Çocuğunu Kobanê’de kaybeden anne: Savaşı durduralım 2022-12-09 09:08:15   AMED - Kobanê direnişinde oğlu Muhammed Şık’ı kaybeden anne Rükiye Şık, Türkiye’nin yaptığı saldırıları kınayarak, “Kobanê’yi Kürt halkı yeşertti. Kobanê için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız” dedi.   DAİŞ'in 10 Eylül 2014 tarihinde Kobanê’ye yönelik saldırısında direnişe katılarak yaşamını yitiren Rênas Karaz’ın (Muhammed Şık) annesi Rükiye Şık, Türkiye’nin hava saldırılarına tepki gösterdi.   Oğlu Muhammed’in sürekli anadilinde konuşmaya özen gösterdiğini ve Hatay’da öğrenciyken Kobanê direnişine katıldığını dile getiren anne Şık, “O dönem biz de Kobanê’ye sınır olan Pirsûs’e gittik. Oğlum Muhammed’le telefonla birkaç kez görüşebildim. Telefonda bize, ‘DAİŞ yaşlı, genç ve kadın demeden insanları katlediyor. Kobanê halkı mazlum bir halktır. DAİŞ’e karşı mücadele edeceğiz’ dedi. 16 gün boyunca sınırda kaldım. Defalarca sınırı geçmek istedim ama askerler, çocuklarımızla dayanışmayı engelliyordu. Eğer kitleyi engellemeselerdi çocuklarımız belki de şehit olmayacaktı. Fakat tanklarla önümüzü kestiler. 46 gün boyunca Muhammed Kobanê’de DAİŞ’e karşı savaştı. Sadece DAİŞ’le değil, onu koruyan, destekleyenlerle de savaşılıyordu. Sınırda hepimiz, herkes gördü, Türkiye’nin DAİŞ’lilerle nasıl selamlaştığını, destek verdiğini” dedi.   ‘CENAZEYİ DAİŞ’E TESLİM ETMEYİN’   O süreçte çok sayıda genç direnişçinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan anne Şık, oğlunun DAİŞ’in barbarlığıyla mücadelenin 46’ncı gününde (1 Kasım) yaşamını yitirdiğinin haberlerini aldıklarını kaydetti. Şık, “DAİŞ savaşı daha da şiddetlendirmişti ve oğlum bize, ‘bu aralar beni aramayın, cevap vermeyebilirim’ demişti. Kobanê’nin sadece yüzde 10’nun kaldığını belirtti. Defalarca ‘bu mazlum halkı kurtarmak için mücadele etmemiz gerekiyor’ dedi. Mücadelenin arttığını görebiliyorduk, göğüs göğse bir mücadele vardı. Muhammed’e telefon açtığımda bir kadın arkadaş telefonu açtı ve şunları söyledi: ‘takviye istiyoruz, ekipteki herkes şehit oldu’ o an dile getirdiğim tek şey, oğlum Muhammed’in cenazesini DAİŞ çetelerine teslim etmeyin demek oldu. Sınırda bekleyen insanlara dönerek, oğlum Muhammed şehit oldu, onurlu Kürt halkının başı sağ olsun dedim. Cenazesini konvoylar eşliğinden sınırdan Karaz’a kadar getirdik ve orada da kitlesel bir şekilde defnettik” diye konuştu.     ‘KOBANÊ’Yİ KÜRT HALKI YEŞERTTİ’   Kobanê direnişinin Kürt halkının ve dünya halklarının mücadelesiyle kurtulduğunu ifade eden Şık, bugün Türkiye’nin saldırılarını kabul etmeyeceğini vurguladı. 133 gün süren savaşta kentin yerle bir olduğunu anımsatan anne Şık, şöyle devam etti: “Oraya saldırmak kimsenin hakkı değil. İnsanların evlerini yıktılar. Kenti yıktılar. Kobanê’ye gidip gördüğümüzde yerle bir olmuştu. Dümdüz bir toprak haline gelmişti. Kürt halkının mücadelesi Kobanê’yi inşa etti. Şu an Türkiye devleti oraya saldırmakla iyi bir şey yapmıyor. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum Kobanê’yi yeşerten, yeniden inşa eden Kürt halkıdır. Oturduğun saraydan niye bunları yapıyorsun? Kürtlerin el ve emeğiyle DAİŞ’ten kurtardığı Kobanê’ye saldırmak hak mı? Kürtler kanını dökerek aldı o toprakları. Türkiye şimdi yeniden savaş uçaklarıyla, tanklarla işgal etmeye çalışıyor. Türkiye’nin ne hakkı var, çocukları, masum insanları öldürmeye? Bu zulüm devam ettiği sürece bizler de çocuklarımız da mücadele etmeye devam edeceğiz. Benim oğlum Kürt halkı için, masum halklar için canını feda etti. Kobanê için elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Hazır olmamız lazım. Orada ki halkımız için bunu yapmalıyız. Türkiye’ye bir zararı olmamasına rağmen her gün bombalanıyor. Bu savaş dursun, başkalarının çocuklarının şehit olmasını istemiyoruz.”   ‘EL ELE SAVAŞI DURDURALIM’   Savaş, silah, ölüm yerine barışın, yaşamın sürdürülmesi ve Kürtlerin haklarının verilmesi gerektiğini dile getiren anne Şık, “Bizler barıştan yanayız. Ne askerlerin ne gerillaların ölmesini istemiyoruz. Artık asker aileleri de seslerini çıkarmalı. Bu duruma dur demeliler. Çocuklarımızı öldürüyorlar fakat umurlarında değiller. Asker ailelerine, polis ailelerine ve çocuklara sesleniyorum, ayaklanın ve bu kanlı savaşa dur deyin artık. Gelsinler hep beraber el ele verip bu savaş karşısında duralım. Türkiye’nin Rojava’da hiçbir hakkı yok, olmayacak da. Ölüm haberlerinden dolayı artık televizyonları açamaz olduk. Kürt halkı ve halklar, Rojava için ayaklansın, tank ve toplara karşı dur desinler” diye belirtti.   ‘KÜRT HALKI AYAKTA’   Dört parça Kürdistan’da bütünlüklü bir politikanın zorunlu olduğunu da sözlerine ekleyen Şık, Barzani ailesinin tutumunu kınadı. Şık, sözlerini şöyle tamamladı: “Şu an Metina, Zap ve Avaşin’de veya Rojava’ya yapılan saldırıların sonucu da Barzani’nin tutumundan kaynaklı. Barzani savaşların önünü açıyor. Kürt halkı eğer birlik olursa bu savaşları durduracak güce sahip. Eğer bu tutumu sergilerse Kürt halkı ne Rojava’ya saldırılar gerçekleşir ne de diğer bölgelere. Fakat Kürt halkı birliğini korumazsa topraklarımız işgal edilecek. Kendini Kürt olarak tanıtan ve Kürtçe konuşan herkesi tutuklatan bir sistem var karşımızda. Sırf Kürtçe konuşmuş diye 7-8 yıl hapis cezası yatan insanlar var. Biz Kürt olduğumuzu ve dilimizi inkar etmiyoruz, inkar etmeyeceğiz. Bütün canlılar kendi kökü üzerinde yaşar biz de öyle yaşıyoruz. Karşımızdaki sistem Kürt yok diyor, fakat Kürt var Kürt halkı ayaklanmış ve dimdik ayakta duruyor.”   46 GÜN MÜCADELE VERDİ   DAİŞ, Kobanê'ye 10 Eylül 2014'te saldırmaya başladı. Kürdistan’ın dört parçası yanı sıra dünyanın her tarafından enternasyonalist halkların katılımıyla kent 133 gün sonra DAİŞ’ten temizlendi. Muhammed Şık, direnişe katıldıktan 46 gün sonra yaşamını yitirdi. DAİŞ’in yenilemesi sonucu, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kuruluşunu ilan ederek, demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmayı esas alan Demokratik Modernite Sistemini hayata geçirdi. Halkların barış, kardeşlik ve özgürlük içinde yaşam sürdürdüğü Kobanê şimdi Türkiye’nin saldırıları ve işgal tehdidi altında.