Kimyasal silaha karşı eylemler: 'İnsanlık Yürüyüşü' bir starttı 2022-11-12 09:32:17   ŞIRNEX - Silopiya’da düzenlenen “İnsanlık Yürüyüşü” nün kimyasal silah kullanımına karşı yapılacak olan eylemlerin startı olduğunu belirten yürüyüşü organize eden siyasi parti ve örgüt temsilcileri, “Bu yürüyüş direnişe büyük bir umut oldu” dedi.    Türkiye'nin KDP’nin ortaklığında Federe Kurdistan Bölgesi'nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine dönük başlattığı saldırılar altıncı ayı geride bırakırken, istediği sonucu alamayan Türkiye, 2 bin 500 defa kimyasal silah kullandı. Kimyasal silahlara karşı 6 Kasım’da  Şirnex'ın Silopiya ilçesine bağlı Tilqebîn beldesinde, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi -TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Barış Anneleri Meclisi, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Hukuki Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), Göç Platformu ve Mezopotamya Ekoloji Hareketi öncülüğünde “Kimyasala Karşı İnsanlık Yürüyüşü” düzenlendi. Asker ve polisin gazlı, tazyikli su ve plastik mermili saldırısına rağmen binlerce kişi, dere ve tepeleri aşarak Tilqebîn beldesinde bir araya gelerek yürüyüş gerçekleştirdi.    Yürüyüşü organize eden HDP, DBP ve TJA, “İnsanlık Yürüyüşü” sonrası değerlendirmede bulundu.    'SALDIRARAK KİMYASAL KULLANDIKLARINI ONAYLADILAR'   TJA aktivisti Güler Tunç, yürüyüşte direniş ruhunun ortaya çıktığını belirterek, “Kurdistani kurum ve kuruluşlar olarak kimyasal silah kullanımına karşı önümüze bir aylık bir planlama koyduk. Yürüyüşe Serhad, Amed, Çukurova ve Botan’dan çok güçlü bir katılım oldu. Habur Sınır Kapısı’na kadar yürümek istedik, ancak buna izin verilmedi. İzin vermemelerine gerekçe olarak da Şırnak Valiliği’nin yasağı gösterildi. Yaptığımız her etkinlik gibi bunu da ‘illegal’ olarak değerlendirdiler. Yürüyüşte ısrar ettik ve kitlemize bir saldırı oldu. Kimyasal silah kullanmadıklarını söyleyenler, kitleye saldırarak aslında savaş suçu işlediklerini de kabul etmiş oldular” dedi.    'YÜRÜYÜŞ BİR STARTTI'    Kimyasal silah kullanımına karşı daha güçlü bir duruş sergilemek gerektiğine dikkat çeken Tunç, “Bu saldırılara karşı çok önemli bir duruş sergilendi. Bizler orada bir onur yürüyüşü yaptık. Şüphesiz bu yeterli değildir. Çünkü Başûr Kurdistan’da savaş halen sürüyor. Bizler her platformda kimyasal silah kullanımına karşı sesimizi yükselteceğiz. İnsanlık Yürüyüşü bir starttı. Bunun daha da büyümesi gerekir. Bu bölgenin kurum ve partileri olarak insanlık suçuna karşı sesimizi daha fazla yükselteceğiz” şeklinde konuştu.   'EYLEMLER DEVAM EDECEK'    HDP Silopiya İlçe Eşbaşkanı Asuman Külter, Tilqebîn’de özgürlük talebinin yükseldiğini ifade ederek, “Mesajımızı verdik. Yürüyüşe katılım güçlüydü. Orada büyük bir direniş oldu. Tabi ki sadece bu yürüyüş kimyasal silah kullanımını durdurmaya yetmez. Bizler eylemlerimizi sürdüreceğiz. Çünkü kimyasal silah kullanımı sıradan bir olay değil. Yürüyüşte kitlede yüzyıllık bir öfke vardı. Annelerin yüreği 40 yıldır yanıyor. Anneler savaş bitsin istiyor. Orada herkes barış istedi, savaşın bitmesini istedi. Bu yürüyüşte verilen mücadelenin sıradan olmadığını gördük. Biber gazıyla, TOMA’larla saldırdılar ama geri adım attıramadılar. Bizler mücadelemizi sürdüreceğiz. Her yerde, her sokakta bu mücadeleyi büyüteceğiz” diye belirtti.     DBP Şirnex İl Eşbaşkanı Berivan Salğucak, yürüyüşe güçlü bir kitlenin katıldığını belirterek, “Bizler kimyasal silah kullanımını kabul etmiyoruz. Çocuklarımız artık ölmesin, anneler artık ağlamasın. Bütün engellemelere rağmen yürüdük” diyerek kararlı olduklarını ifade etti.    'DİRENİŞE UMUT OLDU'    DBP Şirnex İl Eşbaşkanı Zeki İrmez de, gerçekleştirilen insanlık yürüyüşünde halkın iradeli duruşunun öne çıktığına dikkat çekerek, “Yürüyüşün startını verdikten sonra kent valisi bütün eylem ve etkinliklere yasak getirdi. Bizler de buna karşı, ‘yürüyeceğiz ve bu bizim en demokratik hakkımız’ dedik. Savaşa karşı barış isteyen herkes yönünü Habur Sınır Kapısı’na verdi. Orada bulunan herkes bu savaşın durmasını talep etti. Ülkenin hem ekonomisi, hem diplomasisi hem de siyaseti bu savaştan etkileniyor. Bu yüzden de bizler savaşa karşı sesimizi yükseltelim diyoruz. Tilqebîn’de gerçekleşen eylem de buydu. Çok büyük bir direniş oldu. O yürüyüş, direnişe ve halka ciddi bir umut verdi. Eğer şiddete karşı bir direniş varsa bunu kamuoyu da görür.  Bu tarz demokratik eylemlerin önündeki engeller kaldırılmalıdır” şeklinde konuştu.