Çiya Kurd: Türkiye'nin saldırıları DAİŞ'e umut oldu 2022-12-08 09:29:01 HABER MERKEZİ - Türkiye'nin saldırılarına dair hazırladıkları belgeleri Avrupa devletlerine gönderdiklerini aktaran Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Bedran Çiya Kurd, DAİŞ'in saldırılar sonrası saldırı hazırlığı yaptığını belirtti.  Türkiye'nin 19 Kasım'da Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine dönük başlattığı saldırılar sürüyor. Özerk Yönetim Dış İlişkiler Dairesi Eşbaşkanı Bedran Çiya Kurd, Türkiye'nin saldırılarına dair Hawar Haber Ajansı'na (ANHA) konuştu. Türkiye'nin bölgede "soykırım" gerçekleştirmek istediğini söyleyen Kurd, bölgenin altyapısının hedef alındığı ve büyük tahribat oluştuğunu kaydetti. Kurd, saldırılarla halkın göç ettirilmek istendiğini belirterek, "Sadece Kürtler hedef değil. Suriye'nin her yerinden 5-6 milyon insan ve göçmen bu topraklarda yaşıyor ve hedeflenen kaynaklardan faydalanıyor" diye kaydetti.     'SALDIRILAR DAİŞ'E UMUT OLUYOR'   DAİŞ'liler ve ailelerin kaldığı Hol Kampı ve Çirkîn Cezaevi’nin de hedef alındığına dikkati çeken Çiya Kurd, "Saldırılarda bu yerlerin güvenliğinden sorumlu çok sayıda kişi şehit oldu. Bu aynı zamandan herkese bir mesajdır, herkes bilsin Türk devleti DAİŞ’i ve ailelerini kaçırmak, yeniden örgütlemek ve güçlendirmek istiyor. Sonuç olarak bölge ve dünya halklarına karşı bir pazarlık kartı olarak kullanmak istiyor" diye kaydetti. DAİŞ'in Türkiye saldırılarına umut bağladığını belirten Çiya Kurd, DAİŞ'in saldırılar sonrası kamplara ve cezaevlerine saldırı için hazırlandığı ve örgütlendiğine dair ellerinde net bilgilerin olduğunu söyledi.    Saldırıların Türkiye’nin iç siyaseti ve seçimlerinin yaklaşmasıyla ilgili bir yönü olduğunu söyleyen Çiya Kurd, “Ekonomik, siyasi ve seçim gündemi var. Ancak savaş sadece seçimlerle ilgili değil. Seçim sonucunda hükümet kurulsa bile halkımızın mücadelesine karşı siyaset yapacaktır. Onların siyaseti farklı şekillerde devam edecek. Dolayısıyla kendimizi kandırmamalıyız, bu devam edecek tarihi bir politikadır. Bu yüzden bu soykırım anlayışına karşı derin ve geniş bir mücadele geliştirmeliyiz ki onu yenebilelim” diye konuştu.   ASTANA GRUBU DEVREDE   Uluslararası Koalisyon güçleri ve Rusya’nın saldırılara karşı tutumunu değerlendiren Çiya Kurd, bu kadar geniş bir saldırının Koalisyon ve Rusya’nın bilgisi olmadan mümkün olmayacağını ifade etti. Çiya Kurd, “Gözlemlerimize göre, bu taraflar arasında ortak hava sahası koordinasyon odaları var. Hiçbir taraf bilgi vermeden Suriye üzerinden uçak uçuramaz. Tahran, Madrid, Soçi görüşmeleri ve özellikle Astana görüşmelerinden sonra saldırılar oldu. Astana grubunda bazı anlaşmalar yapıldı, birlikte çalıştıkları bazı ortak hedefleri var. Ortak noktalar, Özerk Yönetim ve QSD bölgelerinin nasıl etkisiz hale getirileceği; Bu konuda bir fikir birliği var. Astana Grubu, Suriye rejimini nasıl destekleyeceğini çözmeye çalışıyor. Sadece Türk devleti bunun dışındaydı, şimdi onu da bu iş birliğine dahil etmeye ve rejime destek verme çabaları var. Bazı görüş ayrılıkları olabilir ama Özerk Yönetim’i ve QSD'yi zayıflatma konusunun Astana grubunun hemfikir olduğu bir nokta olduğunu düşünüyoruz. Suriye rejimi bunu istiyor. Bundan dolayı Suriye’deki güçler, hava saldırılarını görmezden geliyor olabilir. ABD, Rusya ve İran kendi çıkarları için kara saldırısına izin vermeyebilirler ama hava saldırısına izin verebilirler” şeklinde konuştu.    ‘BELGELERİ ÖNEMLİ YERLERE SUNDUK’   Türkiye'nin saldırılarının savaş suçu kapsamına girdiğini, bu suçların Efrîn’den Serêkaniyê’ye kadar yıllardır devam ettiğine dikkat çeken Çiya Kurd, bu suçları hukuki-diplomatik yollarla gün ışığına çıkarmaya ve Türkiye'nin yargılanmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Çiya kurd, Koalisyon, ABD, Rusya, Avrupa, Ortadoğu ülkeleri, birçok parti, kuruluş, parlamento ve önemli şahsiyetlerle temasa geçtiklerini söyledi. Çiya Kurd, uluslararası toplumun büyük bölümünü bilgilendirdiklerini ancak sessizliğin sürmesi halinde uluslararası toplumun da Türkiye'nin soykırım politikasına ortak olduğu anlamına geleceğini ifade etti. Çiya Kurd, "DAİŞ terörü tehdidi bir kez daha büyüyecek ve herkese ulaşacak. Terörle mücadeleyi eskisi gibi sürdüremeyeceğiz” uyarısında bulundu.