‘İyi ki Mezopotamya Ajansı var’ 2022-09-20 09:11:26       HABER MERKEZİ - Ajansımızın 5’inci kuruluş yıldönümünde dayanışma mesajı gönderen gazeteci ve sivil toplum örgütü temsilcileri, "Mezopotamya Ajansı karanlığın perdesini yırtan bir ajans olarak önemli bir miras üzerinden yükseliyor. Bölgede dinmeyen kara propagandanın karşısında duran güçlü bir direnç kaynağıdır" dedi.   Mezopotamya Ajansı, kuruluşun 5’inci yıl dönümünü kutluyor. Ajansımızın yayıncılığıyla üstlendiği misyona dikkat çeken sivil toplum ve meslek örgütü temsilcileri ile gazeteciler dayanışma mesajı yolladı.    ÇİÇEK: KÜRDİSTAN GAZETESİ’NDEN BUGÜNE   Halkların Demokratik Kongresi Eşsözcüsü Cengiz Çiçek’in mesajı şöyle; “20 Eylül 2022… Apê Musa’nın katledilişinin 30’uncu yılı dolarken, Mezopotamya Ajansının 5’inci doğum yılı doluyor. Ölüm, doğuma dönüyor; katliamlarla teslim alınmaya çalışılan tarihimiz de direnişe… İşte ‘Mezopotamya Ajansı’nın doğumu nedir?’ diye soracak olursanız, cevabımız: yeryüzü tiranlarının sömürgeci politikalarına karşı Kürt halkının özgürlük doğumunda ısrardır. Yine bu doğum, zor’a dair olanın ve direniş geleneğinden özgür yaşamı inşa etmenin bilincidir.    1898 yılında yayın hayatına başlayan Kürdistan gazetesinden Mezopotamya Ajansı’na; Kürdistan gazetesinin kurucusu Mikdat Mithat Bedirhan’dan tutuklu Kürt gazeteciler Safiye Alağaş, Ömer Çelik’e kadar emekleriyle özgürlük doğumunda ısrar edenlere selam olsun. Bu doğum öyle bir doğum ki sadece kendini vücuda getirmiyor, eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesi yürütenlere can suyu oluyor. Suyun bugünkü taşıyıcıları olan sizler, İran’da Molla Rejimi tarafından katledilen Mahsa Amini’nin öfkesi,  Cudi’de talan edilen doğanın feryadı, İstanbul’da barınamayan öğrencilerin çığlığı oluyorsunuz.    Ve zaman, siz torunları şahsında Apê Musa’yı çağırıyor: ‘Yaşamanın bir başka adı direnmekti…’ Demokratik direnişin ve özgür yaşam ısrarının doğumunda emeği geçen her yüreğe, her kaleme, her emeğe binlerce kez minnettarız; iyi ki doğdunuz, iyi ki varsınız…”                                                                                                                                  İMREK: KARA PROPAGANDANIN KARŞISINDAKİ DİRENÇ KAYNAĞI   Gazeteci, yazar Ender İmrek’in dayanışma mesajı şöyle: “Karanlığın perdesini yırtan bir ajans olarak önemli bir miras üzerinden yükseliyor Mezopotamya Ajansı. Kesilen ağaçları, yakılan ormanları, helikopterden atılan köylüleri, kurşunlanarak öldürülen Kemal Kurkut’u ve daha nice olayı ve gelişmeyi MA olmasa farklı sunacaklardı. Bölgede dinmeyen kara propagandanın karşısında duran güçlü bir direnç kaynağıdır MA.   Geride kalan yılların her günü her anında bir projektör gibi dolaştı kameraları… Bundandır ki her sabah önce bir Mezopotamya Ajansı sitesine bakma ihtiyacı duyar insan.   Kuşun, kurdun börtü böceğin yaşam hakkından, insanlığın uğradığı zulmü görünür kılıyor. Onca engele, baskıya, kovuşturmaya, hapis cezalarına rağmen hep gerçeği bulmaya odaklanmış olarak dolaşan bir ışık…  MA gerçek peşindedir.  Geriye dönüp bakıldığında görülecek olan karanlığı aydınlatma çabasıdır hep. Öncellerinin uğradığı baskının içinden doğmuştur. Ve tüm baskılara, gözaltı ve tutuklama furyasına rağmen haber peşinde koşmaktan yılmamıştır. Gerçeği aramaya devam etmektedir.    MA’nın varlığı, onun mesleğin etik değerlerine sadık çalışanları olmasa birçok gelişmeden haberdar olmayacaktık. Ya da halklarımız çarpıtılmış, kara propagandanın pis kokusuyla yetinecekti.  MA ile sadece acıları, baskıyı, işkenceyi, sınır içi ve ötesi operasyonları kaynağından izlemekle kalmıyoruz, Kürt halkının acısını, sevincini, yanan ormanını, halay çeken yaşlısını, govendini, stranını islemekteyiz. Kültürü, sanatı, dengbêjin eşsiz sesini… MA’nın yetkin kameralarından, haberlerinden, kadrajından dökülen resimlerden, seslerden öğreniyoruz küllenen gerçeği. Halkları düşmanlaştırma hesaplarının bozulması çabasıyla basılmaktadır kadraja, klavyeye, dirençle, aşkla dokunulmaktadır kameraya. İstanbul’da Maltepe’de, son 1 Mayıs kutlamasında MA emekçisinin en çarpıcı kareyi yakalamak için gösterdiği çaba, risk alarak tırmandığı direk bugün hala gözlerimin önündedir.    Türkiye ve dünya için bir birikimdir MA ve üzerinden yükseldiği birikim gerçeğin görünür kılınması çabasıdır. Bundandır ki hep hedef halindedir MA. Gazetecilik yaptığından hapistedir MA çalışanları. MA hep hedeftir. Baskınlar, yağmalanan bürolar, bitmeyen sansür uygulamaları, kırılan makineleri, uğranılan işkenceler hep gerçeğin peşinde koştuklarındandır. Ve yaptıklarıyla tarihe not düşmektedir MA. Nice yaşlara, nice yıllara…”   KESKİN: GELENEK DEVAM EDİYOR    İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in kaleme aldığı yazı ise şöyle: “90’lı yılların başıydı. Çok yoğun hak ihlalleri işleniyordu. Gerçekten insan hakları savunucuları açısından hepimiz için çok kara günler yaşanıyordu. Birçok arkadaşımız gözaltına alınıyor, gözaltında kaybedilenler oluyor ve kontrgerilla cinayetleri hızla devam ediyordu.   O dönem Kürdistan’da yaşanan hak ihlalleri o kadar büyüktü ki, ama kimsenin ya haberi yoktu ya da haber almak istemiyorlardı veya haberdar olmak istemiyorlardı.   İşte tam da o günlerde Özgür Günden Gazetesi yayınlanmaya başladı.    Özgür Gündem bölgede ilk elden tüm insan hakları ihlallerini haber yapıyordu. Köy yakmalar, köy boşaltmalar, kontrgerilla cinayetleri, gözaltında kayıplar ve tabii bütün bunları yaparken Özgür Gündem’e yönelik baskılar başladı. Başta Musa Anter olmak üzere Özgür Gündem’in birçok yazarı, muhabiri, küçük yaştaki dağıtımcıları katledildiler. Ama Özgür Gündem bir gelenek doğurdu ve bu gelenek bugün öncellikle Mezopotamya Haber Ajansıyla devam ediyor. Mezopotamya Haber Ajansı Özgür Gündem’in başlattığı ilkeli ve doğru haber verme kararlılığını devam ettiriyor. Bu nedenle de nasıl o dönem Özgür Gündem büyük baskı altındaysa, Mezopotamya Haber Ajansı’ da bugün baskı altında… Ajans çalışanlarından tutuklu olanlar var. Sık sık gözaltına alınanlar var. Ama buna rağmen Mezopotamya Haber Ajansı, hiç kimsenin duymadığı ya da duymak istemediği haberleri yapmaya devam ediyor. İyi ki Mezopotamya Haber Ajansı Var!”   YILDIZ: NİCE 5 YILLARA   Gazeteci Candan Yıldız’ın mesajıysa şu şekilde: “Musa Anter Ödülleri yeni açıklanmış ve ben de orada jüri üyeliği yapmış bir gazeteci olarak yeniden hatırlatmak da fayda var... Başvuranların ağırlığını bu yılda Mezopotamya Ajansı muhabirleri oluşturuyordu. Haberlerin ağırlığını ağır insan hakları ihlalleri oluşturuyordu.    İşte 5’inci yılına giren MA'nın varlığı bu yüzden önemli.    Cezaevlerinde, işçi eylemlerinde, nefret, ırkçı motivasyonlu olaylarda, karakollarda, okullarda, sosyal alanlarda, gündelik hayatta yaşanan hak ihlallerini odağına alan bir habercilik yapıyor.  Kürt meselesi de odağındaki diğer başlıklar arasında. Bu yüzden devletin ağır baskısının, faili meçhul (belli) cinayetlerin hedefi oldu bu gazetecilik geleneği. Türkiye’de gazetecilere dönük baskılar her dönem süreklilik arz etti, Kürt gazeteciler ise ‘ilk hedef’ olanlar arasında yer aldı.  Ceylan Önkolları, Uğur Kaymazları, Kemal Kurkutları, Taybet Anaları sizler duyurdunuz gerçeklerle arasına mesafe koymaya meyilli bu topluma.    Nice 5. yıllara...”   KARABULUT: EZİLENLERİN SESİ, SOLUĞU   Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı  Özgür Karabulut ise dayanışma mesajında şunları belirtti: “Özgür basın geleneğinin bugünkü takipçisi Mezopotamya Ajansının 5. Yılı kutlu olsun. Hakikatin izinde gerçeğin peşinde koşan, her türlü baskı gözaltı ve tutuklamalarla onlarca bedeli göze alarak karanlığı yaptıkları haberlerle aydınlatan basın emekçilerine başarılar diliyoruz.   Neredeyse tüm basın kuruluşlarının iktidarın propaganda kanalına dönüştüğü günümüzde ezilenlerin, yok sayılanların,  ötekileştirilenlerin emekçilerin kadınların gençlerin sesi soluğu olan özgür basın; emeğin, barışın, özgürlüğün mücadelesini tüm dünyaya kamuoyuna duyurulmasına vesile oluyor.  Özgür basın olmasa onlarca katliamı duymayacak, savaşın bir sonucu olan ekonomik krizin etkilerini yoksulluğun yarattığı tahribatları göremeyecek ve buna karşı yürütülen mücadeleyi toplumsal kesimlere duyuramayacaktık. Yandaş basın sermayenin sesi olurken, özgür basın iş cinayetinde yaşamanı yitiren emekçinin, maaşını alamayan emekçinin, ‘köle değiliz’ diyerek mücadele yürüyenlerin sesi soluğunu duyuruyor, haberleştiriyor. Bundan kaynaklı her zaman baskıya uğrayan en son Haziran ayında tutuklanan arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Kalemleri yerde kalmayacak. Mücadele sürdükçe özgür basın emekçileri de işlerini yapmaya devam edecek.   Mezopotamya Ajansı’nın 5’inci yılını kutluyor, başarılar diliyorum.”