Hasta Mahpuslara Özgürlük Platformu cezaevlerini ziyaret edecek 2022-06-28 09:02:01   İZMİR - Hasta Mahpuslara ve Aysel Tuğluk'a Özgürlük Platformu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutukluların tahliyesi için yürüttüğü çalışmalarını rapor haline getirecek.    Cezaevlerinde artan baskılar ve yaşanan hak ihlallerine karşı 9 Şubat’ta İzmir’de kurulan Hasta Mahpuslara ve Aysel Tuğluk'a Özgürlük Platformu’nun yeni çalışmalarla yoluna devam ediyor. Platform, hasta tutukluların özgürlüğü için başlattığı imza kampanyası kapsamında topladıkları 5 bin, 715 imzayı 15 Haziran’da Adalet Bakanlığı'na posta yoluyla gönderdi. Platform, imza kampanyası dışında sokaklarda sayısız eylemler düzenleyerek, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı tepki gösterdi ve tutukluların dışarıdaki sesi oldu.    HASTA TUTUKLULAR   Platform üyesi Besriye Tekgür, özelikle hasta tutuklulara yönelik insanlık dışı uygulamalara dikkati çekerek, “Tutuklular Hastaneye götürüldüğü zaman kelepçeyle götürülüyor. Ranzaya kelepçeleniyorlar, ilaçları verilmiyor. Tek başına hayatlarını idame edemedikleri halde tek kişilik odalarda tutuluyor" dedi.    ÖLÜMLER ARTTI   Cezaevlerinde ciddi psikolojik baskıların olduğunu dile getiren Tekgür, “Tutuklulara çıplak arama dayatmaları var. Hasta tutuklular resmen ölüme terk edilmiş. Cezaevinde 30 yakın ölüm yaşandı. Şüpheli ölümler oluyor, intiharlar artmaya başladı. Biz bu yaşananlardan endişe duyuyoruz. Ağır hasta tutukluların bir an önce serbest bırakılması ve ailelerinin yanında tedavilerinin sağlanması gerekiyor" diye belirtti.   ATK RAPORLARI   Adili Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “cezaevinde kalabilir” raporlarına vurgu yapan Tekgür, “Aysel Tuğluk’un hastalığı ilerlemiş. Ancak ATK bu duruma duyarsız kalıyor. ATK talimat alarak Tuğluk dahil tüm hasta tutuklulara 'cezaevinde kalabilir' raporu veriyor. Tuğluk’un yaşamış olduğu sürecin çok ağır olduğunu hepimiz biliyoruz. Meclis İnsan Hakları Komisyonu ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından Tuğluk hakkında yeniden infaz erteleme prosedürü başlatacağı konuşuldu ancak herhangi bir gelişme olmadı. Burada görev bize düşüyor. Adalet Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı ve yetkililerin, üzerinde baskı yaparak, hasta mahpusların tahliyesini sağlayabiliriz" diye konuştu.    CEZAEVLERİ ZİYARET EDİLECEK   Tamamladıkları imza kampanyasını yeni çalışmalarla sürdüreceklerini ve hedeflerinde sivil toplum örgütlerini harekete geçirmek olduğunu dile getiren Tekgür, şöyle devam etti: “Sokakta çalışma yürütürken toplumda birçok kişinin cezaevlerinde yaşananlardan habersiz olduğunu görüyoruz. Çünkü cezaevleri halka kapalı. Bu nedenle bizde daha çok sokaklarda bire bir çalışma yürüteceğiz. Ayrıca, İnsan Hakları Derneği (İHD) Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Barolarla işbirliği yapıp cezaevlerini ziyaret edeceğiz. Yapacağımız bu ziyaretlerde elde ettiğimiz bilgileri raporlaştıracağız. Hazırlayacağımız raporları, Avrupa İşkence Önleme Komitesi’ne (CPT) göndermeyi hedefliyoruz.”    SANAL MEDYA ETKİNLİKLERİ    Sanal medya üzerinden de cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini görünür kılmaya çalışacaklarını ifade eden Tekgür, özelikle sohbet odaları açıp burada tutuklu ailelerin katılımıyla seslerini duyurmaya çalışacaklarını söyledi. Tekgür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine sanatsal etkinlikler yapmayı planlıyoruz. Cezaevlerini anlatabilecek, tiyatro, müzikal şeklinde sanatsal etkinlikler yapacağız. Burada bir çalışma grubu kurduk, onlar çalışmanın alt yapısını hazırlıyorlar. Sosyal medya etkinliklerinde videolarla birlikte sanatçılara da ulaşmaya çalışacağız. Buradaki amaç hem halkı duyarlılığa çağırıp, haberdar etmek, hem de yetkililere çağrıda bulunmak.”    DUYARLILIK ÇAĞRISI    Cezaevinde yaşanan hak ihlallerine karşı birçok ilde süren Adalet Nöbetlerini hatırlatan Tekgür, yaşananların toplumsal olduğunu, sadece çocukları cezaevinde olanların değil bir bütün olarak toplumun yaşananlara karşı ses çıkarması gerektiğinin altını çizdi. Tekgür, sözlerini şöyle tamamladı: “Hayatın her alanında bu sorunlar, çözülünceye kadar var olmaya devam edeceğiz. Vicdanı olan herkesin cezaevinde yaşananlara karşı duyarlılık göstermesi gerekiyor. Çünkü kimsenin garantisi yok yarın herkes o cezaevlerine girebilir. Buradan herkese dört duvar arasında bulunan tutsakların sesi olmaya çağırıyorum.”    MA / Delal Akyüz