Stajyer avukatlar: Köle muamelesi görüyoruz 2022-11-11 09:02:59   İSTANBUL - Stajyer avukatların maruz kaldıkları hak ihlalleri ve özlük hakları için kurulan Teraziyi Eşitleyelim İnisiyatifi üyeleri, “köle muamelesi görüyoruz” diyerek Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu’na başvuru yapacaklarını söyledi.     Hukuk Fakültesi’nden mezun olanlar, “Avukatlık Ruhsatı” alabilmek için bir yıl stajyer avukat olarak çalışmak zorunda. Bu süreçte bir çok zorluk yaşayan stajyer avukatlar, “emeklerinin sömürüldüğünü” belirterek, hakları için bir inisiyatif kurma kararı aldı. 2 ay önce “Teraziyi Eşitleyelim İnisiyatifi” adıyla kurulan inisiyatifte şimdilik 50’ye yakın üye bulunuyor. İnisiyatif, bir yandan üye sayısını artırırken, diğer yandan baro yönetimiyle yaşadıkları sorunların çözümü noktasında görüşmeler yapıyor.     İnisiyatif üyeleri Hanne Baytürk ve Emrullah İriz, stajyer avukatların yaşadıkları sorunları ve buna karşı kurulan Teraziyi Eşitleyelim İnisiyatifi’ni anlattı.    STAJYERLİK SÜRECİ 15 AYA KADAR UZANIYOR   Hanne Baytürk, bir yıllık zorunlu stajyerlik dönemlerinin “askıda kalma (stajyerlik başvurusu ve ruhsat alma başvurusu zamanı)” süreciyle beraber 15 ay gibi bir süreye denk düştüğünü hatırlattı. Stajyerlik sürecinin ilk 6 ayını adliyede, ikinci 6 ayını da avukatların bürosunda geçirme gibi bir zorunluluklarının olduğunu kaydeden Baytürk, adliyede geçirecekleri zaman için yasal herhangi bir ücret düzenlemesi olmadığından kaynaklı stajyerlik sürecinin tüm dönemini avukatların bürosunda geçirdiklerini kaydetti.   'KÖLE MUAMELESİ GÖRÜYORUZ'    İstanbul’da stajyer avukatların avukat bürolarında 2 bin TL ile 2 bin 500 TL arasında çalıştıklarını ifade eden Baytürk, İstanbul dışında hemen hemen diğer bütün illerde stajyer avukatların ücret almadan çalıştırıldıklarını belirtti. Stajyer avukatlar olarak özlük haklarının olmadığını ve yanlarında çalıştıkları avukatlardan adliyede bulunan hakim ve savcılara kadar köle muamelesi gördüklerini belirtti. Baytürk, “Tabiri caizse hem avukatların yanında hem de adliyede aşağılanıyoruz” dedi.   SATJYER NE YAPAR?   Bürolardaki çalışma koşullarını aktaran Baytürk, “Ofislerde çay getir götür işine kadar her işi yapıyoruz. Büroyu süpürmek sizin görevinizdir. Çay yapmak ve yemek yapmak sizin görevinizdir. Misafirleri ağırlamak sizin görevinizdir. Aynı zamanda bir sekreterin ve avukatın yapması gereken tüm işleri siz yaparsınız. Dilekçe yazarsınız, tebligatları siz takip edersiniz, icra dairesine siz gider konuşursunuz, kalemle siz konuşursunuz yine yeri gelir müvekkille de siz konuşursunuz, duruşmaya girmek hariç tüm işleri siz yaparsınız. Tabi ilerleyen süreçlerde kimi duruşmalara da giriyorsunuz. İstanbul’da 6 tane adliye var ve biz adliyelerden adliyelere koşturuyoruz. Gün içerisinde 3 adliyeyi gezmeniz gerekebiliyor. Herkesin işini yaptığımız ama asgari ücret dahi alamadığımız bir durumdayız. Bazen bürolarda akşam 22.00’a kadar durabiliyoruz. Hafta sonu bize iş verebiliyorlar ve bize ‘bunu yapmak zorundasınız’ diyorlar” sözleriyle sorunlara dikkat çekti.    NEDEN KADIN STAJYER?    Kadın stajyerlerin çalışma koşullarının biraz daha zor olduğunu hatta tacize dahi uğrayan stajyerlerin olduğunu söyleyen Baytürk, özellikle birçok erkek avukatın, kendi bürosunda çay getirip götürmesi için özel olarak kadın stajyer istediğini de vurguladı. Bu duruma ilişkin avukatların, baroların bilgi işleminden talep ettiklerini sözlerine ekleyen Baytürk, şöyle devam etti: “Bu tür bürolarda genellikle kadın stajyer istemelerinin nedeni büroda yemek yapmaları ve çay getir götür yapmaları içindir. Özellikle biz inisiyatif olarak, barolardan bu tür işlemlerin ve ayrımcı dilin kullanılmasının kaldırılmasını istiyoruz.  Nasıl ki evde tüm işler kadından bekleniyorsa, bürolarda da kadın stajyer istemelerinin nedeni yemek çay gibi işleri yaptırmak için. Taciz edilen avukatlar var ama buna karşı bir mekanizma yok. Bizler baroya ‘taciz ve tecavüz olaylarını takip eden ve işleten bir mekanizma kur’ diyoruz ama bunu dahi yapmıyorlar. Burada en büyük problem baronun. Dünyanın en büyük barosundayız ama sorunları çözen bir mekanizması yok.”   'ÖZLÜK HAKLAR TANINSIN'    Kadına eril yaklaşımın yaşamın her alanında sürdüğünü ifade eden Baytürk, “Eril zihniyet her alana sirayet etmiş durumda. Bu durumu maalesef hukuk bürolarında dahi görüyoruz. Kendi hakkımızı savunamayacaksak nasıl başkalarının haklarını savunacağız. Bu durum benim güvenimi sarsıyor” şeklinde konuştu. Son olarak Baytürk, özlük hakları olmak üzere ücret düzenlemeleri ve hem avukat büroları hem de adliyede savcı ve hakimlerin stajyerlere olan yaklaşımlarının düzeltilmesi talebinde bulundu.   'SİYASİ PARTİLERLE GÖRÜŞECEĞİZ'   İnisiyatif üyesi Emrullah İriz ise, stajyer avukatların “avukat olmak için” adeta büro sahibi avukatların insafına teslim edildiklerini ifade etti. Hiçbir iş güvencelerinin olmadığını söyleyen İriz, inisiyatif olarak bu durumun ortadan kalkması için Türkiye İnsan Hakları Eşitlik Kurumu’na başvuru yapmayı hatta TBMM’de grubu olan siyasi partilerle görüşmeler gerçekleştirerek yaşadıkları hak ihlallerin son bulması için gerekirse kanun taslağı oluşturmalarını tavsiye edeceklerini belirtti. Yaptıkları işin karşılığını asla alamadıklarını ifade eden İriz, bütün hukuk kurumlarında stajyer avukat olmalarından dolayı ikici sınıf bir muameleye maruz kaldıklarını dile getirdi.   MA / Ergin Çağlar