Devrime adanmış bir hayat: Menal Mêrdîn 2023-01-11 09:01:16   İZMİR - Şengal'de suikast sonucu katledilen Mehmet Emin Karatay’ın ağabeyi Hüseyin Karatay, "Kardeşim yaşamının 43 yılını mücadeleye adadı. Mücadelsi son nefesine kadar da sürdü" dedi.    Şengal Özerk Yönetimi 4 Ocak’ta, 43 yıldır devrim mücadelesi veren Mehmet Emin Karatay’ın (Menal Mêrdin) 2 Ocak’ta Şengal’e bağlı Tilezêr kasabasında Türkiye ve KDP ortaklığında bir suikast saldırısı sonucu yaşamını yitirdiğini açıkladı.    Karatay, 1959 yılında Mêrdîn’in Nîsêybîn ilçesinin Tinatê köyünde doğdu. Köyde yaşayan ailenin bir kısmı, yaşadığı ekonomik sorunlardan dolayı 1970’li yıllarda İzmir’e göç etmek zorunda kaldı. Karatay da çalışmak için 1976 yılında İzmir’e geldi. Karatay, 17 yaşında geldiği İzmir’de, kimi zaman fırında çalışarak kimi zamanda simit satarak ailesine katkı sundu.   ASKERLİĞİ BIRAKTI PKK’YE KATILDI    İzmir’de iki yıl çalıştıktan sonra zorunlu askerliğini yapmak için Kars'a giden Karatay, acemi birliğini tamamladıktan sonra İzmir’e geldi. Karatay’ın kardeşi Ramazan Karatay Kürtlere yönelik asimilasyon ve baskı politikalarına karşı 1979 yılında PKK'ye katıldı. Mehmet Karatay da askerden 10 günlük izinle geldiği İzmir’de beraber büyüdüğü kardeşi Ramazan Karatay’ın PKK'ye katılmasından etkilenerek, katılım yaptı. Mehmet Karatay, 8 yıl sonra 1987 yılında Batman'da gözaltına alınarak, tutuklandı.   25 YIL TUTUKLU KALDI    Batman’da tutuklanan Karatay daha sonra Diyarbakır Cezaevi’ne götürüldü. Bir işkence merkezine dönen Diyarbakır Cezaevi’nde Karatay günlerce işkence gördü. İşkenceciler tarafından parmakları kırıldı, tırnakları çekildi. Vücuduna verilen elektrik nedeniyle Karatay parmaklarını kullanamadı. Karatay, işkenceye ilişkin iç hukukta sonuç alamayınca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Karatay’ın AİHM başvuruları nedeniyle Türkiye tazminat ödemeye mahkum edildi.    Karatay Êlih, Amed, Mêrdîn, Bursa, Çanakkale, Aydın, Nazili, Bergama, İzmir ve Amasya olmak üzere farklı cezaevlerinde tam 25 yıl tutuklu kaldı.    ŞENGAL'E GİTTİ   Karatay’ın kardeşi Ramazan Karatay 1987 yılında Mêrdîn’de çıkan bir çatışmada yaşamını yitirirken, yeğeni Kerim Karatay da, 2010 yılında Şirnex’te askerlerle çıkan çatışmada yaşamını yitirdi.    Karatay 2013 yılında tahliye olduktan sonra memleketi Nisêbîn’de yaşamını sürdürme kararı aldı ve 2016 yılına kadar burada yaşadı. Fakat DAİŞ'in 2014 yılında Şengal'e saldırması ve Êzîdîlere yönelik katliam yapmasından etkilenen Karatay, ailesine Êzîdî halkıyla dayanışmak ve Êzîdî halkını daha yakından tanımak için Şengal’e gitmek istediğini söyledi. 2016 yılında Şengal'e giden Karatay, orada bulunduğu sırada Êzîdî halkının yaşadığı katliamların duyulması ve Ezîdî halkının inanç ve kültürlerinin unutulmaması için kitap çalışması yürütüyordu. Karatay, kitap çalışmasını tamamlayamadan yaşadığı evde suikast sonucu katledildi.   DEVRİME ADANMIŞ BİR HAYAT    25 yılı cezaevinde olmak üzere 43 yıldır yaşamını mücadeleye adayan Karatay’ın ağabeyi Hüseyin Karatay ve yeğeni Mustafa Karatay, Mehmet Emin Karatay’ı anlattı. Hüseyin Karatay, kardeşinin sürekli barış umuduyla yaşadığını, herkes tarafından çok sevildiğini söyledi. Hüseyin Karatay, “Kardeşim yurtseverdi. Herkesle çok iyi anlaşıyordu. Çünkü fedakar bir insandı. Cezaevinde kaldığı süreçte birçok işkenceye maruz kaldı. Ancak bunlara karşı sürekli mücadele etti. Kardeşim 90’lı yıllarda cezaevindeki baskılara karşı açlık grevlerine girdi. Talepleri karşılanmayınca açlık grevini ölüm orucuna çevirdi. Biz cezaevini ziyarete gittiğimizde sürekli moralliydi. Arkadaşları tarafından da çok seviliyordu. Yaşamı 43 yıl boyunca hiç ara vermeden mücadele ile geçti. Son nefesine kadar da bu sürdü” dedi.   'HEP MORALLİYDİ'    Karatay’ın yeğeni Mustafa Karatay da, amcasını cezaevinde tanıdığını söyledi. Amcası Karatay’ın görüşüne gittiğini belirten Mustaya Karatay, “Amcamla, Gaziantep Cezaevi’nde ziyaretine gittiğimde tanımıştım. Çocuk olduğum için koğuşa girebilmişti. Daha sonra ki süreçlerde ninemle, amcamın kaldığı tüm cezaevlerine gittim. Ne zaman onu görsem hep morali yüksekti. Bize de yaşamın karşısında moralimizin yüksek olması gerektiğini sürekli söylerdi. Kendisini geliştirmeye, okumaya çok merakı vardı. Bunun için sürekli bir uğraş içerisindeydi" ifadelerini kullandı.    'SUİKAST HALKLARA YAPILDI'    Amcasının Êzîdîlere halkına yönelik zulme dayanamadığını ve gittiğini aktaran Karatay, "Ondan sonra haber alamadık. Amcam Êzîdî halkının yaşadıklarına ilişkin bir kitap çalışması yürütüyordu. Bu sırada suikaste uğradı. Faili henüz belli olmasa da, biz bu saldırıyı kaleme, söze, insanın özüne ve halklara karşı yapılan bir saldırı olarak değerlendiriyoruz. Halklarımızın buna karşı barış çağrılarını daha da yükseltmesi gerekiyor. Ancak böyle zafere ulaşabiliriz” diye konuştu.     MA / Delal Akyüz