Yönü yine Gemlik: Özgürlüğünü istiyoruz 2022-06-10 09:03:25   URFA - Gemlik Yürüyüşü’ne 17 yıl sonra yine katılacağını belirten DBP PM Üyesi Salih Mevali, "Herkes 12 Haziran’da yönünü İmralı’ya çevirmeli ve İmralı’nın kapılarını kırmalı. Biz sadece tecridin kırılmasını istemiyoruz; Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyoruz" dedi.    İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ediyor. Bir yılı aşkın süredir haber alınamayan Öcalan, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Sağlığı, koşulları, güvenliği ve yaşamına dair bilgi edinilememesi üzerine harekete geçen Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Öcalan'ın durumuna dikkat çekmek için 12 Haziran’da Gemlik'e yürüyüş gerçekleştirecek. Gemlik yürüyüşleri, Kürt halkının Öcalan için yaptığı sayısız eylemlerden biri. Bu yıl “Tecrit siyasetine karşı özgürlüğü savunmak için Gemlik'e yürüyoruz” şiarıyla yapılacak yürüyüşe de kitlesel katılım olması bekleniyor. Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve bulunduğu koşullara dikkat çekmek için 4 Eylül 2005 yılında ilk kez yapılan yürüyüşe katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Salih Mevali, engellemelere rağmen binlerce kişi ile katıldıkları ilk yürüyüşü anlatarak, aynı duygular ile bu yılda yürüyüşte yerini alacağını söyledi.    ‘HALKLAR ÖNDERİ’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 23 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulduğunu belirten Mevali, “Sayın Öcalan’ın tutsak olması Kürt halkı başta olmak üzere Ortadoğu halkları için derin bir yaradır” dedi. Öcalan’ın 9 Ekim 1998'de devreye sokulan uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye teslim edildiğini hatırlatan Mevali, “Sayın Öcalan’a dönük 6 Mayıs 1996 tarihinde Şam’da bir ton patlayıcı ile saldırı gerçekleştirildi. Saldırı ile Sayın Öcalan’a zarar vermek istediler. Saldırı boşa çıkarılınca 9 Ekim 1998'de daha geniş bir şekilde uluslararası bir komplo devreye sokuldu. Uluslararası güçler uzun sürecek bir projenin temellerini attılar o dönemde” ifadelerini kullandı.    Uluslararası komplonun halkların Öcalan’a sahip çıkması ile boşa çıkarıldığını dile getiren Mevali, “Sayın Öcalan için ilk başta PKK lideri denildi, devamında Kürt halkı lideri, ancak şu an halklar önderi deniliyor. Yazdığı kitaplar Avrupa’da üniversitelerde eğitim kitabı olarak okutuluyor. Kürt halkı ile dostları her dönem Sayın Öcalan’ı sahiplendi. Fiziki özgürlüğü için birçok kampanya ve eylem yapıldı. Bu halkın bir çok evladı ‘Güneşimizi karartamazsınız’ diyerek bedenlerini ateşe verdiler” diye konuştu.   ‘HALK YÖNÜNÜ İMRALI’YA DÖNDÜ’   Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için yapılan etkili eylemlerden birinin de 4 Eylül 2005 tarihinde Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) öncülüğünde yapılan ilk Gemlik Yürüyüşü olduğunu belirten Mevali, engelleme ve baskılara karşı binlerce kişinin yürüyüşte yerini aldığını söyledi. Yürüyüşe Demokratik Toplum Partisi’nde (DTP) gençlik çalışmalarında yer alırken katıldığını dile getiren Mevali, yaşananları şu şekilde anlattı: “Bizde o dönem Urfa’dan büyük bir coşku ile yürüyüşe katıldık. Bütün engellere rağmen halk yönünü İmralı’ya döndü. Dönüş yolunda Bilecik’in Bozüyük ilçesinde ırkçı saldırıya uğradık. Katılım yüksekti ve büyük bir sahiplenme oldu. Buna tahammül edemediler ve organize ırkçı bir saldırı girişiminde bulundular. Saldırı ile başta Kürt illeri olmak üzere birçok yerde halk sokaklara döküldü. Diyarbakır’da binlerce kişi tarafından karşılandık. Halk yürüyüş ile ‘Sayın Öcalan benim irademdir’ dedi.”     ‘BU HALK ONURSUZLUĞU KABUL ETMEZ’   PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin bir örneğinin dünyada olmadığına vurgu yapan Mevali, "İmralı’da büyük bir vahşet yaşanıyor. Bir devlet kendi yasalarını ayaklar altına alıyor. Avukat, aile ve heyetin görüşmesine izin vermiyorlar. 23 yıldır süren bir tecrit söz konusu. Bu kabul edilemez. Bunda ulusal ve uluslararası bütün kurum ve kuruluşların sorumluluğu var. İmralı'da tecrit edilen sadece Sayın Öcalan değil Kürt halkıdır. Her alanda Kürt halkına karşı saldırı yapılıyor, ancak halk geri adım atmıyor. Halk tecridi kabul etmedi ve etmeyecek. Bu halkın köyleri yakıldı, gençleri öldürüldü, sürgün edildi, her şeye rağmen onursuzluğu kabul etmedi bu halk. İradelerine sahip çıkacak bu halk” diye konuştu.   ‘AYNI DUYGULAR İLE…’   12 Haziran’da yapılacak Gemlik Yürüyüşü’ne katılım çağrısında bulunan Mevali, devamında şunları söyledi: “Herkes 12 Haziran’da yönünü İmralı’ya çevirmeli ve İmralı’nın kapılarını kırmalı. Biz sadece tecridin kırılmasını istemiyoruz; Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü talep ediyoruz. Sayın Öcalan fiziki olarak özgür olmalı. Sayın Öcalan’a tecrit uygulayan sistemin kendisi tecrit altında. Büyük bir ekonomik kriz var. Dış siyasette bir tıkanma var. Uluslararası hukuk örgütleri bir an önce İmralı’ya gitmeli. 17 yıl önce hangi duygu ve düşünceler ile Bursa’ya gittiysem şimdi de aynı duygu ve düşünceler ile gideceğim. Bir ateş yanıyor buna su dökecek olan Sayın Öcalan’dır.”     MA / Emrullah Acar