Abdullah Öcalan: ‘Yeni Gladio’ anlaşılmıyor, bu tarz yönelimler olabilir 2023-01-07 09:03:36   HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan, birinci Paris Katliamı’nın “Yeni Gladio”nun işi olduğunu ve bu tarz yönelimlerin olabileceği öngörüsünde bulunarak, “Yeni Glaido anlaşılmıyor” uyarısında bulunmuştu.    PKK kurucularından Sakine Cansız, Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in katledilmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Katil zanlısı Ömer Güney’in katliamdan önce bir yılda 13 kez Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı tespit edildi ve MİT ile ilişkisi ortaya çıktı. Ancak gizlilik kararı nedeniyle MİT bağlantılı Güney dışında kimse dosyaya dahil edilmedi. Katliama ilişkin Mayıs 2015’te tamamlanan soruşturma, katil Güney’in 17 Aralık 2016’da şüpheli ölümü üzerine dava düştü. Dosya, gizlilik kararının devam ettiği MİT’in rolünün araştırılmasına ilişkin soruşturmayla devam ediyor.    Fransa devleti, ilk katliama ilişkin var olan onca delile rağmen gerçeği açığa çıkarmazken, başkent Paris’te ikinci bir katliam yaşandı. İlk katliamın 10’uncu yıl dönümünün anma hazırlıklarının yapıldığı Paris’te bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik saldırıda, Kurdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Komitesi üyesi ve Kürt kadın hareketinin öncülerinden Emine Kara (Evin Goyî), Kültür Hareketi’nden Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl katledildi. Tetikçi William M. tutuklandı ancak daha ilk günden ortaya atılan “psikolojisi bozuk”, “katil ırkçı” söylemleriyle bu katliamın da karanlıkta bırakılacağı yönündeki niyet belli oldu.    PKK Lideri Abdullah Öcalan, 9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız için, “Sakine suikastı Birinci Dünya Savaşı’nda Avusturya Veliahdına yapılan suikasttan dahi daha ağırdır bizim için” sözleri suikastin ağırlığını tariflerken, “Bundan sonra da bu tarz yönelimler olabilir” öngörüsü, 10 yıl aradan sonra yine Paris’in göbeğinde gerçekleşti. İkinci Paris katliamı tetikçisinin arkasındakilerin açığa çıkarılıp çıkarılamayacağı tartışma konusuyken, Öcalan’ın Sakine Cansız’ların katledilmesine dair yaptığı değerlendirmeler hala güncelliğini koruyor.     ‘HA BİZİ HA SAKİNE’Yİ VURMUŞLAR’   PKK Lideri, “Yeni Gladio”nun anlaşılmadığını belirterek, 23 Şubat 2013 tarihli görüşmede, “Sakine olayı bende büyük bir tereddüt uyandırdı. Sakine Avrupa’da barışı temsil ediyordu. Katliam hala aydınlatılamadı. Ha bizi ha Sakine’yi vurmuşlar. Çok karanlık bir olay. Darbe hâlâ devam ediyor” dedi.   ‘KÜRT’E VURDUĞU KADAR ALAN AÇILIYOR’   Aynı görüşmede benzer saldırıların sürebileceği uyarısında bulunan Abdullah Öcalan, “Siz de muallaktasınız. Tıpkı Sakine gibi. Kendi öz savunmanızı hazırlamadığınız hiçbir yere bir daha gitmeyin. Size bir vurduklarında, on vuramayacaksanız gitmeyin. Devlete güvenmeyin. Biliyorsunuz, Ahmet Türk’ü iki kez vurdular; bir Samsun’da, bir İzmir’de. Sakine’ye yapılan hepimize yapılabilir. Tayyip’in hükümet mekaniği şu: Kürt hareketine vurduğu kadar kendisine izin veriliyor; vesayet kurumu, güç odakları tarafından kendisine alan açılıyor. Başbakan zekice bu mekaniği teşhis etmiş ve iyi kullanıyor. Komplonun bir parçası değil. Danışıklıdır, Başbakan komplonun parçasıdır demiyorum. Ama bu yöntemi bir iktidar aracı alarak görüyor, PKK’ye vurarak yerini sağlamlaştırıyor” diye belirtti.   TÜRKLÜK VE KÜRTLÜK ADINA ŞİDDET   Abdullah Öcalan, 24 Haziran 2013 tarihli görüşmede, Kürtlerle Türkler arasında iki yüz yıldır soykırıma varıncaya dek şiddete dayalı bir toplumsal ilişki kıskacı inşa edildiğini ifade ederek, “1990 sonrası JİTEM ve benzerleri büyük tahribatı Türklük adına yaptılar. Meğerse iki yüz yıldır Türklük ve Kürtlük adına vekâleten şiddet inşa edilmiş. İngilizlerin bunda rolü büyüktür. Baransu, Emre falan ‘22 PKK kadrosu öldürülürse’ diye yazdılar işte. Sakine ile başladılar. 90’lardaki yıkım bunlara benzer bir furyaydı. Kürtsüz bir Kürdistan yaratmak istediler. Bunlar Türklerin de barış yapmasına izin vermiyorlar. Sahte barış yapmak, bizi çatışmaya götürecek barışı yapmak istiyorlar” diye konuştu.   ‘VEKALET SAVAŞI SÜRDÜRÜLÜYOR’   Geleneksel vekalet savaşının sürdürülmek istendiğini kaydeden Abdullah Öcalan, 17 Ağustos 2013 tarihli görüşmede şunları söyledi: “Türk’ü Kürt’e tasfiye ettir, Kürt’ü de Türk’e saldırt, isyan ettir dayatması! Şeyh Sait, NATO, Menderes, 6-7 Eylül olayları, sağ-sol çatışması hep bunun örnekleridir. Bu proje halen yürürlüktedir. Benim buraya getirilmem de aynıdır, siyasi çözümde rol oynamamam, Apo-PKK bitti demek içindir. Bunun nihai sonucu çatışmadır. Tayyip beye ‘İşte böyle yaparsan devlet taviz vermiş olur. PKK’yi tasfiye etmek mümkün, birkaç bombalama yaparsan olur’ deniyor. Bu tam bir tuzaktır. 20 yıldır bu sürecin içindeyim, biliyorum. Sayın Başbakan, çözümü değil çözümsüzlüğü, barışı ve silahsızlanmayı değil büyük savaşı dayatmış olursun.”   MESAJ ŞUDUR: PKK BÖYLE HALLEDİLİR!   “Yeni Glaido”nun son kurbanlarının Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez olduğunu belirten PKK Lideri, 11 Ocak 2014 tarihli görüşmede, “Mesaj bizedir, mesajı şudur: PKK böyle halledilir! 9 Ocak darbesi süreci bitirme darbesidir. Madımak, Başbağlar ve benzeri katliamlar CIA’nin verdiği perspektifin sonucudur, iti ite kırdırtma politikasıdır” dedi.   ‘BENİM İÇİN SAVAŞ GEREKÇESİYDİ’   Paris Katliamı’nın sıradan bir suikast olmadığını söyleyen Abdullah Öcalan, katliamın ikinci yıldönümü olan 9 Ocak 2015’te gerçekleştirilen görüşmede, “Çok planlı yapıldı. Benim için bir savaş gerekçesiydi. Sakine suikastı Birinci Dünya Savaşı’nda Avusturya Veliahdına yapılan suikasttan dahi daha ağırdır bizim için. Benim dışımda hiç kimse o koşullarda o savaştan sıyrılamazdı. Ben bütün bunları gördüğüm için, ağır olmasına rağmen, burada yürüttüğüm çalışmayı devam ettirdim. Arkadaşlarımın ezik, ağır bakışları arasında, MİT ağır töhmet altındayken ben bu görüşmeleri yaptım. Bundan sonra da bu tarz yönelimler olabilir. Önemli olan çalışma yöntemini doğru koyup ciddi yaklaşmayı başarmaktır” değerlendirmesinde bulundu.   MA / Özgür Paksoy