Gazeteci Özdemir: Onlarca askerin hayatını kaybettiğine dair görüntüler var 2022-07-08 09:04:04   HABER MERKEZİ - Zap, Metîna ve Avaşîn saldırılarında, sahipsiz bir şekilde tepelere bırakılan askerlere bir daha ulaşılmadığını belirten gazeteci Mervan Özdemir, "Elimizde onlarca askerin hayatını kaybettiğine dair görüntüler var, savaş etiğine aykırı bulduğumuz için yayınlamıyoruz" dedi.    Türkiye’nin KDP ortaklığıyla Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Zap, Metîna ve Avaşîn’e dönük 17 Nisan’da başlattığı saldırılar, şiddetli çatışmalarla sürüyor. Saldırılarda ilerleme kaydedemeyen TSK, bölgede birçok defa kimyasal silah kullandı. Saldırıları takip eden gazeteci Mervan Özdemir, bölgedeki gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.  ‘ÖRGÜTLÜ TEPKİ GELİŞTİ’   Gazeteci Mervan Özdemir, saldırıların başlamasıyla beraber bölge halkında örgütlü bir tepkinin geliştiğini ifade ederek, tepkinin duygusal değil politik olduğuna dikkat çekti. Güney Kürdistan’da bir toplumsal bilinçlenmenin yaşandığını belirten Özdemir, “Önceki saldırılar gibi bu saldırılar rutin karşılanmıyor. Türk devletinin saldırılarının sadece PKK’yi kapsamadığının bilincine varmış bir toplumsal gerçeklikle karşı karşıyayız. Bu son saldırıların ortaya çıkardığı en olumlu sonuçlardan biri olarak değerlendirilebilinir” dedi.    ‘KDP KONTROL NOKTASI KURDU’   KDP’nin Türkiye’nin yanında saf tuttuğuna dair somut delillerin olduğunu söyleyen Özdemir, “Saldırı başladığından beri KDP açık bir şekilde HPG ile karşı karşıya gelmedi. Ancak basında işlenen görüntülerde biz şunu çok iyi görüyoruz ki; KDP ve kendisine bağlı özel güçler, Türk devletinin medya savunma alanlarına yönelik yaptığı saldırılarda öncülük yapıyor. Özellikle de kamuoyunda paylaşılan görüntülerde KDP güçlerinin mayın temizleme çalışmaları yürüttüğünü görüyoruz. Yine kendileri, HGP’lilerin geçiş noktası olabileceği düşündüğü birçok noktaya kontrol noktaları kurdu. Bu çok açık bir şekilde PKK’ye karşı Türk devletinin yanında yer aldığını kanıtlayan somut verilerdir. KDP’nin yine medya savunma alanlarına Türk devletini taklit eden, hatta Türkiye’de servis edilen argümanlarla bir literatür çerçevesinde özel savaş yürüttüğünü görüyoruz. Gerillaya maske gittiğine dair haberler servis ettiler. Her ne kadar bunu PKK karşıtlığı temelinde geliştirmiş olsa da bu süre zarfında KDP medyasının PKK’ye karşı geliştirmiş olduğu tüm argümanlarının kendi aleyhlerine döndüğünü görüyoruz” diye belirtti.    ‘KARŞILARINDA BÜYÜK BİR İRADE VAR’   Gazeteci Özdemir, Türkiye’nin bütün teknolojisine rağmen bölgede bir ilerleyiş sağlayamadığını kaydederek, “Türk devleti savaş uçaklarıyla saldırıyor. İHA’larla gece gündüz kontrol ediyor ve SİHA’larla saldırı düzenliyor. Taarruz helikopterleri sürekli hareket halindedir. Obüs ve havanlarla bu alanlara saldırılar düzenliyor. Ancak istediğini elde edemedi. Dolayısıyla savaşın temposuna baktığımızda çok rahatlıkla şunu diyebiliriz ki; Türkiye aylarca uğraşsa ve çok daha fazla güç yığsa bile tünellere varamayacak. Çünkü karşılarında büyük bir irade var” diye konuştu.    ‘ASKERLER ÖLÜME TERK EDİLİYOR’   Askerlerin bölgede sahipsiz bırakıldığını ve ölüme terk edildiğini söyleyen Özdemir, şunları kaydetti: “Türk askerleri sahipsiz bir şekilde tepelere bırakılıyor ve bir daha ulaşamıyor. Helikopterlerin bir daha bu askerlere ulaşamadığını görüyoruz. Askerlerin bırakıldığı tepeleri HPG ve YJA Star vuruyor ve askerler hayatını kaybediyor. Savaş etiğine aykırı bulduğumuz için elimizde yayınlamadığımız sayısız görüntü var. Bu görüntüler, onlarca askerin hayatını kaybettiği görüntüleridir. Ancak onlarca asker cenazesinin PKK’nin elinde olduğu bilgisi var. Hem bölge halkının aktardığı bilgiler var hem de bu yönde görüntüler var. Belki bu anlamda Türkiye kamuoyuna da bir çağrıda bulunmak gerekiyor. Asker aileleri çocuklarının nerede olduğunu sormak zorundalar. Bu çatışmalara karşı bir tepkileri olması gerekiyor. Bu dağlarda hiçbir şekilde sonuç alamayacağı bir savaşın içinde heba oluyorlar.”   ‘ULUSAL BİRLİK BİLİNCİ DAHA FAZLA’   Saldırıların başlamasıyla birlikte ulusal birlik çağrılarının daha fazla güçlendiğini kaydeden Özdemir, “KDP’nin de bu anlamda teşhir olduğunu söyleyebiliriz. Gerileyen bir KDP gerçekliği var. Güney Kürdistan halkının hiçbir şekilde itibar etmediği ve saygınlığını yitiren bir KDP var. Tamamen kendi menfaatleri için Kürdistan’ın dört parçasında elde edilen kazanımları kendi çıkarlarına ve iktidarına nasıl kurban etmeye çalıştığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Her ne kadar KDP ulusal birliği tökezleyen, ulusal birliği parçalayan bir pratiği sergilemiş olsa da KDP dışındaki bütün Kürtler ulusal birliğin gerçekleşmesi konusunda daha yüksek bir bilince sahip. Bu yönden çağrılar yapılıyor” ifadelerini kullandı.    ‘KDP SAVAŞ SUÇUNU ÖRTÜYOR’   KDP’nin kimyasal silah kullanımına dönük yürütülen araştırmaları engellediğini kaydeden Özdemir, şöyle konuştu: “Türkiye bu saldırılarda sınır tanımıyor. Uluslararası düzeyde yasaklı olan silahların kullanıldığına dair görüntüler var. Bu görüntüler ulusal alanlara taşınmaya çalışılıyor. Ancak bu saldırıların bir parçası da NATO olduğu için önemli bir sonuç elde edilemiyor. Kimyasal silahların geride bıraktığı izler var. Bunlar Avrupa’ya götürülmeye çalışılıyor. Güney Kürdistan’da bu yönlü güçlü bir refleksin de çıkmadığını belirtmekte fayda var. Bunun temel nedeni de bölgedeki KDP iktidarı bütün sivil kuruluşları kendi denetiminde tutuyor ve bunların kendi politikalarına aykırı bir pratik sergilemesini engelliyor. Parlamenterlerin, kurumların çağrıları var. Ancak bu pratik bir çalışmaya dönüşmüyor. Bağımsız kuruluşlarının özellikle Behdînan’daki çalışmaları engelleniyor. Bu çatışmaların en yoğun yaşandığı alan da Behdînan’dır. Kurumların burada çalışma yürütmesi engelleniyor. Bu da Türkiye’nin savaş suçunu örtmeye çalıştığını gösteriyor. Şu anda Güney Kürdistan’a bu yönde en güçlü itiraz ABD merkezli Hristiyan Barış Grubu’ndan (Christian Peacemaker Teams-CPT) geldi. Grup kimyasal silah kullanımına dair ellerinde önemli bulguların olduğunu açıkladı. Ancak bunun ne kadar uluslararası alana taşırlar o da şu an için biraz muamma.”