'Sistem, çocuğu hizmet nesnesi olarak görüyor' 2023-01-08 09:03:17   ADANA - Derinleşen yoksullukla birlikte çocukların her alanda daha fazla istismar edildiğine dikkat çeken Sosyolog Taner Taş, "Modern dünyanın en büyük problemi de çocuğun nesneleştirilmesidir. Sistem çocuğu kendisine hizmet edecek bir nesil olarak görüyor" dedi.    AKP iktidarının politikalarından kaynaklı artan hak ihlalleri, bazen cezaevlerinde tutukluların en insani haklarına müdahale, bazen kadınların yaşam haklarının elinden alınmasıyla, bazen inşaatlarda iş güvenliği önlemi alınmadan çalıştırılan işçilerin yaşamını yitirmesiyle karşımıza çıkıyor. Şüphesiz en savunmasız bireyler olarak en büyük hak ihlallerini çocuklar yaşıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin "Türkiye’de Çocuk Olmak" başlıklı raporuna göre 5-17 yaş grubunda olup çalışan çocuk sayısı 720 bin. Son on yılda yoksulluk nedeniyle çocuk yaştayken çalışmak zorunda bırakılan 300’ü 15 yaşının altında, en az 616 çocuk çalışırken yaşamını yitirdi. Rapora göre, ekonomik nedenlerle ailesinin bakamadığı çocuk sayısı 2002’de 12 bin 75 iken, bu sayı Ağustos 2022 itibarıyla 146 bine yükseldi.    'ÇOCUK NESNELEŞTİRİLİYOR'    Sosyolog Taner Taş, çocukların çalıştırılması sorununun 16’ncı yüzyıldan günümüze kadar farklı alanlarda karşımıza çıktığını belirtti. Taş, " 'Çocuk işçiliği' günümüzün problemi olmamakla birlikte, kentli/devletli uygarlığın varlığından günümüze kadar gelen bir problem. Açıkçası ‘çocuk işçiliği’ çok köklü ve tarihsel olarak sömürüye açık bir konu. 16’ıncı yüzyılda nasıl ki çıkrık tezgahlarında veya farklı fabrika tezgahlarında çocuklar işçi olarak kullanılmış ise bugün de çalıştırılıyorlar. Kapitalizmin doğuşundan bu güne çocuk emeğinin istismarıyla karşı karşıyayız. Ancak bunu salt emek ve işçilik kıskacında değerlendirmek yanlış olacaktır. Çünkü modern dünyanın en büyük problemi de çocuğun nesneleştirilmesidir. Sistem çocuğu kendisine hizmet edecek gelecek bir nesil olarak görüyor. O nedenle sömürü çarkını esasta bu zihinlere yerleştiriyor” dedi.    Çocukların evde "itaat et" mottosuyla büyütülmeye çalışıldığına dikkati çeken Taş, "Annene itaat et, babana itaat et, öğretmenine itaat et; amirine patronuna ve düzene itaat et. Bundan kaynaklı sistem açısında çocukların sistem çarkına alınması sistem açısından önemli bir noktayı oluşturuyor" diye belirtti.    HER ALANDA ÇOCUK İSTİSMARI    Çocukların kapsamlı bir yasal ve anayasal güvence altına alınmamış olması nedeniyle her türlü istismara açık hale geldiklerini kaydeden Taş, "Sosyal olarak çocukların kültürel, sanatsal veya kendi yeteneklerini sergileyebilecekleri tüm alanların kapatıldığı bir Türkiye var karşımızda. Dolayısıyla uyuşturucu kullanımı ve buna bağlı suç işleme veya suça eğilim gittikçe artıyor. Zaten verilen verilere göre de son iki yıldaki artış ciddi oranda bir problem olduğunun göstergesi. Buna en bariz örnek çocuk yaşta evlilikler. Çocuk yaşta evlendirmeler çocuğun nasıl da nesne haline dönüştürüldüğünün en büyük kanıtıdır. Sonuç olarak, Türkiye'de genel anlamda çocukların emek alanında, cinsel olarak istismar edilmeleri yada nesne olarak görülmeleri engellenmezse gelecek nesillerden söz edemeyeceğiz. Çünkü her doğan çocuk psikolojik travmalarla büyüyor. Bu travmalar her gün yenilendiği için intihar, istismar, uyuşturucu kullanımı ve suç işleme oranları artıyor" şeklinde konuştu.   'ÇOCUKLAR SAVUNMASIZ BIRAKILIYOR'   İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu Sözcüsü ve aynı zamanda Sosyal Çalışmacı Belgin Işık ise, artan yoksullukla birlikte çocuklar açısından önceden var olan sosyal sorunların artarak derinleştiğini ifade etti. Işık, "Yoksulluğun yansımaları karşısında bir başına ve savunmasız halde bırakılan çocuklar, önleyici ve koruyucu bir devlet politikası olmadığından ileride yaşadıkları sorunlar daha da çeşitlenerek karmaşık hale gelecek” dedi. Buna bağlı olarak yetkililerin vakit kaybetmeksizin, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde belirtildiği gibi çocukların ayrımcılığa uğramayacağı, yaşama ve gelişme haklarının etkili şekilde yerine getirileceği bir sistemin kurulması ve sürdürülmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.    MA / Hamdullah Yağız Kesen