Yakılarak katledilen mültecilerin iddianamesi 1 yıldır hazırlanmadı 2022-11-18 09:02:11 İZMİR - Güzelbahçe’de 2021’de öldürülen 3 Suriyeli mültecinin katili hakkında halen iddianame hazırlanmadı. Avukat Zafer İncin, olayın vahameti ve olası sonuçları nedeniyle soruşturmanın daha hızlı yürütülmesi çağrısında bulundu.   İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde 16 Kasım 2021 tarihinde öldürülen 3 Suriyeli mültecinin katili Kemal Korkmaz hakkında iddianame halen hazırlanmadı. Siteler Mahallesi’nde bulunan bir inşaat malzemeleri üretim atölyesinde çalışan ve atölyenin yanındaki barakada kalan 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ve 17 yaşındaki Muhammed el-Bish isimli Suriyeli mülteciler, gece işyerinde uyurken üzerlerine benzin dökülerek yakıldı.   'JİTEM OPERASYONLARINA KATILDIM'    Olayın ardından bölgeye gelen itfaiye ekipleri yangının soba devrilmesi ya da elektrik kontağından çıktığına dair rapor tuttu. Ancak şirket sahibinin şüpheleri üzerine olay yeri incelemesi yapılması sonrasında olayın kundaklama olduğu anlaşıldı. Başlatılan soruşturma sürecinde bir sonuç elde edilemezken, olayı gerçekleştiren Korkmaz 10 gün sonra 2 kişiyi yaralamaktan gözaltına alındı. Korkmaz, ifadesinde 10 gün önce de 3 Suriyeliyi öldürdüğünü de itiraf etti. Olayı “milliyetçi duygularla” işlediğini itiraf eden Korkmaz, 2000'lerde askerlik yaptığı dönemlerde bir komutan tarafından JİTEM’e davet edildiğini, bir süre JİTEM’in gizli operasyonlarında yer aldığını belirtti. Bunun üzerine tutuklanan Korkmaz, Menemen T Tipi Cezaevi’ne gönderildi.    'AKLİ DENGESİ YERİNDE'    Aradan geçen 1 yıla rağmen fail Korkmaz hakkında iddianame hazırlanmazken, akli dengesinin yerinde olmadığı iddia edildi. Fakat Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden gelen rapor Korkmaz’ın akli dengesinin yerinde olduğunu ortaya çıkardı. Bu arada iktidar ve kimi partilerin mültecilere karşı ırkçı söylemleri, mültecileri yeniden hedef haline getirdi. Saldırıları bir türlü sona ermezken son olarak 10 Kasım’da Ankara Altındağ’da 5 Afganistanlı evlerinde öldürüldü.   SORUŞTURMA AĞIR İŞLİYOR   İzmir’de katledilen mültecilerin dosyalarının avukatlarından İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Başkanı Zafer İncin, dosyada gelinen aşamaya dair bilgi verdi. Soruşturma sürecinin ağır ve savsak işletildiğini kaydeden İncin, olayın ilk olarak elektrik kaçağı denilerek kapatılmak istendiğini söyledi. Başta itfaiye ekipleri olmak üzere soruşturma yürüten savcılığa kadar büyük ihmallerin yaşandığını belirten İncin, “Bu ihmal sonucunda ne yazık ki bir kısım delillerin toplanması ciddi zaman aldı. Bir kısmı da kayboldu. Bu süreçte dosyaya dahil olmamızla birlikte soruşturma savcısından bir kısım taleplerimiz oldu. Bu taleplerin bir kısmı karşılandı. Fakat bir kısmı halen karşılanmış ya da reddedilmiş değil. Gelinen süreç itibariyle iddianamenin bir an önce hazırlanması ve kovuşturma sürecinin başlamasını istiyoruz” dedi.   SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK   Savcılıkla görüşmelerinin devam ettiğini sözlerine ekleyen İncin, “Biz bu uzamayı bu olayın arkasında başka failler varsa onların ortaya çıkarılması konusunda bir çaba olarak görmek istiyoruz. Ama ne yazık ki bizim taleplerimizin cevaplanmaması ya da savcının yaptığı araştırmalar daha çok kurumların ağır işleyişinden kaynaklı. Bu keyfi uzamanın kabul edilebilir bir yanı yok. Soruşturmalar ivedilikli bir şekilde tüm şüphelilerin tespiti doğrultusunda yürütülmeli. İşin içinde kimlerin ihmali varsa ortaya çıkarılması ve yargılanması gerektiğini temenni ediyoruz. Aynı şekilde olayın ilk döneminde itfaiyenin de ciddi ihmali olduğunu biliyoruz. İtfaiye ekipleri hakkında da suç duyurusunda bulunacağız” diye aktardı.   RAPORLAR GEÇ GELİYOR   Adli Tıp Kurumu’ndan beklenen raporların çok uzun sürdüğünü aktaran İncin, “Savcılığın Adli Tıp Kurumu ile yaptığı yazışmalarda alınan kan örneklerine erişimin sağlanamadığını yani ciddi bir ihmalin olduğunu gözlemledik. Daha sonrasında eksik kalan rapor geldi. Bununla beraber iki ay önce dosyada bir eksiğin kalmadığını düşünüyorduk. Ancak iddianame halen hazırlanmış değil. En son dosya üzerinde yaptığımız araştırmalarda savcılığın otopsi raporunun dosyaya eklenmesi konusunda müzekkeresi olduğunu gördük. Eksiklerin giderilmesi akabinde iddianamenin hazırlanmasını bekliyoruz. Öldürülen kişilerin mülteci olması soruşturmanın gidişatını da etkiliyor, Adli kurumların yaklaşımı ağır oluyor. Söz konusu olayın vahameti ortadayken bu ve benzeri soruşturmaların daha hızlı yürütülmesi ve ilgililerin tespiti noktasında daha sağlıklı bir çalışmanın yapılması gerekir” diye belirtti.   'SEBEBİ NEFRET SÖYLEMLERİ'    Olayın yaşanmasının nedeninin Türkiye’nin mülteci politikası olduğunu dile getiren İncin, hem iktidar hem de muhalefetin ayrılıkçı, nefret ve ötekileştirici söylemlerinin bu olaylara zemin hazırladığını kaydetti. Soruşturma neticelendirilip, faillerin en ağır cezayı almasının caydırıcı olacağına işaret eden İncin, şöyle devam etti: “Türkiye’nin geçirmiş olduğu ekonomik krizi ya da herhangi bir sorunu mültecilere bağlayan bir zihniyetin sokakta yansıması daha farklı oluyor. Sırf oyların artması nedeniyle insanların yaşamlarını tehlikeye atan açıklamalardan uzak durmak gerekiyor. Yani sadece yargının vereceği cezalar değil mülteci politikasının da Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi doğrultusunda insanı ve yaşam hakkını önceleyen bir düzlemde olması gerekir. Yoksa bu saldırı ve katliamlar devam eder. Aynı şekilde çok yakın zamanda 5 Afgan Ankara’da bir evde katledildi. Her geçen gün toplumda basına yansıyan ya da yansımayan birçok olay olduğunu söyleyebilirim.”     DUYARLILIK ÇAĞRISI   Kamuoyunun da dosyaya sahip çıkması çağrısında bulunan İncin, burada çıkacak sonucun Türkiye’nin geleceği açısından bir eşik olduğuna dikkati çekti. Hem mülteci politikası hem insanların yaşam hakkı hem de Türkiye’de yaşayan herkesin özgürlükleri için sorumluların ceza alması gerektiğini söyleyen İncin, “Burada ciddi ihmaller ve nefret söyleminin sokağa yansıması söz konusu. Umut ediyoruz ki yapılacak yargılama sonucunda Türkiye toplumunu rahatlatacak bir sonuç çıkacak” diye konuştu.