Eylemler halen sürüyor. Elbette ki ilk çıkış sürecine bakıldığında eylemlerin büyüklükleri ile şu an arasında fark var. Fakat bu eylemler şu an ki haliyle sürmesi halinde yetersiz olacak. Ama İran’da bulunan muhalifler ile Kürtlerin bir araya gelip ortak şekilde bir konsey oluşturmaları halinde eylemler daha da güçlenecek. Bunun olması halinde sadece İran’da değil tüm dünyada gelecek devrime selam verilir” diye belirtti.   ROJAVA DEVRİMİ GİBİ…   Rejim tarafından yapılan gözaltı, tutuklama, idam ve katledilmelere bakıldığında eylemlerin tüm İran’a yayıldığının göstergesi olduğunu ve halkların birlikte mücadelesinin görülebileceğini kaydeden Balekanî, “Bu eylemlerde sıradan halk kesimleri ya da tek bir halk direnmiyor. Çünkü gözaltı ve tutuklamalara bakıldığında aktivist, gazeteci, siyasetçi, hukukçu,  tiyatro ve sinemacı, yazar, kadın savunucu, sporcu, sanatçı, şair ve akademisyenlerin olduğunu görüyoruz. Bu da esasında bir halklar devrimi olduğunu gösteriyor. Bu Rojhilat Kurdistan’ı için büyük bir başarı. Bu enerji nasıl ki Rojava’da devrime ön ayak oldu ve Rojava devrimi tüm dünyada selamlandı, İran’da da böyle bir durumun gerçekleşmesi olası. Ki Rojava devrimi ile bugün İran’da halklar artık Kürtlere daha sempati duymaya başladı. Bugün tüm İran’ın ‘Jin jiyan azadî’ demeye başlaması esasında bunun en büyük göstergesi durumundadır” şeklinde konuştu.   Ikram Balekanî, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu eylemler eski eylemler gibi değil. Çünkü 44 yıllık İslam rejiminde ilk defa halklar bu kadar birbirine kenetlendi ve üniversiteler dahi herkes bu eylemlere destek verdi. Özellikle kadınlar öncülüğünde başlayan bu eylemler, bu yüzyılın kadın yüzyılı olduğuna en büyük işaretlerden biri. Kadın mücadelesi tüm faşist ve diktatörleri yıkacak güçtedir. Bu eylemler bir devrime dönüşmeye gebe.”   MA / Cengiz Özbasar