Alevi yazar Beyi: Devlet önce katliamlarla yüzleşsin 2022-11-15 09:02:36 MERSİN - Kültür Bakanlığı bünyesinde Cemevi Başkanlığı kurulmasını “Kendi Alevisini yaratmak" şeklinde değerlendiren yazar Yusuf Baran Beyi, "Devlet elini dini inançlardan çekmeli. Önce işlediği katliamlarla yüzleşip, hesap vermeli" dedi.   AKP'li Cumhurbaşkanlığı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan kararname ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruldu. Alevi örgütleri, bakanlık bünyesinde kurulan başkanlığa tepkili. Kararı değerlendiren araştırmacı-yazar Yusuf Baran Beyi, başkanlığın "kayyım dedeler" eliyle yönetileceğini söyledi.     100 YILDIR SÜREN BASKI   Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devleti yönetenlerin tekçi anlayışla hareket ettiğini söyleyen Beyi, Aleviler, Kürtler ve diğer etnik inanç ve halkların sürekli düşmanlaştırıldığını kaydetti. 100 yıldan fazla bir süredir Alevilerin de baskı altında olduğu ve devletin istediği çizgiye getirilmek istendiğini dile getiren Beyi, "Aleviler, cumhuriyetin kuruluşundan sonra çok büyük zararlar gördü. Alevilerin ocak ve dernekleri tek tek kapatıldı. Alevilik neredeyse toprağa gömülecek düzeye geldi. İktidarda olan Mustafa Kemal, tekçilik üzerinden bir toplum yaratma amacıyla diğer toplumları horladı. İnançlar farklı şekilde topluma anlatıldı. Ancak Aleviler bir türlü onların istediği çizgiye gelmedi. Sistem, Alevilerin güçlendiğini gördükçe asimilasyon yöntemleriyle Alevileri sindirmeye çalıştı" şeklinde konuştu.    ‘BİAT EDEN ALEVİ İSTİYORLAR’   Beyi, 2 Temmuz 1993'te yaşanan Madımak Katliamı'ndan sonra 1995’te CEM Vakfı’nın (Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi) kurulmasıyla farklı anlayışta olan Alevilerin sindirilmeye çalışıldığını belirtti. Beyi, birçok kişinin bu nedenle inancından uzaklaştığı ve asimilasyon nedeniyle belli bir erezyonun oluştuğunu kaydederek, bu yöntemin sonuç vermediğini söyledi. Beyi, "Derin devletlerle Aleviler üzerinde hayata geçirilmek istenen projeler bugün de devam ediyor. Alevilerin bu proje karşısında çok dikkatli olması, anında refleks göstermeleri gerekiyor. Meclis'te yapılan müdahale, Alevilere olan tahammülsüzlüğün göstergesi. Yapılan eyleme müdahale, geniş kitlelerin öğrenmemesine yönelik bir tarzdı. Bu projeyle Alevileri birbirine bölüp, düşman ediyorlar. Kendine biat eden Alevi’yi yanına çekerek, büyük kitle koparılıyor" ifadelerini kullandı.    ALEVİLERDEN DUYULAN KORKU   Bakanlık bünyesinde bir başkanlığın kurulmasına karşı çıkan Beyi, "Cemevlerini bir şekilde kendilerine bağlayarak, oraya kendi dedelerini atayarak, kendi istekleri doğrultusunda Alevi toplumuna bir düşünce ve inanç şekli angaje etmeyi amaçlıyorlar. Bu Alevilere yönelik sinsi ve karanlık bir tehlike. Aleviler bu projeye inanıp, teslim olmamalılar. Bu başkanlık, Alevileri kendi bünyesine alıp, asimilasyona uğratarak, Alevileri temel ritüellerden uzaklaştırarak, kendine benzetmeye çalışacaktır. Alevi inancını baştan beri inanç olarak kabul etmediler. İnançsa da kötü sıfatlarla ortaya koydular. Baktılar bu inancı bulanıklaştıramıyorlar, Alevi örgütleri güçlenip örgütleniyor, bunları büyük bir korku sardı. Türkiye’deki İslami hareketler ciddi bir şekilde korkmaya başladı. Bu korkudan bu yönelim başladı. Ezdirme gücünü elde edemeyen devlet, yeni bir projeyle Alevileri kontrol altına alıp, kendi Aleviliğini yaratmaya çalışıyor" diye konuştu.    'DEVLET ELİNİ İNANÇLARDAN ÇEKMELİ'    Cemevlerinin ibadethane olarak tanınması ve anayasal güvenceye alınması gerektiğini vurgulayan Beyi, şunları söyledi: "Alevilik, eşitlik, barış ve doğa dini. Kimseye zarar vermeyen bu inanç güçlenerek çoğalıyor. Devlet buna tahammül edemiyor. Kurulan bu Cemevleri Başkanlığı, Alevilerin taleplerinden çok uzak. İbadethane merkezleri statüsünden uzak olan bu başkanlığı hiçbir Alevi kabul etmemeli. Devlet önce Alevilere yönelik işlediği katliamlarla yüzleşip, hesap vermeli. Diyanet İşleri Başkanlığı lağvedilerek, inançlar özgürleştirilmeli. Bu ülkede demokrasi sorunu halledilmedikçe ne Aleviler ne Kürtler ne yoksul ve emekçiler rahat yüzü görmeyecek. Devlet elini dini inançlardan çekmeli, bütün inançlar sivil hayata bırakılmalı."   MA / Mukadder Akyol