‘Direnç kırma’ olarak görülen işkenceye takipsizlik kararı 2022-10-14 19:19:00   İSTANBUL- Tutuklu yakınlarının darp edilmesi ve işkenceye uğraması nedeniyle açılan soruşturmada işkence “direnç kırma” olarak değerlendirilerek, takipsizlik kararı verildi. Hasta, infazları yakılan ve adil yargılanmayan tutukluların serbest bırakılması talebiyle tutuklu yakınlarının başlattıkları Adalet Nöbeti eyleminin 10’uncu haftasında Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde gözaltına alınanlara ilişkin yapılan suç duyurusu takipsizlikle sonuçlandı. Tutuklu yakınları, 26 Mayıs’ta eylem düzenlemek üzere adliye önüne gitti. Polis Kağıthane Kaymakamlığı’nın yasak kararını gerekçe göstererek, eylemi engelledi. Bunun üzerine bir kafede oturan Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül, Barış Annesi Zeynep Calıhan ve Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Ekim Can Polat’ın annesi Songül İlker darp edilerek gözaltına alındı. Tutuklu yakınları, gözaltında da darp ve işkenceye maruz kaldı. ÖHD’DEN SUÇ DUYURUSU Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukatı İshak Demirel ve Tahir Demirci, “İşkence, görevi kötüye kullanma, tehdit, hakaret, zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması”  iddiasıyla 3 Haziran’da suç duyurusunda bulundu. Duyuruda kamera kayıtları, kolluk kayıtları, mağdur ifadeleri  ve darp raporları da delil olarak sunuldu. Suç duyurusunda, tutuklu yakınlarının henüz adliyeye gelmeden polislerce etraflarının sarıldığı belirtildi. Kafede oturan tutuklu yakınlarının ortada hiç bir şey yokken çembere alındığı ve “işkence” edilerek gözaltına alındığı ifade edildi. Bunun yanı sıra gözaltına alınan İlker’in gözaltı aracında itildiğini ve kafasının merdivenlere çarptığı aynı zamanda Akman’ın da gördüğü işkence nedeniyle baygınlık geçirdiği kaydedildi.  Duyuruda, tutuklu yakınlarının işkenceye uğradığı gün o esnada üç tane avukatın da orada bulunduğu ve tanık olarak dinlenmesi istendi. Bunun yanı sıra duyuruda nöbet ile ilgili yapılan haberler yoluyla kamuoyunda yer alan fotoğraf ve görüntülere de yer verildi. İŞKENCEYE TAKİPSİZLİK Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “görevi kötüye kullanma” ve “basit yaralama” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Açılan soruşturmada, nöbet günü polisin çektiği görüntü ve haberler yoluyla kamuoyuna yansıyan görüntülere yer verildi. Savcı, soruşturmada yer alan polisin görüntülerinde darp ve işkence görmezken, gazetecilerin darp ve işkenceyi gösteren görüntü ve fotoğraflarına dair bir değerlendirme yapmaması dikkat çekti. Bunun yanı sıra yapılan darp ve işkence ise soruşturmada, “direnç kırma” olarak yer aldı. Öte yandan suç duyurusunda yer alan avukatların dinlenmesi talebi de karşılanmazken, darp ve işkence gören tutuklu yakınları da dinlenmedi. Ayrıca darp ve işkence yapan polisler de dinlenmeden, 29 Eylül’de açılan soruşturmaya takipsizlik verildi.