Üzerinden 7 yıl geçen yasağı anlattılar: Unutmayacağız 2022-12-14 09:15:38   ŞIRNEX - Silopiya'da üzerinden 7 yıl geçen sokağa çıkma yasağı döneminde evlerini terk etmeyen anneler, o dönem yaşananları anlatarak, "Top ve tankların sesine karşı zılgıt atarak 'yaşasın barış’ diyorduk" dedi.     Şirnex'ın Silopiya (Silopi) ilçesinde 14 Aralık 2015’de ilan edilen sokağa çıkma yasağının üzerinden 7 yıl geçti. Kentteki yasak 38 gün sürerken, pois ve asker ablukası 300 günü aşkın bir süre devam etti. Siyasi parti ve insan hakları örgütleri tarafından hazırlanan raporlarda, Temmuz 2015 ve Ekim 2016 tarihleri arasında yaşları 11 ile 75 arasında değişen 68 kişi yaşamını yitirdi. Yine 500’den fazla ev tahrip edildi. Aradan 7 yıl geçmesine rağmen kent sakinleri yaralarını sarmaya devam ederken, yaşanan acılar tazeliğini koruyor. Yasak boyunca evlerini terk etmeyen anneler, yasak sürecinde yaşananları anlattı.    AYNI ODADA 13 KİŞİ    Yenişehir Mahallesi'nde oturan annelerden Nuriye Atmış (62), "Kapımızın önünde çatışmalar yaşanıyordu. Çatışmaların başladığı ilk akşam elektriklerimiz kesildi. 13 kişi aynı oda kaldık. Yasağın 6’ncı gününde yağmur yağıyordu. Su olmadığı için yağmurun altına büyük kovalar bırakıyorduk ve su ihtiyacımızı bu şekilde karşılıyorduk. O suyla biz bulaşıklarımızı yıkıyorduk, namazımızı kılıyorduk. O günün akşamında evimiz, özel hareket polisleri tarafından basıldı. ‘Devlet geldi’ diye bağırdılar. Bir süre evde arama yaptılar. Su yoktu, yemek yoktu. Çocuklarımızı bırakıp bir yere gidemedik. O günleri asla unutmam" sözleriyle o dönemi anlattı.    Atmış, yasak sürecinde gelininin hamile olduğuna işaret ederek, "Doğumun yaklaşmasıyla hastaneye gittik. 2 gün özel harekat polislerinin içinde kaldık. Özel harekat polisleri kadın doğum servisinin içindeydiler. Sokağa çıkma yasağı sürecinde bütün evleri rastgele tarıyorlardı. Mela Hasan’ın cenazesi 14 gün boyunca evinin mutfağında kaldı, Taybet annenin 7 gün sokakta kaldı. Bizlerin bu günleri unutmaması gerekir” diye kaydetti.    ‘ASLA UNUTMYACAĞIZ’   Başak mahallesinde yasak sürecine tanıklık yapan Zeynep Beğenir (45), o günleri asla unutmayacağını ifade etti. Beğenir, "Savaşa karşı zılgıtlarla karşılık veriyorduk. Çatışmaların durması için defalarca yürümek istedik. Mahallede bulunan bir okula kadar yürüdük. Üç gün boyunca orada kalmak zorunda kaldık. Oradan Barbaros mahallesine kadar yürüdük. Saldırılarda birçok kişi katledildi, yaralılar da vardı. Ama kimse imdadımıza yetişmedi. Gözlerimin önünde bir anne yere yığıldı. Ambulansı çağırdık gelmedi. Hiç kimse bize elini uzatmadı. Bir taraftan yağmur yağıyordu bir taraftan da yaralılar vardı. Cenazeler yerdeydi, defnedilmelerine izin yoktu. Devlet çok büyük zulüm etti. Ölümden korkmuyorduk. Barış diyorduk. Tank ve topların sesine karşılık zılgıt atarak, ‘Bijî aşitî’ diyorduk. Ama o barışın imdadına kimse gelmedi" diye belirtti.    ZILGITLAR BARIŞ İÇİN   Zap mahallesinde oturan Zeri Aytış (65) ise, annelerin zılgıtlarıyla barış istediklerini kaydetti. 25 gün boyunca aynı odada kalmak zorunda kaldıklarını ifade eden Aytış, "Ne yemek yiyebiliyorduk ne de banyo yapabiliyorduk. Bütün bu zorluklara rağmen her seferinde başımı camdan çıkartıp zılgıt atıyordum. Bu yaşıma kadar böyle bir zorluk görmemiştim. Evde su yoktu. Patlama sesi geldiğinde zılgıt atıyordum. Komşularım ’zılgıt atma bizi öldürteceksin’ diyorlardı. Onlara, ‘ben barış için atıyorum’ diyordum. 25 günün ardından Tilqebîn Beldesine kadar yürüyerek gittim. O günlerde yaşadıklarımı asla unutmam. Yaşadığım sürece barış için mücadele edeceğim" şeklinde konuştu.