Özgüneş: Sri Lanka modeli iktidarın sonunu getirecek 2022-06-26 18:34:08   ŞIRNAK - AKP iktidarının Kürtlere karşı yeni bir konsept devreye koyduğunu belirten HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, “Sri Lanka modeli iktidarın sonunu getirecek” dedi.    Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak İl Örgütü, “Özgür toplumla, özgür yaşama doğru” konulu panel düzenledi. HDP Şırnak İl Örgütü binasında düzenlenen panele, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Barış Anneleri Meclisi üyeleri, milletvekilleri, belediye eşbaşkanları ile çok sayıda kişi katıldı. “Tecrîda li ser gelê Kurt xelasbûna mirovahîyê ye”, “Girtiyên siyasî rumeta me ne” ve “Me ciwanî destpê kir, em ê bi ciwanî serbikevin” yazılı pankartların asıldığı panel, saygı duruşuyla başladı.    Moderatörlüğünü HDP Şırnak İl Eşbaşkanı Abdullah Güngen’in yaptığı panele, HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, DBP Parti Meclisi (PM) üyeleri Hamdiye Turgay ve Nazım Kök panelist olarak katıldı.    KÜRTLERE KARŞI YENİ KONSEPT    Güngen’in açılış konuşmasının ardından HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, AKP, MHP ve Ergenekon’un birleşerek Kürtlere karşı yeni bir konsept devreye koyduğunu söyledi. Devletin “Sri Lanka” modelini devreye koyduğunu kaydeden Özgüneş, “Kürt güçlerini her alanda sıkıştırıp, Kürt halkını yok etmeyi hedefliyorlar. Fakat şunun iyi bilinmesi gerekiyor, bu model iktidarın sonunu getirecek. Çünkü bu modeli uygulayan Sri Lanka, iflasını duyurdu. Türkiye’nin de sonu böyle olacak” dedi.    ‘TEK YOL MÜCADELE’   30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından Kenan Evren politikalarının uygulandığını dile getiren Özgüneş, “AKP-MHP hem Bakûr (Kuzey) hem Başûr (Güney) hem de Rojava'da Kürt halkına saldırıyor. Bu kadar savaşmasına rağmen hiçbir şey elde edemedi. AKP ve devlet zihniyeti hakikati saklayarak, yalanlar üzerinden ayakta durmaya çalışıyor. AKP'nin amacı önce Kürtleri tasfiye etmek, ardından bütün Başûr’u isgal etmektir. Şimdi kimyasal silahlar kullanıyorlar ama ilerleyemiyorlar. Kürt’ü Kürt’e kırdırmaya çalışıyorlar ama bunu da başaramayacaklar. Şuan ki tek adam rejimi Kürt halkının yok edilmesi üzerine kurulmuştur. Herkesin bu faşist gücün farkında olması gerekiyor. Faşizm, hiçbir kanun yasayı tanımaz. Bunlara karşı tek bir yol var; o da mücadeledir” diye konuştu.    ‘SADECE KÜRTLER DİRENDİ’   DBP Meclis üyesi Hamdiye Turgay, Kürt halkı üzerinde uygulanan psikolojik savaş ve asimilasyona değindi. Kürt halkının önemli bir süreçten geçtiğini vurgulayan Turgay, bugünün Kürtlerin varlık yokluk süreci olduğunun altını çizdi. Ortadoğu’ya “kaynayan kazan” benzetmesi yapan Turgay, “Emperyalist ve kapitalistler dünyayı yeniden şekillendirmek istiyor. Ortadoğu'yu yeniden paylaşmak istiyorlar. Enerji kaynakların büyük kısmı bu yerde olmasından dolayı herkesin gözü buradadır. Bu süreçte Kürtlerin nasıl rol ve misyon üstleneceği çok önemlidir. Ortadoğu’yu yeniden şekillendirmek için Arap, Sünni ve diğerler kesimleri karşı karşıya getirdiler. DAİŞ’i Ortadoğu'ya koyarak karıştırdılar. Buna karşı sadece Kürtler direndi. Rojava'da dünyaya örnek bir duruş sergilediler” ifadelerini kullandı.    “Dünya halklarına baktığımız zaman hiçbir halk Kürt halkı kadar bedel ödemedi” diyen Turgay, sözlerini şöyle sürdürdü: “DAİŞ, Şengal’e saldırdığı zaman KDP mevzilerini terk etmeseydi, binlerce insanımız katledilmezdi, pazarlarda satılmazdı. Binlerce kişi göç etmezdi. Halkımız kadim bir halktır. Her zaman önderliğine ve kimliğine sahip çıkmıştır.”   TECRİDE KARŞI BAŞKALDIRI   PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride değinen Turgay, “Bugün uygulanan tecrit Sayın Öcalan üzerinden bütün topluma uygulanıyor. İnsanları açlıkla yüz yüze bırakıp sisteme muhtaç olmanı sağlıyorlar. Bu tecrit kadınların hayatları üzerinde de uygulanıyor. Kadınlar eğer bugün özgürce dışarıya çakamıyorsa ve gülemiyorsa, bu tecridin bir yansımasıdır. Her alanda tecride karşı başkaldırmamız gerekiyor. Bunu da örgütlü bir mücadele ile sağlayabiliriz. Her alanda örgütlü mücadelemizi güçlendirmeliyiz” şeklinde konuştu.   MÜCADELE VURGUSU   Kürtlere yönelik asimilasyon politikaları üzerinde duran Turgay, “Sistem her açıdan Kürt halkının üzerine geliyor. Tanklarla toplarla Kürt halkına saldırdılar ama yenemediler. Bunun için psikolojik savaş yöntemiyle saldırıyor. Halkımızın dilini asimilasyon ile yok etmeye çalışıyorlar. Şimdilerde anaokullarını zorunlu kılmışlar. Çocuklarımıza daha küçük yaşlarda Türkçeyi dayatıyorlar. Onlara Türklük aşılıyorlar. Bizleri kültürümüzden ve dilimizden uzaklaştırmaya çalışıyor. Bunun yanında doğamızı talan ediyor. Ekonomik olarak kendine bağlamaya çalışıyor. Gençleri kendi kültürlerinden uzaklaştırıyor. Tüm bunlara karşı mücadelemizi daha da büyütmeliyiz” dedi.    ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARI   DBP Meclisi üyesi Nazım Kök ise, Kürtlere yönelik özel savaş politikalarını anlattı. Savaşların toplumların var olduğu süreçten beri var olduğunu söyleyen Kök, özel savaşın ise devlet sistemi ile ortaya çıktığını belirtti. Devletlerin tarihine bakıldığı zaman özel savaşın görüldüğüne dikkat çeken Kök, “Örneğin Osmanlı'da ki Akıncılar özel savaş yöntemidir. Çünkü bunlar Osmanlı ordusu bir yere gitmeden önce Akıncılar o bölgeye gider ve her yeri yakar talan ederdi. Özel savaş daha çok ulus devletlerin ortaya çıkışıyla büyüdü” diye konuştu.    ‘KÜRTLERİ YOK SAYDILAR’   Türkiye’deki özel savaşın Gladyo süreciyle başladığına işaret eden Kök, şöyle devam etti: “Türkiye’ de 1924’te kurulan Meclis, Kürtlerin varlığını kendine düşman olarak gördü ve bundan dolayı Kürt halkına karşı özel savaş başlattı. Bu özel savaş sadece askeri olarak değil. Dilini, kültürünü her şeyini yok etmeye çalıştı. Bunun bir yansıması olarak ilk önce Kürtçe dilini konuşmayı yasakladılar. Daha sonra yöresel kıyafetleri tamamen yasakladılar. Kimliğimizi inkâr edip siyaset yapılmasını yasakladılar. Türkler dışındaki herkesi Türklere hizmet için var olduğu anlayışını benimsediler. Bugün bile ‘Türkiye sadece Türklerindir’ anlayışı hüküm sürüyor. Sistem her ne kadar Kürt halkını yok etmek istese bile başarılı olmadı.”   ‘DÜNYA KÜRDİSTAN’I TANIDI’   Bütün inkar politikalarına rağmen bugün bütün dünyanın Kürt ve Kürdistan coğrafyasını kabul ettiğinin altını çizen Kök, “Kürtler, o kadar kadim bir halk ki artık Kürt halkını inkar edemezler. Özellikle son 40 yılda verilen mücadele ile bunlar kazanıldı. Dün yok sayıp inkâr ettikleri Kürt halkı, bugün bütün dünyaya örnek bir halktır. Özel savaş yöntemleri ile Kürtlerin verdiği mücadelenin önünü kesmeye çalışıyorlar. İhanet yöntemleri ile bunu sağlamaya çalışıyorlar. Fakat Kürtler artık fikir sahibidir. Paradigmasını yaratmış. Devlet sistemi için değil, halklar için bir sistem inşa ettiler. Kapitalist, emperyalist sisteme karşı mücadele etmek zordur. Ama Kürtler bu mücadeleyi sürdürüyor. Kürtlerin yarattığı sistem egemenlerin halk üzerindeki hegemonyasını bitirecek. Bunun için bugün bu kadar çok saldırıyorlar ama eninde sonunda bu halk kazanacaktır” diye belirtti.    Panel, soru-cevap bölümüyle sona erdi.