İran'da halk direnişi 53’üncü gününde yayılarak büyüyor 2022-11-08 11:43:47   ANKARA - İran ve Rojhilat’daki halk direnişi, 53’üncü gününde Kurdistan ve Belucistan’ın yanı sıra Tahran gibi kentlerde yayılarak devam ediyor.    Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından İran ve Rojhilat’ta başlayan eylemler, 53'üncü gününde devam ediyor. Başkent Tahran ve Farsların yoğun olarak yaşadığı kentlerde, tüm okul ve üniversitelerin yanı sıra fabrikalarda eylem ve grevler devam ediyor. Kurdistan ve Belucistan'da rejimin tüm şiddetine rağmen direniş yayılıyor. Analistler, eylemlerin artık bir devrim sürecine girip farklı bir yoğunluk kazandığını belirtirken, her Cumartesi günü tüm ülkede gerçekleşen eylemlerde Merîvan’da Nasrin Ghaderi’nin katledilmesinin ardından rejim güçleri ve halk arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Merîvan'a yönelik saldırılar üzerine Sanandaj halkı yollara barikat kurarak, rejim güçlerinin ilerleyişini durdurdu. Büyük şehirlerde eylemlere katılamayan halk, araçlarından kornalarla ve pencerelerinden sloganlarla eylemlere destek vermeye başladı.    Gençlerin başlattığı mollaların sarıklarını düşürme eylemleri de devam ediyor. Yerel kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 40 yıldan fazladır kadınların zorla başlarını bağlayan İranlı mollalar, korunmak için sarıkları kafalarına iple bağlıyor.    ZAHEDAN KATLİAMINI SORAN VEKİLİN SESİ KISILDI   İran rejiminin saldırıları, parlamentonun da temel gündemi oldu. Çabahar kenti milletvekili Moineddin Saidi, İran Parlamentosu'ndaki konuşmasında 30 Eylül'de Belucistan'ın Zahedan kentinde gerçekleştirilen saldırının faillerinin cezalandırılmasını istedi. Meclis Başkanvekili, insanların katledilmesinin "polis teşkilatına silahlı saldırılar" sonucu gerçekleştiğini iddia ederek, Saidi'nin mikrofonunu kapattı.    'SİZİN İÇİN LAHEY'E UÇAK REZERVE ETTİK'   İsveç Parlamentosu’nun Merkez Parti'den Milletvekili İranlı Alireza Akhondi, Instagram sayfasından yayınladığı bir video ile İran'ın dini lideri Ali Hamaney, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Devrim Muhafızları Generali Hüseyin Salami'ye bir mesaj gönderdi. "Sizin için Lahey'e bir uçak rezerve ettik" diyen Alireza, şunları dile getirdi: “Bavullarınızı toplayın ve Hollanda'ya seyahat etmeye ve Uluslararası Adalet Divanı'na gitmeye hazırlanın." Videonun sonunda Alireza, orduya da seslenerek, halkı desteklemelerini istedi.   HAMANEY'E KARŞI İMZA KAMPANYASI   İran'da yıllardır yasaklı olan Facebook, Twitter ve Instagram gibi sanal medya mecraları, İranlı yetkililer tarafından kullanılmaya devam ediliyor. change.org üzerinden başlatılan bir imza kampanyasıyla, Elon Musk'tan Ali Hamaney'in Twitter hesaplarının kapatılması istendi. Kampanya metninde, şu ifadelere yer verildi: "Hamaney 80 milyon İranlı'nın ücretsiz bilgi ve güncel gelişmelere dair bilgi alacağı sosyal medya mecralarını yasakladı, bununla da kalmadı dünyanın geri kalanıyla iletişim kurmalarını engellemek için interneti kapattı. Ancak kendisinin sürmekte olan eylemlere ilişkin dezenformasyon ve nefret yaymak için kullandığı pek çok Twitter hesabı var. Elon Musk'tan Hamaney'in Twitter hesaplarını kalıcı olarak askıya alarak bu adaletsizliğe son vermesini talep ediyoruz."   EYLEMCİLERİ SAVUNAN 13 AVUKAT TUTUKLANDI    16 Kasım Pazartesi akşamı Devrim Muhafızları İstihbaratı, Mehrabad Havalimanı'nda avukat Mustafa Nili'yi tutukladı. Mustafa Nili, öğrenci sendikacıları da dahil olmak üzere birçok siyasi tutukluyu temsil eden bir insan hakları savunucusu ve avukat olarak tanınıyor. İran'da 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarına karşı barışçıl protestolara katıldığı için Aralık 2009'da tutuklanmış, iki yıl sonra serbest bırakılmıştı. Nili, Evin Cezaevi'nde çıkan isyandan sonra tutukluların akıbetini öğrenmek üzere cezaevine giden ve aileleri savunan ilk avukatlardan biriydi. Nili'nin kız kardeşi, dün gece geç saatlerde Twitter hesabından annesinin evinin basıldığını ve kardeşinin de Mehrabad Havaalanı’nda tutuklandığını duyurdu. Nili'nin tutuklanmasıyla İran genelinde süren eylemlerde, eylemcileri savunduğu için tutuklanan ve hala tutuklu bulunan avukat sayısı 13'e yükseldi.   TÜRBE BOMBALAMASINDA 26 TUTUKLAMA    Radyo Farda'nın verdiği bilgiye göre, İran İstihbarat Bakanlığı, 26 Ekim'de Şiraz'da yüksek güvenlikli bir türbede gerçekleşen bombalı saldırıyla ilişkili olduğu iddiasıyla Azerbaycan, Tacikistan ve Afganistan uyruklu olduğu belirtilen 26 kişiyi tutukladığını duyurdu. İran'ın devlet haber ajansları Şiilere ait türbenin bombalanmasından iki dakika sonra, haberi DAİŞ saldırısı olarak servis etmiş, İranlı sanal medya kullanıcıları sanal medyada iki dakika içinde girilmiş olan habere itibar etmediklerini dile getirdi. Pek çok İranlı gazeteci, Şii türbesine gerçekleşen saldırının toplumda mezhepsel ayrılık yaratmak amacıyla rejim tarafından gerçekleştirildiğini yazdı. Savaş Araştırmaları Enstitüsü de saldırının tipik DAİŞ profiline uymadığını ve yetkililerin İran'daki mezhepsel gerilimi körükleme girişimi olabileceği yorumları yaptı.    PARLAMENTODAN İDAM TALEBİ    290 sandalyesi bulunan İran Parlamentosu'nda bulunan 227 vekil, adli makamlara bir çağrıda bulunarak, eylemlerde gözaltına alınan ve tutuklanan kişilerin bir an önce idam edilmesi talebinde bulundu. İnsan hakları örgütleri ve bağımsız ajansların verdiği bilgiye göre, eylemlere katıldığı gerekçesiyle 14 bin kişinin tutuklandı. 400'den fazla insanın katledildiği eylemlerde yaşamını yitiren çocuk sayısı da en az 40 olarak belirtilirken, İranlı yurttaşlar söz konusu idam talebi için "Soykırım girişimi" tabirini kullandı.