HDP il eşbaşkanları: Amed halkı yürüyüşe hazır 2022-12-10 09:08:21   AMED - Amed’de yarın yapılacak yürüyüşün tüm hazırlıklarının tamamlandığını aktaran HDP Amed İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan, savaş ve tecride karşı demokrasiyi savunan herkesi yürüyüşe davet etti.   İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 21 aydır haber alınamıyor. Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Barış Anneleri Meclisi, tecride karşı yarın Amed’de, Pazartesi günü ise Wan’da kitlesel yürüyüş yapacak.   Amed’de yapılacak olan yürüyüşün tüm hazırlıklarının bittiğini dile getiren HDP İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan, savaşa ve tecride karşı demokrasiyi savunan herkesi yürüyüşe davet etti.   3 ANA KONU    İktidarın son yıllarda Kürt karşıtlığı politikaları savaş yöntemleriyle yürüttüğüne dikkati çeken İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, “Sayın Öcalan’a uygulana tecrit, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik sürekli hale getirilmek istenen askeri operasyonlar ve hasta tutuklulara yaklaşım ortada. Bu üç uygulama bir bütünen Kürtlere yaklaşımı çok net ifade ediyor” dedi.   ‘TARİHSEL BİR SÜREÇ’   Mevcut politikaları tarihsel süreç ifade eden Atasoy, Kürt sorunu başta olmak üzere tüm temel meselelerin çözüme imkânlarının olduğunu dile getirdi. Atasoy, “Gerçek ve doğru bir sahiplenme ile sorunları çözebiliriz. Süreci topluma mal edip birlikte hareket ettiğimiz kesimlerle ortaklaşa yol alacağız. Zor süreci hep birlikte göğüs gereceğiz. Önümüzdeki sürecin ışık ve umut olan bir yöne eğrilteceğini görüyoruz” diye belirtti. Kentte faaliyet yürüten emek ve demokrasi güçleriyle eşgüdüm çalışma yürüttüklerini de sözlerine ekleyen Atasoy, şunları söyledi: “Sokak sokak ev ziyaretlerimiz oldu. İlçe örgütlerimizin yoğun bir çalışması var ve tüm kamuoyunu sürekli olarak yürüyüşe çağırıyoruz. Bunların hepsi bu sürecin önemine çok net vurgu yapan ve sahiplenmenin ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu ifade ediyor. Özgürlüklerin ve adaletin inşa edilmesini isteyen tüm toplumsal kesimleri yürüyüşleri sahiplenmeye çağırıyoruz. Demokrasiden yana tutum almak isteyen her kesimin bizimle birlikte yürümeli.”     ‘KADINLAR ÖNCÜLÜK EDECEK’   Özellikle kadınlara çağrıda buluna Atasoy, savaş, tecrit ve Kürt sorunun çözümsüzlüğünün ağır yükünün kadınlara yansıdığını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Kadın siyasetçilere yönelik ırkçı ve cinsiyetçi söylemler arttı. Kadınlar tüm mücadele alanlarından kopartılmaya yönelik çalışmalar yürütülüyor. Kadınların toplumsal ve kamusal alanlarda kazanımlarına yönelik yoğun saldırılar var. Tüm bunların savaş ve tecrit siyasetinden bağımsız olmadığını biliyoruz. Rojhilat’ta Kürt kadınlarından feyz alınarak ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganın temel bir hak ve özgürlük arayışının şiarına dönüştüğünü görüyoruz. Bunu yaratan Kürt kadınları olduğu için bugün en fazla sistemin hedefinde olan da onlardır. Hiçbir baskı ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganının karşılığı olan hak, özgürlük ve hakikat arayışını engellemeye yetmeyecek. Yarın yapılacak yürüyüşün temel öncülüğünü de kadınlar yapacaktır. Kadınların yürüttüğü hak, hukuk mücadelesi sadece kendileri için istenen talepler değil. Toplumun özgürleşmesi, adaletin sağlanması, hak ve özgürlüklerin eşit bir şekilde ayrımsız kullanılabilmesi için bu yürüyüşün öncülüğünü kadınlar yapacak. Ancak böyle topluma mal edilir. Bu vesileyle Amedlileri, sivil toplum örgütlerini, demokrasi ve hak mücadelesi yürüten örgütler yürüyüşe davet ediyoruz.”   ‘TECRİDİN KIRILMASI BARIŞI GETİRECEKTİR’   Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle düzenlenecek kitlesel yürüyüşün tecrit, savaş ve hasta tutuklulara yönelik politikaları konu edindiğini vurgulayan İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan ise, yürüyüşün Türkiye ve Kürdistan halkları için taşıdığı öneme değindi. Ceylan, “AKP-MHP iktidarı tecrit ve işkence yöntemleriyle cezaevlerine ve özellikle Kürt halkına karşı amansız bir savaş başlattı ve sürdürüyor. Bu nedenle Sayın Öcalan, üzerindeki tecridin kırılması aynı zamanda bir barış sürecinin ilk adımıdır diyoruz. Bunun için Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kırılması gerekir. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sadece İmralı ile sınırlı değil. Tüm hapishanelere ve topluma sıçradı, savaş oldu, şimdi tüm Kürtlere savaş dayatıldı. Bu savaş büyük bir krize neden oldu" diye konuştu.   ‘BASKILARA KARŞI SES OLMAK İÇİN’   İktidar tarafından sonlandırılan “Çözüm süreci”ni de hatırlatan Ceylan, halkların süreci sahiplendiğini dile getirdi. AKP iktidarının süreci kendi çıkarları için bozduğunu da sözlerine ekleyen Ceylan, şunları ifade etti: "Sayın Öcalan'a gece gündüz demeden ağır bir tecrit uygulanıyor. Ne olursa olsun Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kırılması gerektiğini, barış sesinin halka ulaşması gerektiğini ve akan kan ve savaşı halinin durdurması gerektiğini söylüyoruz. Bu tecrit tüm cezaevlerine uygulandı. Tecridi kırabilmek, savaşı önleyebilmek, cezaevlerindeki baskı ve zulme son verebilmek için herkes seslerini yükseltmelidir."   ‘BU YÜRÜYÜŞ SON OLMAYACAK’   Tutuklu ailelerinin Adalet Nöbetini yürüyüşle birlikte sonlandıracağını da belirten Ceylan, halkı çağrısını şu sözlerle tamamladı: “Tüm halkımızı, demokratik toplumun kurum ve kuruluşları eyleme davet ediyoruz. Katılım ne kadar güçlü olursa, sonuç o kadar güçlü olur. Bu eylem elbette son olmayacak. Kitlesel demokratik çalışmalarımız önümüzdeki günlerde de devam edecek. Tecrit, Kürtlere yönelik kirli politikalar, hasta ve infazları yakılan tutukluların durumlarına açıklık getirilene kadar ısrarımız ve direnişimiz devam edecek. Amed’de güçlü bir katılımın olacağına inanıyoruz.”