İzmir’den tutuklanmaya protesto: Sessiz kalmayalım 2022-06-16 13:18:10   İZMİR - Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklanmasına tepki gösteren İzmirli gazeteciler, yeterince ses çıkarılmaması durumunda sessizliğin tüm gazetecileri boğacağına işaret etti.   Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 20’si gazeteci 22 kişi 8 Haziran'da gözaltına alındı. 8 günlük gözaltı süresinin ardından dün Diyarbakır Adliyesine sevk edilen 22 kişiden 16 gazeteci tutuklandı. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, JİNNEWS Müdürü Safiye Alagaş, MA Editörü Aziz Oruç, Xwebûn Yazıişleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş,  Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin tutuklandı. Gazeteci Esmer Tunç, Mehmet Yalçın, Kadir Bayram, Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen adli kontrolle serbest bırakıldı.   Gazetecilerin tutuklanmasına yönelik birçok kesimden tepkiler yükselirken, İzmirli gazetecilerde dayanışma çağrısında bulundu.   BU GİDİŞLE 180'NCİ ÜLKE OLACAK   İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, gazetecilik için çemberin daraldığını yoğun baskı yaşandığını söyledi. Bir yandan Basın Kanunu’nun değiştirilmek bir yandan da basın kurumlarının yapılarının değiştirilmek istendiğini belirten Gappi, “Bu seçime ve siyasi yaklaşımlara bağlı olabilir. Ama asıl mesele basın özgürlüğünün tanınmıyor olması. Bize ‘basın özgürlüğü yok güç özgürlüğü var’ deniliyor. Bir taraftan da bu sürecin sonucu olarak bu tutuklamaları görüyoruz. Bizler haksızlıklara karşı sessiz kalmayacağız. Meslektaşlarımızın birer meta gibi kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Bunların hepsi Türkiye’nin ifade özgürlüğü hanesine çok büyük eksiler yazıyor. Zaten 180 ülke arasında ifade özgürlüğünde 149’uncu olan Türkiye, yakında 180’inci ülke olacak” diye belirtti.   ‘İÇLERİ RAHAT OLSUN’   Basın meslek örgütlerine de seslenen Gappi, tüm alışkanlıklar ve gerekçelerin bir kenara bırakılarak mesleğin geleceği için birleşilmesi çağrısında bulundu. Tutuklanan gazetecilere de dayanışma mesaj veren Gappi, “Gazetecilik evrensel bir meslektir. Ne etnisitesi ne de kimliği olur. Önemli olan mesleğin evrensel etik ve ilkelerine göre hareket edebilmektir. Tutuklanan arkadaşlarımız bunlara göre hareket ettiğini biliyor. Bu yüzden içleri rahat olsun. Mutlaka devran döner tüm haksızlıklar bir gün sona erer” şeklinde konuştu.     SALDIRILARIN İLK ADIMI   Evrensel Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Özer Akdemir, Kürt gazetecilere baskıların on yıllardır süren bir pratik olduğunu söyledi. Gazete bombalamadan, gazeteci öldürmeye kadar birçok pratiğin Kürt gazeteciler üzerinden hayata geçirildiğini kaydeden Akdemir, “Son 16 gazetecinin tutuklanması ise iktidarın seçim öncesi baskıyı yeni bir aşamaya geçirmek istediğinin göstergesi. Bu tutuklamaları genel anlamda iktidar yanlısı olmayan, gerçekleri yazmaya çalışan gazetecilere yönelik saldırıların ilk adımı olarak görüyorum. Seçim sürecine girilince yargıdan da arka arkaya siyasi kararlar çıkmaya başladı. Bu sürecin seçime kadar ivme arttırarak devam edeceğini öngörüyorum. Basına ise Kürt gazetecilerin tutuklanmasıyla başladılar” dedi.   ÖRGÜTLÜ ÇIKIŞ   Gazeteci örgütlerinin bu meseleye karşı ciddi bir tavır takınması gerektiğini vurgulayan Akdemir, şunları söyledi: “Tutuklamalara yeteri kadar ses çıkarmamak durumunda sessizlik bizi de boğacak. Hem gazetecilik meslek örgütlerinin hem de emek, demokrasi örgütlerinin ortak tavır takınma konusunda ön açıcı olması gerekiyor. Yoksa bireysel tepkilerle ya da tek tek kurumların açıklamalarıyla olmaz. Örgütlü bir karşı çıkış gerekiyor.”   ‘STATÜKO RAHATSIZ’   Gazeteci Mazlum Vesek de, gazetecilerin mesleğini yaptığı için gözaltına alındığı, tutuklandığı bir memleket görmek istemediğini dile getirdi. Türkiye’de düşünce özgürlüğü önündeki bütün yasaların değişmesi gerektiğine işaret eden Vesek, “Gazetecilik son 200 yıldır insanlığın gelişiminde, özgürlük mücadelesi tarihinde etkin olan bir meslektir. Toplumsal sorunlar gazetecilerin mesleğini icrasıyla kayıt altına alınır ve böylelikle ihtiyaç duyulan çözümler tartışılır. Bu arada statükodan yana olanlar gazeteciliğin bu yanından rahatsız olurlar. Ancak, gerçeklerin çok yönlü konuşulmadığı, gazetecilerin mesleğini yapamadığı bir ortam gelişime kapalı hale gelir” dedi.   Tutuklanan gazetecilerle dayanışma çağrısında bulunan Vesek, “Gazeteciler, hangi kurumda çalıştığına, hangi politik görüşe mensup olduğuna bakmaksızın sadece mesleğini icra ettiği için tutuklanan gazetecilerin yanında olmalı. Bunu söylemekten de imtina etmemeli” diye konuştu.   ‘SES ÇIKARMAYAN SUÇA ORTAKTIR’   İzmir İlkses Gazetesi muhabiri Çağla Geniş  de, “Günlerdir Diyarbakır’da basın emekçisi arkadaşlarımıza yönelik bir sindirme harekatı yürütülüyor. Yaşananları basın özgürlüğü adına utanç ve öfkeyle takip ediyoruz. Özgür basını, Kürt basınını susturmaya çalışıyorlar. Ancak Apê Musa’nın çocuklarını bu yollarla hakikatin peşinden alıkoyacaklarını sananlar yanılıyor. Toplumun haber alma hakkına sahip çıkmak amacıyla çoğu zaman sahada hiç düşünmeden can güvenliklerini tehlikeye atan arkadaşlarımız için bugün sesini çıkarmayan herkes suça ortaktır. Herkesi hakikatin gücüne sahip çıkmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.