Kimyasal silah tepkisi: İktidar suçun üstünü örtüyor 2022-11-06 09:08:02   ANKARA - Kimyasal silah kullanımının insanlık suçu olduğunu belirten siyasi parti temsilcileri, iktidarın suçun üstünü örtmeye çalıştığını söyledi.    Türkiye’nin Güney Kürdistan’ın Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırılarda, son 3 ayda kimyasal silah kullanımı sonucu 17 HPG’li yaşamını yitirdi. Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına dair belge ve bulguların yanı sıra Fırat Haber Ajansı (ANF) kimyasal silaha maruz kalan HPG’lilerin yaşamını son anlarına dair görüntüler yayınladı. Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarının sürmesi üzerine gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerde, başta Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ve ilgili kurumların bölgede inceleme yapması için çağrıda bulunuyor.   Siyasi parti temsilcileri de Türkiye’nin bu saldırılarının durdurulması ve ilgili kurumların araştırma yapması çağrısı yaptı.    İKTİDARIN RAHATSIZLIĞI    Kimyasal silah kullanımına ilişkin kamuoyuna yansıyan görüntülerin aydınlatılması gerektiğini belirten Emekçi Hareket Partisi (EHP) Merkez Komite Üyesi Sanem Deniz Kural, kimyasal silah kullanımının uluslararası düzeyde çok büyük bir suç olduğunu belirtti. Kural, “Mevcut hükümet kimyasal silah kullanımı konusunun açılmasından dahi rahatsız oluyor. Yasak olan kimyasal silahı kullanacak noktaya gelmiş gözükmek istemiyorlar. Bu konunun konuşulması, bu sonucu yaratıyor” dedi.    TOPLUMA GÖZDAĞI VERİLİYOR   AKP’nin her fırsatta topluma, emek ve demokrasi mücadelesini yürütenlere gözdağı verdiğini dile getiren Kural, “Eğer herhangi bir konuyu sorgulayacak olursanız, ‘Fincancı’ya yaptığımız gibi davranırız’ diyorlar. Ne var ki ülkede emek ve özgürlük mücadelesi verenler her şeyi gördü. Yapılanlar toplumsal muhalefet alanında, mücadele veren insanları geriye düşüremeyecektir. Tüm bunların karşısında mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Demokrasi mücadelesi yürütenleri sindirmeye çalışanları göndereceğiz” diye konuştu.    SUÇUN ÜZERİNİ KAPATIYORLAR   Kimyasal silah kullanımının 1925 yılında Cenevre Konvansiyonu ile yasakladığını hatırlatan Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Halit Elçi, kimyasal silahların üretilmesi, bulundurulması ve kullanılmasını insanlık suçu olduğunu, uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanmayı gerektirdiğini söyledi. Elçi, “Böylesine vahim bir suçlamayla karşılaşan demokratik ve sorumluluk sahibi her siyasi iktidar, bütün koşulları yaratır ve kendisini temize çıkarmaya çalışır. Ama AKP-MHP iktidarı tam tersini yapıyor. Ulusal ve uluslararası kurumların bölgede gerekli incelemeleri yapması için gerekeni yapmak şöyle dursun, konuyla ilgili haber yapan 9 gazeteciyi tutuklamaktadır. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı, gözaltına alıp hapse atmaktadır, konuya dikkat çekmek için basın açıklaması yapmak isteyenlere kolluk kuvvetlerini saldırtmaktadır. Bunlar, suçunun üzerini kapatmak isteyen suçluların davranışlarıdır” diye belirtti.   ‘İNSANLIK GÖREVİDİR’    Kürt sorununun güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceğini vurgulayan Elçi, şunları söyledi: “AKP-MHP iktidarı binlerce insanımızın ölümü ve toplumsal yıkım pahasına savaşı ısrarla sürdürerek, iç politikaya tahvil etmek istiyor. İktidar, savaşın ağır insani sonuçlarını seçim kampanyasına malzeme yapmayı planlıyor. Türkiye halkları ve emekçileri bu oyunu bozacaktır. Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü ve Birleşmiş Milletler, ilgili uluslararası kurumlar derhal bölgeye intikal edip, iddiaları yerinde incelemeli ve belirlenen suç varsa sorumlularını cezalandırmak için gerekli adımları atmalıdır. Ulusal ve uluslararası kamuoyu konunun takipçisi olmalıdır. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç, bir savaş suçu olan kimyasal silah kullanımının sorumlularının en ağır biçimde cezalandırılması için tüm gücümüzle mücadele edeceğiz. Bu sadece siyasi bir hedef değil, bir insanlık görevidir.”   ‘EGEMENLER KİMYASALI ÜRETİYOR’   Ortadoğu coğrafyasında Kürtleri katletmek için kimyasal kullanımının on yıllara dayandığını ifade eden Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, “Kimyasal silah kullanımı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Dersim'de kullanıma dayanıyor. Saddam'ın Halepçe'de elma kokusuyla halkı katletmesiyle sadece Türkiye'nin yöneldiği bir saldırı olmadığını görüyoruz. Suriye'de ise cihatçılar, Türkiye'den edindikleri ham madde ile katliamlar gerçekleştirdiler. Türkiye'nin başta ‘sarin’ gazı olmak üzere bu tip öldürücü gazların ham maddesine sahip olduğu biliniyor. Binlerce ton ihracını yapabildiği ham madde ile kendi kimyasal silahını üretmediğini düşünmek mümkün değil. Her ne kadar uluslararası sözleşmeler ile yasaklansa da başta NATO üyesi ülkeler olmak üzere, egemenler kimyasalı üretiyor, satıyor, kullanıyor. Hulusi Akar'ın ‘envanterimizde yok’ iddiası gerçeklerle uyuşmuyor. Keza saldırının görüntülerinden sonra gerçekleşen bütün eylemlere polis şiddeti ile saldırıldı. Saldırının uluslararası komisyonlarca araştırılması gerektiğini söyleyen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, önce hedef gösterilerek tutuklandı” şeklinde konuştu.    Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasının devletin kimyasal saldırısı karşısında tepkinin de simgesi olduğunu belirten Öneren, “KDP, bu katliamın yollarını döşüyor. Önce gaz maskesi sevkiyatına el koydu, sonra da Türk ordusunun bölgede rahat yol alması için hareket etti. Kürt katliamında Türkiye ile işbirliği yapıyor. ‘Kimyasal silah kullanımı suçtur’ demeye ve bunun uğrunda mücadele etmeye devam edeceğiz.”    MA / Zerrin Sargut