Bütçe görüşmelerinde 3’üncü tur 2022-12-08 12:40:10   ANKARA - AKP’nin kültürel bir hegemonya uygulamak istediğine dikkat çeken HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kürtlerin kültürünü de yok etmek istiyorsunuz. Çok açık ve net bir kültür kırım politikası uyguluyorsunuz” dedi.   Meclis Genel Kurulu’nda 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri görüşülüyor. Görüşmelerde söz alan HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Kültür Bakanlığı bu ülkede kültüre dair ne varsa her şeyi yok etti ve yok etmeye de devam ediyor” dedi.   KÜLTÜREL HEGEMONYA   AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllarda kültürel hegemonya kurmak istediğini hatırlatan Kılıç Koçyiğtit, “Ama şimdi ‘yatırım’ deyince inşaatı anlayan, ‘iş insanı’ deyince de müteahhidi anlayan aklın aslında kültürdeki sınırı da ortaya çıkmış oluyor. O anlamıyla, bir kültürel hegemonya da kuramadılar; bunun için de mevcut kültürü hızlı bir şekilde yok etmek, kısıtlamak, tek tipleştirmek ve içeriksizleştirmek gibi bir politikayı kendileri için düstur edindiler. Örneğin, bizim bütçelerimizle, bizim vergilerimizle ayakta duran TRT sabah akşam AKP'nin politikalarına, AKP'nin zihinsel kodlarına, AKP'nin dünya görüşüne göre diziler yapıyor ve bu dizileri ihraç ediyor. Şimdi soruyoruz: Bu dizilerin içeriğini neye göre belirliyorsunuz, kime göre belirliyorsunuz? Her biri muamma. Tabii ki ‘millî ve yerli olmak’ gibi bir kavram üzerinden aslında bütün alan bir şekilde düzenlenmeye, bütün bir yaşam değiştirilip dönüştürülmeye çalışılıyor” diye konuştu.   ‘EL KOYDUNUZ RANTA AÇTINIZ’   İktidarın "kültürel dönüşüm" adı altında bütün kentlerin en önemli kültür merkezlerini yok ettiğini ifade eden Kılıç Koçyiğit, “İstanbul'da Sulukule'yi, İzmir'de Kadifekale'yi yok ettiniz ve o güzelim yerlere el koydunuz, ranta açtınız. Sadece bu da değil, bütün kentleri kubbelerle donattınız, bütün kentlere kendi mimarinizi giydirmeye çalıştınız; bununla da bir şekilde kültürel bir hegemonya kurmaya çalışıyorsunuz ama geldiğimiz yer... Ne yazık ki bunu başaramadığınız gerçeği karşımızda. Şimdi, siz Ayasofya'yı ibadete açtınız, Ayasofya'nın başına gelmeyen kalmadı” diye belirtti.   ‘ORASI BİR DERGAH’   “Siz Aleviler için en önemli dergâh olan Hacı Bektaş Veli dergâhını gasp etmekten ne zaman vazgeçeceksiniz” diye soran Kılıç Koçyiğit, “Orası bir dergâh; orası bir kültür evi değil, orası bir müze değil, orası Alevilerin dergâhı ve bütün Alevi kanaat önderleri, bütün Aleviler o kurumun kendilerine iade edilmesini istiyor ama Kültür Bakanlığı hâlihazırda orayı gasbetmeye devam ediyor” dedi.   ‘KİLİSELER ÖLÜME TERK EDİLİYOR’   Muş'ta yer alan onlarca kilisenin ölüme terk edildiğine vurgu yapan Kılıç Koçyiğit, sözlerine şöyle devam etti: “Mesela, Aziz Havarileri Manastırı, Surp Garabet Manastırı ve yine Surp Hovhannes Yetimhanesi yok olma tehlikesiyle yüz yüze. Yine, aynı şekilde, Ulukale ilçesi Andaç köyünde olan Asurilere ait Geramon Kilisesi de yok olma riskiyle yüz yüze. Kültür Bakanlığı ne yapıyor, buraları tescilliyor mu, buraları koruma altına alıyor mu? Hayır. Neden? Çünkü onlar kendilerince -tırnak içinde- Türk kültürüne ait değil. Başka ne yapıyorsunuz? Hâkim bir kültür ideolojiniz var, kültürel bakışınız var, Kürtlerin kültürünü de yok etmek istiyorsunuz. Bakın, Kürt bölgelerinde yaşanan bir kültürel kırımdır, çok açık ve net bir kültür kırım politikası uyguluyorsunuz. Siz binlerce yıllık yaşam alanı olan Hasankeyf'i sulara gömdünüz, siz Sur'u aldınız ‘Toledo yapacağız’ dediniz, o ucube villalarınızı götürdünüz. Şimdi, Hevsel Bahçeleri'ni yok etmek istiyorsunuz. Neden? Çünkü hepsi Kurdistan’da, çünkü hepsi Kürtlerin yaşadığı yerde ve siz oradaki kadim kültüre tahammül edemiyorsunuz.”   ‘ALEVİLİK KATLEDİLMEK İSTENİYOR’   HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen ise, iktidarın Alevi politikalarına dair konuştu. Özen’in konuşması sırasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Genel Kurulda olmaması dikkat çekti. Yakın zaman önce Kültür Bakanlığına bağlı kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na değinen Özen, “Bu, ne Alevilere soruldu ne Alevi örgütlerine soruldu ne kanaat önderlerine, akademisyenlere soruldu. Bunun nedeni nedir, size açıklayacağım. Alevilerin tarihi, biz Alevilerin tarihi katliamlar tarihidir. Cumhuriyet Dönemi'nde -yani daha öncelerini saymıyorum- onlarca büyük katliam olmuştur ve özellikle Sivas katliamı Aleviler için bir dönüm noktasıdır. Sivas katliamı, Alevilerin külleri üzerinden yeniden doğmasına neden olmuştur. Aleviler örgütlenmiş, Aleviler demokratik alanda mücadeleye başlamışlardır, hem yurt içinde hem yurt dışında demokratik mücadelelerini vermişlerdir, sorunlarını iç hukuka, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşımışlardır. İnsan Hakları Mahkemesinin, Yargıtay’ın cemevleri konusunda, zorunlu din dersleri konusunda kararları var, Anayasa Mahkemesinin kararları var ama bu iktidar, bunları uygulamamıştır. Şimdiye kadar Aleviler fiziken katlediliyordu, şu anda, bu getirilen yasayla Alevilik katledilmek isteniyor çünkü sorunu çözmek değil, sorunun arkasında dolanıyorlar” dedi.   ‘BUNLAR HANGİ ALEVİ’DEN RIZALIK ALMIŞLAR’   İktidarın Alevi inancının sistematiğini bilmediğini ifade eden Özen, “Biz Alevi çocukları zorunlu din derslerinde Sünniliği öğrendik arkadaşlar. Alevilikte şeyhülislamlık yoktur, atamayla bir dede, baba, ana olunamaz. Ocak sistemi var, her ocağın anası, dedesi, babası, piri vardır, onlar taliplerine hizmet yaptırır ve onlar da hizmet yaptırırken rızalık almak zorundadır. Hiç kimse gelip de o posta oturamaz Şimdi, Cumhurbaşkanlığına bağlı 11 kişiden oluşan bir kurul oluşturuluyor. Kim bunlar ya, kim bunlar? Bunlar hangi Alevi'den rızalık almışlar? Siz Aleviliğe siz kayyum atıyorsunuz. Aleviler kayyumu kabul etmez. Nasıl Kürtlere koruculuğu dayattınız” diye belirtti.   Halklar arasındaki “kardeşliğin” eşit haklar doğrultusunda olacağını belirten Özen, “Sünni vatandaşlarımıza hizmet eden bir Diyanet İşleri Başkanlığı var. Yaklaşık 36 milyar bütçe ayırmışsınız. Diğer taraftan, Kültür ve Turizm Bakanı da burada. Bütçenizin hepsi yaklaşık 16 milyar. Bu nasıl kardeşlik ya, bu nasıl kardeşlik? Bu Aleviler bu ülkenin dörtte 1'i yani yüzde 25'i. Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm bütçesini ayırsanız, bu yetmiyor. Bizim de Aleviler olarak böyle bir talebimiz yok” diye aktardı.   Özen, şöyle devam etti: “Demokratik ülkelerde devlet dinlere para ayırmaz. Biz de hem Halkların Demokratik Partisi olarak hem Aleviler olarak diyoruz ki: ‘Demokratik bir devlette inançlara para ayrılmaz ancak her cemaat her inanç kendi kendini finanse eder. Devlet de bu konuda yardımcı olur.   ‘DERGAHLARIMIZ İŞGAL ALTINDA’   Dergâhlarımız -Kültür ve Turizm Bakanlığı burada- bugün hâlen işgal altında. Alevilerin serçeşmesi Hacı Bektaş Veli dergâhına nasıl el koyarsınız, nasıl el koyarsınız ve Alevilere teslim etmezsiniz? Alevi inancını, cemevlerini yok sayıyorsunuz, inanç merkezi olarak saymıyorsunuz, bir folklorik kültür şeyi gibi algılıyorsunuz. Bu, Alevilerin onuruna dokunuyor; bu, incitiyor. Kimin böyle bir şeye hakkı var, kimin? Yani bu kürsülerde onun için ben bunları duymak istemiyorum. Eğer samimiyseniz bunları düşünürsünüz, bunları yaptırmazsınız arkadaşlar.”   MARAŞ KATLİAMI HATIRLATMASI   Alevilerin birçok defa katliamlara maruz bırakıldığını aktaran Özen, “Samimiyseniz, ilk önce bu katliamların hesabını verin” dedi. Özen, “19-24 Aralıkta Maraş katliamı oldu, oradaki tüm şehitlerimizi ben saygıyla anıyorum. Biz 24 Aralıkta Maraş'ta olacağız, burada grup ayrımı yapmadan diyorum ki: Elinizi vicdanınıza koyun, vicdanlı olan herkesi oraya davet ediyorum. Bu katilleri lanetleyelim ki bir daha böyle bir olay yaşanmasın. Maraş'ta katledilen Alevilerin mezar yeri belli değil arkadaşlar, mezar yeri belli değil. Dün bir mahkeme vardı biliyor musunuz arkadaşlar? Avukatlar Maraş olayları dosyasını almak istiyor ve Millî Savunma Bakanlığı şu yazıyla cevap veriyor: ‘Gizlilik kararı var.’ Kırk dört yıl önce olan bir olay arkadaşlar... Neden çekiniliyor? Neden korkuluyor? Neden korkuluyor, bu dosya verilmiyor? Bu ne demektir biliyor musunuz? Bu katliamda devletin parmağı var, o suçlarının ortaya çıkmaması için dosyayı bile vermiyorlar” şeklinde konuştu.   HDP Parlamento Grubu’nun, bütçe üzerine konuşmaları sürüyor.    Ayrıntılar geliyor…