‘2023’te Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele edeceğiz’ 2022-12-31 09:00:43   WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 24 yıldır kesintisiz bir tecridin altında tutulduğunu belirten DBP MYK Üyesi Ökkeş Kava, “2023 yılında sadece tecritle değil, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele edeceğiz” dedi.    İmralı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 21 ayı aşkın süredir haber alınamıyor. Avukatların ve ailelerin görüşme talepleri, yanıtsız bırakılırken, hukuk örgütleri, hukukçular ve milletvekillerinin Adalet Bakanlığı üzerinden yaptığı görüşme başvurularına ise bugüne kadar cevap verilmedi.     PKK Lideri Öcalan üzerindeki tecridi değerlendiren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Ökkeş Kava, Öcalan’ın üzerindeki tecridin 24 yıldır aralıksız devam ettiğini hatırlatarak, bazı dönemlerde avukat ya da aileyle görüşmelerin yapılmasının tecridin kalktığı anlamına gelmediğini söyledi.     ‘SİSTEM TEHLİKE OLARAK GÖRÜYOR’   Öcalan’ın devlet sistemine alternatif bir yönetim sistemi geliştirdiğini hatırlatan Kava, “Devlet sistemi, sözde kendini toplum sorunlarını çözmek için var etti ama geldiğimiz noktada sorun yaratmaktan öteye gidemedi. Devlet sorunların merkezi haline geldi ve özellikle tekçi anlayışı dayattı. Tek dil, tek bayrak, tek millet anlayışı birçok sorun doğurdu çünkü hiçbir coğrafyada tek bir millet yaşamıyor. Diğer tüm farklılıklar dışarıda tutuldu ve buna karşı toplumsal refleksler gelişti. Öcalan da devlet sisteminin gelişmesinden 6 bin yıl sonra devletin sorun kaynağı olduğunu ispatladı ve buna karşı bir alternatif yarattı. Bu paradigma Sayın Öcalan tarafından halklara aktarılırken, sistem bunu kendisine karşı bir tehlike olarak gördü. Bunun somut örneğini 2013 ve 2014’te gördük, Sayın Öcalan’ın başlattığı demokratik çözüm süreci 2 yıl boyunca Türkiye’yi nasıl olumlu etkilediğini herkes gördü” ifadelerini kullandı.   ‘TECRİT TOPLUMU ÇOK BOYUTLU OLARAK ETKİLİYOR’   Tecridin toplumu çok boyutlu olarak etkilediğini vurgulayan Kava, “Tecrit demek savaş demektir, inkar-imha politikaları demektir. Tecrit demek ekonomik kriz, uluslararası siyasi kriz demektir. Sayın Öcalan ile görüşmeler yapıldığı dönemde toplumdaki milliyetçi duygular, birbirine düşman gözüyle bakma duyguları adeta çürümüştü. Bu durum toplumda müthiş bir umut doğurdu. Herkes savaşın biteceğine inanmaya başlamıştı. Bu durum Ortadoğu’ya da yansımıştı çünkü sonuçta 4 ülke arasında paylaştırılmış bir coğrafyadan bahsediyoruz. Türkiye’deki Kürt sorununun, İran, Suriye ve Irak’takinden farkı yoktur. Yani Ortadoğu’nun merkezinde bir sorun vardır ve bu sorun çözüldüğünde tüm coğrafyaya olumlu etkileri oluyor” diye konuştu.   ‘BİR REFLEKSİN GELİŞMESİ LAZIM’    İktidarın savaş politikalarına karşı toplumda bir refleksin gelişmesi gerektiğini belirten Kava, “Savaşın halklara hiçbir getirisi yoktur, olamaz da. Tecridin sürmesi toplumun hiçbir şekilde yararına değildir. Tecride itiraz edenin de sadece Kürtler olmaması gerekir. Genelde Kürt siyasetçiler ve kurumları tecride itiraz ediyor ama tecridin yarattığı sıkıntıları sadece Kürtler yaşamıyor, diğer halklar da yaşıyor. Toplumun geldiği noktada artık tekçi anlayışın cevap olamadığını görüyoruz. Dolayısıyla Sayın Öcalan’ın demokratik toplum, demokratik ulus paradigmasının bütün sorunlara cevap olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.   ‘ÖCALAN’IN FİZİK ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ’   PKK Lideri Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için 2023’te mücadele edeceklerini belirten Kava, şöyle konuştu: “Parti olarak da çalışmasını yürüttüğümüz en önemli konulardan biri de tecrittir. Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması değil, fiziki olarak özgür olması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın Ortadoğu toplumu için ne kadar büyük bir barış elçisi olduğunu da dile getiriyoruz. Dolayısıyla sadece Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması yetmiyor. Artık Öcalan’ın paradigmasının ele alınıp tartışılması gerekiyor. Sayın Öcalan’ın artık fikirlerini ve paradigmasını Ortadoğu toplumlarıyla paylaşabilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu paradigmanın sahibiyle bizzat tartışılıp konuşulması gerektiğine inanıyoruz ve bunun olması için demokratik çalışmalarımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Umudumuz var, mücadelemiz devam ediyor. Bütün ömrünü barışa adayan ve toplumda irade olarak görülen Sayın Öcalan’ın paradigmasının toplumlara umut olduğunu biliyoruz.”     MA / Berivan Kutlu