Tutuklunun mektubu: Tecrit içinde tecrit uygulanıyor 2022-12-18 09:09:31   İZMİR - İzmir 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Aziz Alsun, hak ihlallerinin arttığını ve tecrit içinde tecrit uygulandığını kaydetti.     İzmir 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Aziz Alsun, yaşadıkları hak ihlallerini kaleme aldığı mektupla aktardı. Alsun, “Hem basından hem de hapishanelerdeki arkadaşlarımızdan, ailelerimiz ve demokratik kurumların yaptığı açıklamalardan öğreniyoruz. Mevcut siyasi iktidarın hiçbir sınır, ahlaki kural tanımayan zorbalığı Van’da da, Edirne’de de biz devrimci tutsakların sorunlar yaşamasına neden oluyor” dedi.    'SOYGUN VAR!'   Dergi ve kitap kısıtlamasının sürdüğünü belirten Alsun, mektubunda, “Alacağımız kitap sayısı hala 20 ile sınırlı. Gelen kitaplar iki ay sonra ancak veriliyor, bazı kitaplar herhangi bir mahkeme kararı olmadığı halde yasak kararı veriliyor. Benzer şekilde ailelerimizin gönderdiği dergiler yine hukuka akla ve mantığa aykırı bahanelerle siyasi içeriklerinden dolayı verilmiyor. Ayda 40 saat uygulaması Adalet Bakanlığı’nda genelgesi ile karara bağlanmış olan sohbet hakkımız sadece 2 saat uygulanıyor. Alay edercesine ‘ağırlaştırılmış’ müebbet hükümlüsü arkadaşlarımıza uygulanan tecrit içinde tecrit uygulamaları sürüyor. Tek tutulmaları hapishane İdaresi’ne yetmiyor, havalandırma süreleri bir saatle sınırlandırılıyor. 23 saat ne gökyüzü görüyor ne de uzaktan da olsa bir dost sesi duyabiliyorlar. Günde yalnızca bir kaç sefer su kaynatmamıza rağmen 200 liradan fazla elektrik faturası kesilerek, tam bir soygun yapılıyor. Dışarıda ki yoksul halkımız gibi bize de 3-4 misli para ödettirmeye çalışılıyor” ifadelerine yer verdi.    ‘DİRENMEK ZORUNDAYIZ’   Alsun, mektubunun devamında şunları belirtti: “İnsanları fizikken ve düşünsel olarak yavaş yavaş öldürmek amaç edinmiş ve bu mantığa yönelen 'F Tipi' denilen bu katliam araçlarını kabul etmiyoruz. Düşüncelerimize ve bedensel varlığımıza yönelik hiçbir saldırıyı kabul etmiyoruz. Adaleti, özgürlüğü ve hakkı savunduğumuz için onlarca yıllık, ömürlük hapis cezaları verildi. Ancak egemenlere bu da yetmiyor. En doğal haklarımızı bile yok etmeye çalışıyorlar. Kitap, dergi okumak, yakınlarımızla görüşmek, arkadaşlarımızla sohbet etmek, ailelerimizden gelen elbiseleri almak, gökyüzünü ve güneşi dikenli teller arasından da olsa görebilmek için direnmek zorundayız. Bu nedenle sizden buradaki ve tüm hapishanelerdeki hak gasplarına karşı ses çıkarmanızı istiyoruz. Haklarımızı engelsiz, yasaksız kullanmak için desteğinizi istiyoruz. Yapacağınız bir konuşma, haber, sosyal medya paylaşımı ya da video edeceğiniz tek söz mutlaka karşılık bulacaktır. Bilindiği gibi 2022 yılında üç arkadaşımız Sibel, Gökhan ve İleri, bu üç arkadaşımız hakları bedenlerini açlığa yatırdılar. Yüzlerce günün sonunda ölümün sınırından döndüler. Suskunluk, bahanecilik ve umursamazlık yayıldıkça bizim haklarımız için ödememiz gereken bedeller çok daha ileri boyutlara varıyor. Taleplerimize sahip çıkmanızı destek olmanızı bekliyoruz.