‘Cezaevi içerisinde başka bir cezaevi yaratılmış’ 2022-09-07 10:13:26   MERSİN - Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 11 gündür açlık grevinde olan hasta tutuklulardan Yücel Kızmaz’ın ağabeyi Ahmet Kızmaz, “Bir nevi cezaevi içerisinde başka bir cezaevi yaratılmış” dedi.   Kırıklar 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutuklular yazar Zeki Bayhan, Ramazan Çelik ve Yücel Kızmaz'ın, artan hak ihlallerine karşı başlattığı süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 11’inci gününe girdi. Aynı odada bulunan 3 tutuklu, diğer tutuklulardan ayrı tutulmaları, havalandırmanın üst kısımlarının tellerle kapatılması, spor, sağlık ve birçok sosyal etkinliklerin kısıtlanmasına karşı 28 Ağustos’ta eylemlerine başladı.    Eylemdeki tutuklulardan Yücel Kızmaz’ın abisi Ahmet Kızmaz, tutukluların taleplerinin karşılanması için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.   ‘CEZAEVİ İÇERİSİNDE CEZAEVİ VAR’   Küçük yaşlarda ailesiyle Mersin’in Tarsus ilçesine göç eden Yücel Kızmaz, Karadeniz Teknik Üniversitesi son sınıf öğrencisiyken PKK’ye katıldı. 1994 yılında Bingöl kırsalında çıkan bir çatışmada yaralı bir olarak gözaltına alınan Kızmaz, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, Diyarbakır Cezaevi’ne gönderildi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Kızmaz, Diyarbakır’dan sonra sırasıyla Antep, Kırıkkale ve İzmir Kırıklar Cezaevi’ne sevk edildi. 28 yıldır tutuklu olan Kızmaz (55), cezaevi koşulları nedeniyle birçok hastalığa yakalandı. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutuklular listesinde yer alan Kızma ile eylemdeki diğer tutuklular ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayacak durumda değil.   Ağabey Kızmaz, “3’ü de 28 yılın üzerinde cezaevinde kalmış hasta tutsaklardır. Cezaevlerinde insan haklarının olabildiğinde çiğnendiği süreç yaşanmaktadır. Tutuldukları cezaevi, havalandırmanın üzeri telle kapatılmış, yaşanılmaz bir yer. Bir nevi cezaevi içerisinde başka bir cezaevi yaratılmış. Bu yüzden Yücel ve 2 arkadaşı dönüşümsüz açlık grevine girdi” ifadelerini kullandı.    ‘PSİKOLOJİK ŞİDDET UYGULANIYOR’   Kardeşinin unutkanlık, ağır halsizlik ve birçok hastalığının bulunduğunu söyleyen Kızmaz, “Cezaevinde kanser teşhisi konuldu. Geçen hafta yaptığımız son telefon görüşmemizde, gardiyanların belirsiz saatlerde arama adı altında gece koğuşlara girip, bütün eşyaların dağıtıldığını söyledi. Bu tür aramalarla psikolojik şiddet uyguluyorlar. Telefon görüşmeleri normalde 10 dakika iken bazen 2 dakika sonra kesiliyor. Üzülmemiz için cezaevinde yaşadıklarını çok anlatmıyor” diye belirtti.   ‘YALNIZLAŞTIRMA POLİTİKASI DEVREDE’   Cezaevlerindeki hak ihlallerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kalkmasıyla son bulacağını söyleyen Kızmaz, “Öcalan özgürleşirse cezaevleri de toplumda özgürleşecek” dedi.   Cezaevlerinde yalnızlaştırma politikasının devrede olduğunu kaydeden Kızmaz, şu çağrıda bulundu: “Çözüm sürecinden sonra cezaevleri birer cehennem haline dönüşmüş durumda. AKP Hükümeti, bu politikalarla toplumu korkutmaya çalışıyor. Özellikle cezaevi politikası, Kürt yurtsever aileleri korkutmaya yöneliktir. Ancak hükümetin bu çabası sonuç vermeyecek. Kardeşimin hayatından endişe ediyoruz. Tüm kamuoyuna çağrımız; cezaevindeki tutuklulara sahip çıkılmasıdır. Hasta tutukluların başına bir şey gelirse sorumlusu hükümettir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de (AİHM) bu çerçevede suç işliyor.”