ÖHD Diyarbakır’dan seslendi: Hasta tutuklular tahliye edilsin 2022-09-09 12:39:46   DİYARBAKIR - Cezaevlerinin işkence merkezi haline getirildiğini belirten ÖHD, yaşam hakları ihlal edilen hasta tutukluların tahliye edilmesi çağrısı yaptı.      Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Diyarbakır Şubesi, tutukluların tahliye edilmeyerek ölüme terk edilmesine ilişkin Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, Diyarbakır Baro Balkanı Nahit Eren, Tutuklu Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), 78’liler Girişimi Diyarbakır Şubesi ile çok sayıda avukat katıldı.    Açıklamada konuşan ÖHD Diyarbakır Şubesi Yöneticisi Adile Salman, son bir yılda yaşanan şüpheli ölümlerin Türkiye cezaevleri tarihinde kara bir iz bıraktığını söyledi.    CEZAEVLERİ İŞKENCE MERKEZİ HALİNE GELDİ    İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 5. maddesi ile Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin 7’nci maddesinde hiç kimsenin işkence veya diğer zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele ve cezaya maruz bırakılmamayı öngördüğünü hatırlatan Salman, cezaevlerinde başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere her türlü insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin uygulandığı birer işkence mekânları haline geldiğini söyledi. Salman, “Mahpuslar yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hizmetlerine erişimden otoriter uygulamalara kadar ağır ve ciddi ihlaller ile karşı karşıyadır” dedi.    YAŞAM HAKKI GÖZ ARDI EDİLİYOR   Yıllardır gündemde olan ancak çözümü noktasında adım atılmayan hasta tutukluların yaşadıkları hak ihlallerinin başında geldiğinin altını çizen Salman, “Nitekim İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından ‘Türkiye hasta mahpusları büyük risk altında bırakıyor’ şeklinde çağrıda bulunulmasına rağmen her yeni yargı paketinde siyasi mahpuslar kapsam dışı bırakılıyor. 1 Ocak 2021’de yürürlüğe giren Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmelik ile tahliyeleri engellenerek eşitlik ilkesi ile birlikte mahpusların yaşam hakları, özgürlük ve güvenlik hakkı, hak arama hürriyeti hakkı gibi birçok hakları da göz ardı edilmektedir” diye konuştu.    CEZAEVLERİNDEN TABUTLAR ÇIKIYOR   Salman, cezaevlerinde hasta mahpusların içinde durumu en ağır olanların kanser hastaları olduğunu, bunun yanı sıra kronik ve çoklu hastalıkları olanlar, akciğer hastaları, kalp hastaları, şeker ve tansiyon hastaları, yaşlı ve yaşamını tek başına idame ettiremeyecek kadar hasta olanların da olduğunu belirtti. Salman, “Ancak ne yazık ki Adalet Bakanlığı özellikle pandemi döneminde ağır hasta mahpusların tahliye edilmeleri ile ilgili yapılan tüm çağrılara sessiz kalmıştır. Bu sebeple kimi hasta mahpuslar için verilmeyen veya geç verilen kararlar da yaşam hakkı ihlaline yol açmaktadır. Cezaevlerinden ya tabutlar çıkıyor ya da mahpuslar tahliye edildikten kısa bir süre sonra hayatını kaybediyor” diye belirtti.    8 AYDA 50 TUTUKLU YAŞAMINI YİTİRDİ   Geçtiğimiz hafta Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren Emel Haceroğlu’nun gecikmeli olarak hastaneye götürüldüğünü aktaran Salman, “Gecikmeli olarak hastaneye çıkarıldığından yaşamını yitirmiştir. Yine Trabzon Beşikdüzü T Tipi Hapishanesinden yaklaşık olarak 8 ay önce tahliye edilen Nevzat Çapkın; tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir. Elazığ Hapishanesinden Zülfü Yıldırım, Urfa Hapishanesinden Bazo Yılmaz, Giresun Espiye L tipinden Mehmet Candemir’in ölüm haberleri alındı. Sadece 2022 yılına ait 50 hasta mahpusun ölüm bilgisi hasta mahpuslar açısından verilmeyen ya da geç verilen kararların yetersizliğinin en somut verisidir” bilgilerini paylaştı.   ‘TAHLİYELERİN ÖNÜ AÇILSIN’   Salman, hasta tutukluların yaşam haklarının ihlal edildiğini ifade ederek, “Defalarca yapılan infaz erteleme başvuruları, yapılan açıklamalar ve kamuoyu gündemine rağmen Mehmet Emin Özkan ve Aysel Tuğluk özelinde ağır hasta mahpuslar tüm başvurulara rağmen tahliye edilmeyerek yaşam hakları ihlal edilmektedir. En son yine geçtiğimiz günlerde Mehmet Emin Özkan, bulunduğu hapishanede fenalaşıp hastaneye kaldırılmış, birkaç gün yoğun bakımda tutulmasının ardından yine insanlık onuruyla bağdaşmayacak şekilde elleri kelepçeli olarak hapishaneye geri götürülmüştür. Burada yine şunu hatırlatmak isteriz ki; Mehmet Emin Özkan ve Aysel Tuğluk şahsında özellikle hasta mahpuslar başta olmak üzere hapishanelerde bulunan tüm mahpuslara uygulanan ağır hak ihlallerine bir an önce son verilmesi ve gerekli işlemlerin yapılarak tahliyelerinin önünün açılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.   ADALET BAKANLIĞI’NA SESLENDİLER    Adalet Bakanlığı’na seslenen Salman, şunları söyledi: “Bu anlamda gerek siyasal iktidarın gerekse yetkililerin daha fazla ciddi sağlık sorunları ve ölümler yaşanmadan gerekli tedbirleri alması ve talepleri değerlendirmek üzere harekete geçmesi gerekmektedir. Sorunlara, temel hak ve özgürlüklerin esas alınarak yaklaşılması ve mahpusların taleplerinin bu doğrultuda değerlendirilerek çözüme kavuşturulması için Adalet Bakanlığını, ulusal ve uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarını bu anlamda harekete geçmeye davet ediyoruz.”