DÜ'de hukuk öğrencileri taleplerinde ısrarcı 2022-12-11 09:03:50   AMED - Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, fakültenin yerinin değiştirilmek istenmesine karşı taleplerinde ısrarcı olduklarını belirtti.    Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri, eğitim gördükleri binanın kendilerinden habersiz değiştirilmesine karşı 31 Ekim’de iki hafta süren oturma eylemi başlatmışlardı. Rektörlük kararında halen vazgeçmezken, öğrenciler taleplerinde ısrarcı olduğunu vurguladı.     3 GÖRÜŞMEDEN SONUÇ ÇIKMADI   Rektör ile toplamda 3 görüşme gerçekleştirildi söyleyen Hukuk Fakültesi öğrencisi Rohat Çapın, oturma eylemlerinin ilk görüşmeden sonuç alamamaları üzerine başladığına işaret ederek, bu süreçte emniyetin baskı ve sindirme politikalarıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Çapkın, sonraki görüşmelerde rektörün kullandığı dilin sert olduğunu, arkadaşlarına "akıllı olun" ve "kararımız nettir dönüşü olmayacak"  şeklinde yanıt verdiğine işaret ederek, "Müzakere sürecinin son görüşmesi de yürüyüş yapılan gün gerçekleştirildi. Bu görüşme sonucunda diğer görüşmelerden farklı olarak alınan kararın gözden geçirileceği şeklinde bir uzlaşmaya varıldı. Ancak bu hamlenin öğrenci kitlesini demokratik haklarını kullanma noktasında sekteye uğratmak dışında hiçbir amaca hizmet etmediğini sonraki süreçte net bir şekilde görmüş olduk" dedi.    ‘DİRENİŞİMİZ DEVAM EDİYOR’   Hukuk öğrencisi Kaan İnceler, “Öğrencilerin vakit geçirebileceği bir kantin dahi yoktu. Protestoların başlaması ile birlikte üniversite yönetimi yeni fakülte binasının tadilat ve peyzaj işlemini hızlandırdı ayrıca kantini tamamen bitirdi. Eylemin en önemli sonucu özelde hukuk fakültesi genelde Dicle Üniversitesinde yönetiminin dayatmacı kararlarını sorgulayan bunları tartışabilen ve öznesi olan öğrencilerde kolektif bir kültür inşa edildi. İnşa edilen bu kültür aynı zamanda bir bütünen akademiye egemen olan tekçi, ırkçı, cinsiyetçi, LGBTİ+ fobik ve rantçı zihniyete nasıl itiraz edilebileceğini tartışan ve bu sorunlara çözüm önerileri arayan tartışmalar yürüttü. İki hafta süren oturma eyleminden sonra yapılan forumlarda alınan kararlar doğrultusunda direnişimizi boyutlandırarak sürdürme kararı aldık. Sadece oturma eyleminin bitmiş olması direnişimizin bittiğini göstermemektedir” diye kaydetti.     ANTİDEMOKRATİK KARARLAR    Öğrencilerden Gülbahar Ateş, “Bizler yaptığımız son eylemde fakültenin önündeki oturma eylemini bitirdik. Fakat bu karar sanki her şey bitti gibi algılandı. Derdimizin yalnızca bir bina olduğu görüntüsü verdi. Her şeye rağmen büyük kazanımlarımızın olduğunun farkındayız. Neticede bugün antidemokratik yönetime karşı bir arada durabilen bir kitle oluştu. Bu süreçle beraber oluşan bu kitlenin örgütlülük içerisinde olmasının ne kadar elzem olduğunu gördük. Bundan dolayıdır ki bugün arkadaşlarımız arasında hakkımız olan örgütlenme metotları üzerine tartışmalar yürütülmektedir. Şunu da kabul etmek gerekir, evet, hukuk fakültesi binası rektörlüğün aldığı antidemokratik ve bilimdışı bir kararla taşıtılmıştır. Bundan sonra alınacak her antidemokratik ve hukuksuz kararların karşısında ve peşinde olacağız. Hukuk fakültesi öğrencileri tüm Dicle üniversitesi öğrencileriyle dayanışma içinde ve yan yana durmaya devam edecektir” diye belirtti.   ‘AMAÇ BİRLİĞİ İZOLE ETMEK’   Rıdvan Toktaş ise, şunları söyledi: “Yeni binanın maddi yetersizliklerinden ziyade fakültenin asıl özneleri tarafından yaratılan 40 yıllık ekole sahip çıkmak için bir araya gelip bir duruş sergiledik. 40 yıl boyunca bu kültüre sahip çıkan ve mekânın hafızasını muhafaza edip buradan mezun olan insanlar, bölgedeki hak ihlallerinin, faili meçhullerin peşine düştüler. Bu bahçede oturdular, bu sıraları paylaştılar. Şimdi bu mekanın dışına, hafızasız bir fakülteye gönderiliyoruz. Biz hukuk fakültesi öğrencileri olarak, yeni binayı yaratılan hafızanın hiçleştirilmesi ve öğrenci birliğine yönelik izolasyon girişimi olarak değerlendiriyoruz.”