AYM, infazına bir yıl kalan ameliyatlık ağır hastanın başvurusunu reddetti 2022-07-06 09:39:33 İSTANBUL - 28 yıldır cezaevinde bulunan Kemal Özçelik, ağır hastalıklarla boğuşmasına rağmen serbest bırakılmıyor. İnfazının bitimine bir yıl kala kaldırıldığı hastane, 9 ay sonrasına ameliyat günü verince, avukatının AYM'ye yaptığı başvuru, "ameliyat cezaevi şartlarında gerçekleşebilir" gerekçesiyle reddedildi.    Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Kemal Özçelik’in (65) infazının ertelenmesi için 10 Haziran’da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM)  yapılan tedbir başvurusu reddedildi. Erzurum’da gözaltına alınıp 23 Ağustos 1994’te tutuklanan Özçelik’e, Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13 Temmuz 2006’da müebbet hapis cezası verildi. 28 yıldır cezaevinde bulunan Özçelik, 2003’te geçirdiği kalp krizi sonucu bypass ameliyatı oldu. Ancak ameliyata rağmen sağlık sorunları ağırlaşan Özçelik, ameliyat olduğu tarihten itibaren düzenli olarak ilaç alması ve hastane kontrolünden geçirilmesi gerekmesine rağmen salgın dönemi boyunca hastaneye götürülmedi.     Ayrıca Özçelik’in diyabet, görme kaybı, göz damarlarında tıkanıklık, el, kol ve bacak bölgelerinde şişme, nefes darlığı, solunum yetmezliği ve unutkanlık gibi birçok rahatsızlığının yanı sıra hipertansiyon ve kolesterol rahatsızlıkları bulunuyor. Yakın zamanda Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülen Özçelik’in, kalbinin kan pompalamakta zorluk çektiği ve bu nedenle ayak ve ellerinde şişkinlikler meydana geldiği, yürümekte zorluk çektiği, akciğerlerinin su topladığı tespit edildi.    BOŞ YATAK YOK!   Özçelik’in böbreklerinde de fonksiyon kaybı olduğu ortaya çıktı. Mayıs 2022’de hastaneye götürülen Özçelik, daha sonra Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Burada muayenesi yapılan Özçelik’in, sol böbreğinde bulunan taş nedeniyle sarkma yaşandığı tespit edildi. Özçelik’in 1 hafta içinde ameliyat olması gerektiği, aksi takdirde böbreğini kaybetme riskinin olduğu belirtildi. Bunun üzerine Özçelik, Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Burada muayene edilen Özçelik’e “9 ay sonra randevu verebiliriz. Boş yatak yok” denilerek, ameliyat edilmedi.   YAŞAMA HAKKI VE KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ    Özçelik’in yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle avukatı Vedat Ece, 7 ve 10 Haziran’da Anayasa Mahkemesi’ne infazın ertelenmesi için tedbir başvurusunda bulundu. Avukat Ece, ayrıca daha önce başvurmasına rağmen yanıt vermeyen Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na da bir kez daha infaz erteleme başvurusu yaptı. Başvurularda İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne işaret eden Ece, herkesin yaşama hakkı ve kişi özgürlüğü ile güvenliği olduğunu hatırlattı. Aynı bildirgenin 7’nci maddesine dikkat çeken Ece, herkesin yasa önünde eşit olduğu, ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit bir şekilde koruma hakkı olduğuna vurgu yaptı.   MUTLAK HAK   Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3’üncü maddesine değinen Ece, “Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı yahut küçük düşürücü muameleye veya cezaya maruz bırakılamaz. Burada tanımlanan işkence veya fena muamele görmeme hakkı ‘mutlak’ bir haktır” dedi. Hasta tutuklularla ilgili Fransa’da verilen Mouisel, Rusya’da verilen Taraiyeva, Belçika’da verilen Aerts ve Türkiye’de verilen Gülay Çetin kararlarını anımsatan Ece, Metris 2 No’lu R Tipi Kapalı Cezaevi’nden olan müvekkili Abdullah Turan hakkında yaptığı infaz erteleme başvurusunun, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 24 Aralık 2020’de kabul edildiğini hatırlattı.    DOKTOR GÖRÜŞÜ   Müvekkilinin sağlık durumu üzerinde duran Ece, Özçelik’in günde 10 ve 15 civarı ilaç aldığını, buna rağmen 2020’de bir kere daha kalp krizi geçirdiğini ifade etti. Özçelik’in 7 gün boyunca yoğun bakımda kaldığını, bu sırada da doktorlar tarafından Özçelik’e yüzde 80 engelli raporu verildiğini ve tahliye edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirdiğini aktaran Ece, akabinde Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na infaz erteleme başvurusunda bulunduklarını ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmediğini söyledi.    YAŞAMI TEHLİKEDE   Özçelik’in yaşadığı böbrek hastalığına değinen Ece, “Tuvalet ve lavabo ihtiyacını dahi arkadaşlarının yardımıyla ranzada gideriyor. Hastalıklarından ötürü vücudunda yaşanan şişmeler nedeniyle ağır sancılar çekiyor. Arkadaşları yaşamından kaygı duyuyorlar” dedi.   AYM ‘ACİL DEĞİL’ DEDİ   Özçelik hakkında 10 Haziran’da AYM’ye başvuruda bulunduklarını dile getiren Ece, başvuruda 500 sayfalık hastane raporlarına yer verdiklerini kaydetti. Ece, AYM’nin Özçelik’e, “9 ay sonra randevu var. Boş yatak yok” diyen Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nin verdiği rapora referans gösterdiğini ifade ederek, “‘Hastane ‘ameliyat cezaevi şartlarında gerçekleşebilir, infazı ertelenmeyebilir’ demiş. Bunun üzerine AYM buna dayanarak, ‘Başvurunun işlemde olduğu ve henüz acil bir durum olmadığını’ iddia ederek, talebimizi reddetti. Ancak henüz AYM esas hakkında bir karar vermedi” diye belirtti.   ‘BUNA SON VERİLSİN’   Müvekkili Özçelik ile en son 16 Haziran’da görüştüğünü belirten Ece, şunları anlattı: “Kendisi ‘Durumum iyi değil. Her an bir şey olabilir. İyi olmadığımı bilin’ şeklinde bilgi verdi. Bizler de sağlık durumundan çokça endişeliyiz. AYM’e sesleniyoruz: Özçelik de cezaevinde yaşamını yitiren mahpuslardan olmasın. Göz göre göre buna sebep olmayın. İnfazının bitmesine sadece bir yıl kaldı. 28 yıldır hapishanede, bu hastalıklarla mücadele ediyor. Buna bir son verilsin. Yaşam ve tedavi hakkına kavuşsun.”   EŞİTSİZ İNFAZ YASASI    Cezaevlerinde bulunan adli tutuklulara yönelik böylesi bir uygulamanın söz konusu olma ihtimalinin dahi olmadığını vurgulayan Ece, “Metris 2 No’lu R Tipi Kapalı Cezaevi’nde adli nedenlerle bulunan ve en ağır ‘suç’ işleyenler hakkında ATK rapor verdiği an tahliye ediliyor. Bir saat bile cezaevinde kalmıyor. İsterse 5 kişiyi öldürmüş olsun, isterse en ağır suçu işlemiş olsun, fark etmez. Hemen tahliye ediyorlar. Politik tutuklular tahliye edilmiyor. Eşitsiz bir infaz yasası var. AKP-MHP’nin uyguladığı ayrımcı infaz yasasının sonucunda hasta mahpuslar tahliye edilmiyor. Ayrıca ATK raporlarına rağmen tahliye edilmiyorlar” ifadelerini kullandı.   ‘ÖLÜMLE YÜZYÜZELER’   Müvekkilinin suçsuz yere cezaevinde olduğunun altını çizen Ece, “Herhangi bir nedenle hapishanede olan kişinin kimliği ne olursa olsun, tedavisini yapan hekim ve hakkında karar veren ATK ya da infazının ertelenmesi konusunda karar veren savcı veya hakim, ismini kapatarak bir insan olarak onu düşünüp, sağlık dosyasına bakmalı. Neyden dolayı yargılandığına bakmamalı. Müvekkilimin cezaevinde kalamayacağı ortadadır. Bu eşitlik prensibi ile yaklaşılmadığı zaman düşman hukuku uygulandığı zaman hasta mahpuslar her gün cenazeleri çıkar. Biz bunların yaşanmasını istemiyoruz. Bu düşmana hukuku politikasına son verilmesini istiyoruz. Ölümle yüz yüze bırakılan politik hasta mahpuslar derhal tahliye edilmelidir” diye seslendi.    MA / Mehmet Aslan