Çözümsüzlük ihlalleri, ihlaller ölümleri arttırıyor 2022-09-08 09:00:22   İZMİR - Açlık grevine giren hasta tutukluların taleplerinin karşılanmasını isteyen sivil toplum örgütü temsilcileri, çözümsüzlüğün ihlalleri, ihlallerin ise ölümleri arttırdığını söyledi.    Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin son bulması için tutukluların başlattığı açlık grevi eylemleri sürüyor. Kırıklar 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklular yazar Zeki Bayhan, Ramazan Çelik ve Yücel Kızmaz, hak ihlallerinin son bulması talebiyle 28 Ağustos’ta süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi başlattı. Denizli T Tipi Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutuklu Ekim Polat, tedavi hakkına erişim için başlattığı açlık grevi 39’uncu gününe girdi.    Sincan Cezaevi'nde tutulan Sibel Balaç 263, Silivri Cezaevi'nde tutulan İlker Kızılaltun ise 24 gündür "Adil yargılanma" talebiyle ölüm orucunu sürdürüyor. 257 gün ölüm orucunda kalan Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Gökhan Yıldırım ise, 5 Eylül'de infazı ertelenerek tahliye edildi.    İzmir'de cezaevlerine dair çalışmalar yürüten sivil toplum örgütü yöneticileri açlık grevi ve ölüm orucuna gerekçe yapılan ihlallerin son bulmasını istedi.     TECRİT TÜM CEZAEVLERİNE YAYILDI    Ege Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Derneği (EGE-TUHAYDER) yöneticisi Hediye Tekin, tutukluların var olan bütün haklarının ellerinden alındığını ve buna karşı açlık grevi eylemlerinin başladığını söyledi. Tekin, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tutulduğu İmralı Cezaevi'nde devreye sokulan tecrit politikasının bütün cezaevlerine yayıldığına işaret ederek, "Tutuklular sürekli cezaevi idaresinin keyfi uygulamalarına maruz kalıyor. Keyfi bir şekilde bir gece yarısı odalar arama bahanesiyle basılıyor. Tutukluların bulunduğu odaların havalandırma kısmı tel örgülerle kapatılıyor, sosyal faaliyetleri kısıtlanmış. Bunlara karşı seslerinin duyuramayan tutuklular, yaşanan bu tecrit politikalarına karşı açlık grevlerine girmek zorunda kalıyor" dedi.    AĞIR HASTA TUTUKLULAR EYLEMDE   Kırıklar Cezaevi'nde 3 ağır hasta tutuklunun yaşanan hak ihlallerine karşı açlık grevine girdiğine dikkat çeken Tekin, "Açlık grevi eylemlerine karşı herkesin kendisini sorumlu hissetmesi ve buna karşı ses çıkarması gerekiyor. Neredeyse her hafta cezaevlerinde ölümler yaşanıyor. Eğer Kırıklar Cezaevi'ndeki tutuklular açlık grevini sürdürürse diğer cezaevlerine yayılma riski de var. Bu durum cezaevlerinde ölümlerin olması korkusunu bizde oluşturuyor. Bu nedenle sadece tutuklu aileleri ya da kurumlar değil, bütün kamuoyunun bu yaşananlara ses çıkarması gerekiyor” çağrısı yaptı.    İHLALLAR ÖLÜMLERİ ARTTIRDI   İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, hak ihlalleriyle gündemden düşmeyen ve şuan açlık grevi eylemlerinin sürdüğü Kırıklar Cezaevi'ndeki duruma değindi. Çiçek, tutukluların burada birçok kez sağlık hakları için benzer eylemler gerçekleştirdiğini hatırlatarak, sorunların birçok kez kısmi çözüldüğünü ifade etti. Çiçek, kalıcı bir çözümün olmadığını ve bunun da hak ihlallerini arttırdığını söyledi.    Hak ihlalleriyle birlikte cezaevlerinde ölümlerin de arttığına değinen Çiçek, iktidarın bu ölümleri normalleştirmeye çalıştığını belirtti. Çiçek, inşası süren yüksek güvenlikli cezaevlerine işaret ederek, "Artık alfabede harf kalmadı. Tutukluların sosyal, spor faaliyetleri pandemi gerekçesiyle engelleniyor ve tutuklular tecrit ediliyor. Bu durum tutukluların psikolojisini etkiliyor, kimseyle paylaşım yapamayan tutuklular intihar ediyor. Bu ölümlerin normalleşmesi daha çok ölümün yaşanmasına neden olacak” uyarısında bulundu.    TUTUKLULARA SEVK ENGELİ    Şuan en az 12 cezaevinde açlık grevinin olduğunu aktaran Çiçek, cezaevlerindeki sorunların hepsinin ortak olduğunu dile getirdi. Çiçek, en önemli sorunların başında tedaviye ulaşım hakkının engellenmesi olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Dışarıda bile bir kanser hastası sürekli kontrol altında hastaneye gidiyor. Hapishanelerde ise pandemi gerekçesi ile birçok hak engellendi ve hastalıklar derinleşti. Tutuklular sevk talebinde bulunduğunda da çeşitli bahanelerle engelleniyorlar.”    CEZAEVLERİNDE İŞKENCE VAR   Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) yöneticisi Ümit Akduman ise, insanların düşünceleri nedeniyle tutuklandığını ve tutukluların düşüncelerinden vazgeçmesi için çeşitli işkencelere maruz kaldığını ifade etti. Cezaevlerindeki uygulamaları "işkence" olarak niteleyen Akduman, "Tutsaklara, kitapları ve ilaçları verilmiyor. Hastane sevkleri çeşitli bahanelerle yapılmıyor ya da uzatılıyor. 7-8 metrekare olan havalandırmaların üstü örtülüyor. Her yere kamera takıyorlar. Tutuklular için her yeri işkenceye çeviriyorlar” ifadelerini kullandı.    İNFAZ ERTELEME HAKKI   Yapılan hak ihlallerine karşı çıkan tutuklulara çeşitli cezalar verildiğini söyleyen Akduman, tutukluların da buna karşı açlık grevi eylemlerine başvurmak zorunda kaldıklarını söyledi. Akduman, şunları söyledi: "Hapishane koşularındaki tecrit ve hasta tutuklulara yapılan muameleden kaynaklı Sibel Balaç, Gökhan Yıldırım ve İlker Kızılaltun ölüm orucuna girdi. Talepleri adalet ve adil yargılanmaktır. Tutukluların dışarıdaki sesi olmalıyız. İnfaz erteleme hakkını AKP iktidarı uyuşturucu tacirlerine, Çevik Bir’e uyguluyor. Ama devrimci tutsaklara, muhalif kesimlere bu hakkı tanımıyor. İki taraflı bir uygulama var. İnfaz erteleme hakkı herkes için uygulanması gerekiyor."   MA / Delal Akyüz