Hasta tutuklunun tedavisi yarım kaldı 2022-09-08 09:08:01   MERSİN - Hastanede gözaltına alınarak tutuklanan hasta tutuklu Semiran Erbağa Çakır’ın tedavisinin yarım kaldığını belirten eşi Hamza Çakır, “Tutuklular için mücadele etmeliyiz” dedi.    Türkiye cezaevlerindeki hak ihlalleri artarken, hasta tutuklular ise tedavi edilmiyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) raporuna göre, cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu var. Bu hasta tutuklulardan Semiran Erbağa Çakır (32), yüksek tansiyon, mide rahatsızlığı ve kalp damarlarında daralma gibi sağlık sorunları yaşıyor.    Van’ın Erciş ilçesinde 31 Temmuz 2018 tarihinde evinde gözaltına alınan Çakır, 4 gün gözaltında tutulduktan çıkarıldığı sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliği’nde 20 kişiyle birlikte tutuklandı. "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" iddiasıyla hakkında dava açılan Çakır’a, yerel mahkemece müebbet hapis cezası verildi. Temyiz için kararın götürüldüğü Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yeniden yargılanan Çakır’a bu kez “Örgüt üyeliği”nden 7 yıl 6 ay hapis cezası veren yerel mahkeme, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında Çakır’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Yerel mahkemenin kararı Yargıtay’da onanınca Çakır Adana’da tedavi olduğu hastanede 4 Ağustos’ta gözaltına alındı ve ardından sevk edildiği hakimlikte tutuklanarak Tarsus T Tipi Kadın Cezaevi’ne götürüldü.   Çakır’ın eşi Hamza Çakır, eşinin sağlık durumuna dikkat çekerek, hasta tutukluların dört duvar arasında tedavisinin yapılmasının güç olduğunu kaydetti.   TEDAVİSİ YARIM KALDI   Semiran’ın ilk tutuklandığında hastalığının tespit edildiğini belirten Çakır, “İlk tutuklamalarında kardeşiyle birlikte tutuklandılar. Bu sırada babaları vefat etti. Somut deliller ve gerçek iddialar olmalarına rağmen Semiran’a müebbet hapis ceza verildi. Dosya sonra bozuldu. Bozulmasıyla birlikte yeniden yargılanma sürecinde 7 yıl 6 ay ceza verilerek, tahliye edildi. Ondan sonra tedavisi için Adana’ya geldik. Sürekli hastanelere gidiyorduk. Sürekli rahatsızlanıyordu ve halsizdi. Buna rağmen tedavi olduğu zaman gelip, aldılar. İlk tutukluğunda doktor ona ‘kalbin saatli bomba gibi, ne zaman patlayacağını bilemeyiz’ demişlerdi. Doktor raporları var ama yine de dikkate alınmıyor” diye konuştu.    Dışarıda devam eden tedavilerinin yarım kaldığını ifade eden Çakır, tutukluluk nedeniyle tedavinin aksadığını ve gün geçtikçe tehlike arz ettiğini söyledi.    TUTUKLULAR TEDAVİ EDİLMİYOR   Tutukluların tedavilerinin tam olarak yapılmadığına dikkat çeken Çakır, hasta tutukluların genellikle hastalıklarıyla ilgisi olmayan hastanedeki bölümlere sevkleri yapıldığını kaydetti. Bu neden tutukluların sağlıklı bir tedavi görmeden cezaevine geri götürüldüğünü ifade eden Çakır, cezaevi revirlerinin de hasta tutukluları çoğu zaman hastane sevklerini iptal ettiğini belirtti.    ‘ONLAR İÇİN MÜCADELE ETMELİYİZ’   Cezaevinde yaşananların bir politika olduğunu belirten Çakır, şunları söyledi: “İktidar, cezaevlerinde bulunan ağır hasta tüm tutukluların yaşadığı sorunları görmezden geliyor. İktidarların tutuklular üzerindeki asıl amacı cezaevini bir ıslah etme yeri olarak kullanıp ve görmesidir. Bunlarla  birlikte tecrit koşullarını normalleştirmektir. Bire bir düşüncesi ve mantığı açık bir şekilde bilinen bir devletten veya sistemden herhangi bir isteğimiz veya talebimiz olmaz. Toplumdan tek talebimiz, tutuklular için bir çaba göstermesidir. Tutukların bulunduğu bütün imkansızlıklara rağmen yalnız olmadıklarını ve onlar için mücadele etmeliyiz.”