Kobanê Davası: İktidar suçlarını örtmek istiyor 2022-10-31 14:22:06   ANKARA - Kobanê Davası'nda savunma yapan Kürt siyasetçi Aynur Aşan, iktidarın Kobanê ve Gezi davaları ile "suçlarını örtmek" istediğini belirtti.     DAİŞ’in Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında olduğu 20’si tutuklu 108 isim hakkında açılan davanın 18’inci duruşmasının 5'inci oturumu görüldü. Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada, Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler hazır bulundu. Farklı cezaevlerinde tutuklu bulunan siyasetçiler ise, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda izleyici de duruşmayı izledi. Duruşma, dosyaya giren yeni evrakların okunmasıyla başladı.    SOKRATES'İN SAVUNMASI    Duruşmada söz verilen Aynur Aşan, savunmasını Kürtçe yaptı. Sokrates’in adalet arayışını hatırlatan Aşan, adalet arayışının bugün de sürdüğünü belirtti. Aşan, "Birini yargılamak için önce onları tanımak, anlamak gerekiyor. Bazen görüş ve inancınız bizi ilgilendirmez diyorsunuz ama bu değerlerin tamamı bu yargılamanın konusudur. ‘İnsan katletmek, öldürmeye azmettirmek’ sıradan şeyler değildir. Kişinin karakterine bağlıdır. Dolayısıyla tüm dönemlerdeki filozoflar, yargılama üzerine dikkatleri çeker. Ben Sokrates’in yargılanmasından bahsedeceğim. Sokrates’in savunması gelecek kuşaklar için bir çok ders ve tecrübe bırakır. Bu ders bir yargılamanın nasıl yapılabileceği ve nasıl yapılamayacağını, yanlış yargılamalar yapıldığı zaman önümüze nasıl sorunlar çıkacağını gösterir. Sokrates diyaloglarında aristokrasiye nasıl dikkat çekiyorsa savunmasında da Atina soylularına dikkat çeker. Sokrates'e göre Atina soylular sınıfı çok küçük bir sınıftır ama kendisini her şeyin üstünde tutar. Bu davada da aynı yöntemler kullanılmıştır. İddianamenin hazırlanmasından tutun da iddianamenin kabul edilmesine kadar bunlar küçük bir iktidar grubu için yapılmaktadır” diye konuştu. Gizli tanık ve açık tanık ifadelerine dikkati çeken Aşan, "Şahsımızda bu dava HDP’nin kapatılmasını meşrulaştırma davası haline getiriliyor" diye kaydetti.     'İKTİDAR ZİHNİYETİ DEĞİŞMEZ'   AKP'nin uygulamalarının Türkiye’yi karanlığa sürüklediğine söyleyen Aşan, şunları söyledi: "Tarih kendisini tekrarlamıştır. Sokrates idam edilmesinden sonra 30’lar Meclisi'nin zihniyeti ve kararları Atina’yı çok karanlık günlere götürdü. Coğrafya değişse de iktidarın zihniyeti değişmez. İktidar farklı olsa da bin 600 yıl önce olan bu olay toplum üzerindeki etkisini halen göstermekte. İktidarlar, gücünün azalmaması için bütün yöntemleri kullanmaktadır. En önemlilerinden bir tanesi sürgün yöntemidir. Atina bize uzak değildir. Doğrusu bu ideolojik bir savaş ve mücadeledir ve devam etmektedir. Birisi bir grubun çıkarlarını diğeri de bir halkın çıkarlarını savunmaktadır. Bugün yaşamış olduğumuz durum derin bir karanlık ve adaletsizliktir; Ve Türkiye’yi gün be gün geriye götürmektedir. Türkiye siyasetini eleştiriyoruz çünkü Türkiye siyaseti gelinen aşamada bir tıkanma yaşamaktadır. Bizim demokratik çalışmalarımız ‘silahlı bir örgüte’ üyeymişiz gibi gerekçe yapılmıştır.”   'SUÇLARINI ÖRTMEK İSTİYORLAR'   Aşan, savunmasının devamında mahkeme heyetine, "Adaleti sağlayacaksanız başta bizi anlamanız, bizi anlamak için de önyargısız bir şekilde yargılama yapmanız gerekiyor. Bu iktidarın dayattığı ön yargılar ile bizi dinleyecekseniz, bu yöntem gerçeği uygulamak için çok büyük bir engeldir. Bu iktidarın size dayattığı ön yargıları bir kenara bırakmanız gerekiyor” dedi. Aşan, "Türkiye’deki bütün kurumlar doğrudan doğruya iktidara bağlanmıştır. İnsan hakları ve demokrasi bakımından bu ülkeyi geri bırakanlar bizler değiliz. Dolayısıyla bu ülkenin yaşamış olduğu sonuçlar iktidarın uygulamalarına bağlıdır. Siz de iktidarın bu yaptıklarına bağlı bir şekilde kararlarınızı veriyorsunuz. Yargı kurumun bu seviyeye getirenler bizler miyiz? Bu iktidarın yargı kurumuna dayattığı şeylerden ileri gelmektedir. 'Elinizi yargının üzerinden çekin' diyenler mi yargının bağımsız olmasını istiyor yoksa yargının üzerinde sürekli baskı kuranlar mı yargının bağımsız olmasını istiyor? Elinizi, dilinizi, gölgenizi bu davanın üzerinden çekin. Kobanê ve Gezi davaları ile kendi suçlarının üstünü örtmek istediler. Ondan dolayı bu dava stratejiktir ve bir amaç uğruna açılmıştır” ifadelerini kullandı.    80 MİLYONUN UMUDU   Aşan, şöyle devam etti: "Kürt bir kadın ve HDP’nin yürütmüş olduğu demokratik siyaseti savunan bir siyasetçi olarak çözüm süreci bende büyük bir umut yarattı. Halkların tarihsel birlikteliği, demokratik bir cumhuriyet inancı, güvenli bir yaşam, ekonomisi iyi, demokratik, kadınların doğrudan doğruya katledilmediği bir yaşam. Bu sadece benim değil 80 milyonun umuduydu ama bu umut iktidara kurban edildi.”   Aşan'ın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.