‘Gemlik Yürüyüşü sömürgeciliğe güçlü bir cevap olacak’ 2022-06-10 09:13:50   İZMİR - Gemlik Yürüyüşü’ne hazır olduklarını belirten HDP İzmir İl Eşbaşkanı Çınar Altan, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasının demokratikleşmenin ilk adımı olacağını vurgulayarak, demokratik bir ülke için yürüyüşün destekçisi değil öznesi olma çağrısında bulundu.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), İmralı’da tecrit sisteminde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için "Büyük Yürüyüşe" hazırlanıyor. 6 kurum ve siyasi parti, Öcalan'ın 23 yıldır tutulduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nin bulunduğu Bursa’nın Gemlik ilçesine 12 Haziran Pazar günü birçok kentten yürüyüş gerçekleştirecek.    “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyoruz” şiarıyla yapılacak yürüyüşün hazırlıklarının yanı sıra katılım çağrıları da devam ediyor.   İZMİR’DEN HAREKET EDİLECEK    Gemlik Yürüyüşü’nün önemli kollarından biri olan Ege Bölgesi’nde, diğer kentlerin katılımıyla İzmir’den hareket edilecek. Kurum temsilcilerinin yanı sıra HDP milletvekilleri Murat Çepni, Hüda Kaya, Hasan Özgüneş, Ayşe Sürücü ve Mahmut Toğrul’un da aralarında yer alacağı Gemlik yürüyüşçüleri, Pazar günü Bayraklı ilçesinde gerçekleştirilecek kitlesel açıklamanın ardından uğurlanacak.       YÜRÜYÜŞ CEVAP OLACAK    HDP İzmir İl Eşbaşkanı Çınar Altan, gerçekleştirecekleri yürüyüşün önemine dair konuştu.    Öcalan üzerindeki tecridin Kürt halkı başta olmak üzere tüm toplumu etkilediğini belirten Altan, tecritle mevcut çoklu krizlerin derinleşmesinde ısrar edildiğini söyledi. Altan, "Devlet bize şunu söylüyor; ‘Bu zamana kadar Türkiye'nin kuruluş kodlarında yer alan sömürgeciliğe bundan sonra da devam edeceğiz. Bunu da milyonların iradesi olan Öcalan'ın sesini ve fiziksel koşullarını boğarak gerçekleştireceğiz.’ Bu anlayışa karşı çıkıyor ve kabul etmiyoruz. Bu inkarcı sömürgeciliğe karşı güçlü bir yürüyüşle cevap vereceğiz" dedi.    DEMOKRATİKLEŞMENİN İLK ADIMI   Öcalan'ın sesinin kesilmek istendiği yerde aslında halkların sesinin kesilmek istenildiğine dikkati çeken Altan, "Sayın Öcalan üzerindeki tecrit toplumun tümüne yaşatılıyor. O nedenle tecridin İmralı'dan kırılması demek toplum üzerindeki tecridin ve esaretin kırılması anlamına gelecektir. Eğer toplum olarak fiili tecrit ve işkenceye karşı ses çıkarabilirsek, sömürgeci kuruluş kodlarını yıkabilir, faşist rejimi engelleyebiliriz" diye belirtti.      "Tecridin kaldırılması demokratikleşmeye yönelik atılan adımların başlangıcı olacak" diyen Altan, şöyle dedi: "Öcalan'dan gelecek en ufak sese dair pozisyon alacak milyonlarca kişi var. Tecridin kırılmasının siyasetten çok önemli bir anlamı var. Ortadoğu başta olmak üzere Türkiye'ye yayılan bir savaş siyaseti var. Yürüyüş bu savaş siyasetini de bertaraf eden bir anlam taşıyor. Demokratikleşme Öcalan üzerindeki tecridi kırmak ile başlayacak. O nedenle yürüyüş her yönüyle çok önemli."   ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ HALKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ   Yürüyüşün anlamının da öneminin de büyük olduğunu yineleyen Altan, "Yaklaşık iki yıldır Sayın Öcalan, avukatlarıyla görüştürülmüyor, kardeşiyle yapılan telefon görüşmesinin ardından yaklaşık 1 yıldır da haber alamıyoruz. Tecridin kırılması için siyasi, hukuki yapılan tüm girişimler sonuçsuz bırakıldı. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak, özgürlüğünün sağlanmasını talep edeceğiz. Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ile birlikte halkların özgürlüğünü vurgulayacağız. Kürt halkına yönelik yürütülen savaş siyasetine karşı en güçlü sesi yükselteceğiz. Kürt sorununun çözümünün Öcalan ile mümkün olduğunu yineleyeceğiz" diye belirtti.     EGE YÜRÜYÜŞE HAZIR    Altan, Ege Bölgesi açısında da yürüyüşün önemli olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Öcalan üzerindeki tecride sadece Kürt halkının karşı çıkması gerekiyormuş gibi bir anlayış hakim. Bu anlayışa karşı Türkiye'nin batısından güçlü bir sesle cevap vermeli, bu anlayışı da paramparça etmeliyiz. Bizim bir kader birliğimiz var. Türkiye'nin batısındaki emekçilerle özgürlük mücadelesi veren Kürt halkının yan yana gelmelerini çoğaltmalıyız. Kader birliğinin sağlanması için bu tür direniş momentleri yaratmamız gerekiyor. O nedenle batı içinde önemli bir yürüyüş olacak.    Ege Bölgesi olarak yürüyüşe hazırız. İzmir merkezli mahallelerde çalışma yürütüyoruz. Pazar günü buradan kitlesel bir basın açıklaması yaparak, otobüslerle Gemlik’e doğru yola çıkacağız. Gemlik Yürüyüşü’nü kitlesel bir katılımla gerçekleştireceğimizi şimdiden söyleyebiliriz. Çağrımız tüm Türkiye halklarınadır; bu yürüyüşün sahiplenilmesi sadece bir destek değil, sahiplenmenin asıl anlamı gerçekten bu yürüyüşün bir öznesi olarak kendini görmektir. Eşit ve özgür bir gelecek için demokratik bir ülke için herkes yürüyüşün öznesi olmalıdır."    MA / Semra Turan-Delal Akyüz