Bêkes Qadir: Kürtlerin birliği tüm siyasi güçlerin boynunun borcudur 2023-01-14 09:03:49 AMED - Kurdîstan Emekçiler Partisi Politbüro Üyesi Bêkes Qadir, Türkiye’nin Federe Kurdîstan Bölgesi’ne yönelik saldırılarını işgal politikası olarak gördüklerini belirterek, Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanması tüm siyasi partilerin boynunun borcu olduğunu söyledi.    Türkiye'nin, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları, Federe Kurdîstan Bölgesi'nin Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarında kimyasal silah kullanımı gündemdeki yerini korurken, Rojhilat (Doğu Kurdistan) kentlerinde ise İran rejimine karşı başlayan direniş sürüyor.    Partiya Zehmetkêşên Kurdîstan (Kurdîstan Emekçiler Partisi ) Politbüro Üyesi Bêkes Qadir, Türkiye'nin saldırıları ve Kürtlerin gündemindeki politik süreçler üzerine Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.    ‘KÜRTLER’İN MÜCADELESİ DESTEKLENİYOR’   Kurdistan'ın 4 parçası üzerinde birlik ve bütünlüğün sağlanmasının önemine değinen Qadir, “Birlik ve bütünlük, Kurdistan'ın tüm siyasi güçlerinin boynunun borcudur. Ortak bir ulusal strateji geliştirmeliyiz. Bu birlik ve strateji, tüm Kurdistan'ın isteğidir. Böylelikle hem bölgesel düzeyde hem de uluslararası düzeyde, çalışmalarımızı ve mücadelemizi güçlendirebiliriz. Sahip olduğumuz fırsat, geçmiş ve gelecek arasındaki farkı da yaratır. Geçmişte Amerika ve Avrupa başta olmak üzere,  uluslararası toplumlar, Kurdistan'ın kurtuluş hareketlerini desteklemişti. Yeni bir fırsat yaratıldı. Kürt halkının emeği ve mücadelesi, uluslararası düzeyde destekleniyor. Bu destekten yararlanmaya çalışmalı ve desteği artırmalı ki, işgalci ülkelerde kimliğimizi güvence altına alabilelim” dedi.    DEMOKRASİ VE DİYALOG YOLU    Kurdistan’ın kuzeyinde, batısında ve doğusundaki Kürtlerin anadilde eğitim alma haklarının olmadığını hatırlatan Qadir, Kürt halkının bu durumu kabullenmemesi gerektiğinin vurguladı. Kürt halkının, hak ve taleplerine kavuşması adına mücadelenin önemli olduğunu dile getiren Qadir, “Ortadoğu'da Kürtler yok sayılamaz. Çalışmalarımızı ve mücadelemizi ilerletmek hakkımızdır. Çabamız ve isteğimiz Kürtlerin haklarını barış, demokrasi ve diyalog yoluyla kazanmaktır. Ancak Kurdistan'ı işgal eden devletler, Kürt halkının emek ve mücadelesine karşı, silah ve güç kullanmaya devam etmekte ve Kürt sorununun çözümü için diyalog masasına gelmemektedir. İran, Suriye, Türkiye ve Ortadoğu'daki Kürt sorunu barışçıl bir şekilde çözülmeden, istikrar ve güvenlik sağlanamaz. Bugün Kürtler, bu devletlerdeki demokratik değişimler, istikrar için önemli bir unsurdur. Bu nedenle bugün hepimiz hak ve özgürlüklerimizi güvence altına almalıyız. Kurdistan’daki siyasi güçleri iç sorunlarını ve çatışmalarını bir kenara bırakıp, temel hedeflerine ulaşmaya çalışmalıdır” diye konuştu.    ‘ROJHİLAT DİRENİŞİ DESTEKLENMELİ’    Tüm Kürtlerin Rojhilat’taki (Doğu Kurdistan) direnişi desteklenmesinin önemini ifade eden Qadir, şöyle devam etti: “Doğu Kurdistan halkının dış desteğe değil, Kurdistan'ın diğer tüm parçalarındaki Kürtlerin desteğine ihtiyacı var. Başurê Kurdistan’daki, Zorluk Partisi, Komünist Parti olarak, Kurdistan halkının demokratik hakları için gösteri düzenleyip taleplerine destek verdik. Bu nedenle tüm Kurdistan ve uluslarının, Rojhılat halkının, meşru taleplerini desteklemesi gerekir. Haklarını talep ediyorlar ve bunun sonucunda zulme uğruyor,  idam ediliyorlar ve işkence görüyorlar. Bunların tamamı hak mücadelesidir. Bu temelde Kürtlerin birbirine destek vermesi, Kürt halkı için oldukça önemlidir.”    ‘TÜRKİYE VE İRAN İŞGALCİ’    Qadir, Irak Hükümetinin Başur (Güney Kurdistan) halkını yok saydığını sözlerine ekleyerek, “Kurdistan güçlerinin çalışmalarına ve mücadelelerine gerekli desteği sağlayamıyoruz. Bugün Güney Kurdistan, hassas bir süreçten geçiyor. Güney Kurdistan'da, Türkiye ve İran'ın işgalci politikası hakim. Bu da bir takım sorunları da beraberinde getiriyor. Kurdistan Bölgesel Hükümeti'nin Türkiye ve İran’la olan ticari ilişkilerinden kaynaklı, Kurdistan'ın diğer parçalarına yönelik tarafsız bir politika izliyor. Ancak Güney halkı olarak Kürdistan'ın diğer taraflarının emeğini ve mücadelesini destekliyor, bunu milli ve manevi bir görev olarak görüyoruz” diye belirtti.    ORTAK MÜCADELE VURGUSU    Kurdistan'ın dört parçasında siyasi güçlerin birlik ve beraberlik ekseninde ortak bir politika geliştirmesinin önemine değinen Qadir, sözlerini şöyle tamamladı: “Mevcut tehditlerle yüzleşip, mücadeleyi büyütmek için en güçlü silahımız, birlik ve beraberliktir. Tüm siyasi partilere ve güçlere çağrımız, farklılıkları bir kenara bırakıp, birlik ve beraberlik yönünde adımlar atılmasıdır.”