Öcalan’ın ilk avukatlarından Taşçı: Masaya oturmadan sorun çözülmez 2022-06-03 10:41:59   İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ilk avukatlarından Mahmut Taşçı, ağırlaştırılmış tecridin sonuç vermeyeceğine işaret ederek, "Masaya oturmadan sorun çözülmez" dedi.    İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan bir yılı aşkındır hiçbir haber alınamıyor. Kardeşi Mehmet Öcalan, en son 25 Mart 2021’de yaptığı kesintili telefon görüşmesi yaptı. Öcalan’ın ilk avukatlarından Mahmut Taşçı, Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecride ve yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   Tarihte tecridin rolüne değinen Taşçı, İmralı’da ki tecridin benzersiz olduğunu söyledi. Tecridin ilk başladığı anlarda belli bir kesimin karşı çıktığını ifade eden Taşçı, bu tecridin şimdilerde ise tüm cezaevlerine sirayet ettiğine işaret etti. İmralı’daki tecridin cezaevlerine, oradan ise dışarıya yayıldığını anlatan Taşçı, “Dışarıdakiler de tecrit içine alınmış durumda. Tecridin bu kadar ağırlaştırılmasının temel iki nedeni olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birincisi; başından beri Sayın Öcalan’ın barış için mücadele vermesidir. Bütün geçmişteki demeçlerine, savunmalarına, hukuki değerlendirmelerine baktığımızda olumlu değerlendirmelerde bulunmuştur. Kendi görüşlerini, tespitlerini dışarıya yansıtmaya engellemeye çabası var” diye kaydetti.   FİKİRLERİNİN VÜCÜT HALİ: ROJAVA   Öcalan’a uygulanan bu tecridin nedenine de dikkat çeken Taşçı, temelinde düşüncesinin etkili olmasından kaynaklandığını vurguladı. Taşçı, “İdeolojisi, siyasi görüşü, toplumu etkilediği bir gerçektir. İster beğenelim ister beğenmeyelim böyle bir gerçek var. Mesela Rojava onun ideolojisi ile ortaya çıktı” diye belirtti.   ‘EGEMENLER SESİNDEN KORKUYOR’   Öcalan’ın fikirlerine egemen güçlerin de tahammül edemediğinin altını çizen Taşçı, “Görüşlerine bakan egemen güçler, bu görüşlerin dışarıya çıkmasını engellemek istiyorlar. Aile, avukat ve vasi görüşleri bu nedenden ötürü yasaklanıyor. Çünkü ilişki geliştiğinde görüşleri dışarıya yansıyor. Görüşlerinin yayılmasını istemiyorlar” dedi.    TARİH KANDIRMA İLE DOLU   Öcalan’ın görüşlerinin korkulacak görüşler olmadığını ifade eden Taşçı, Öcalan’ın sadece barış istediğini belirtti. Bunun için defalarca ateşkes ilan ettiğini, masaya oturma önerisinde bulunduğunu hatırlatan Taşçı, Oslo görüşmelerine de işaret etti. Taşçı, Türkiye’nin pek çok yerde ve zamanda aldığı kararlara uymadığını paylaştı. 2013 ile 2015 tarihleri arasındaki görüşmelere de ışık tutan Taşçı, “Daha sonra İmralı’ya heyetlerin gitmesi süreci yaşandı. Ancak burada da durum aynı düzeyde oldu. Tarih boyunca Kürtleri kandırma durumu söz konusudur. Bir hak verip iki gün sonra geri alıyorlar ve kandırıyorlar” şeklinde ifadeler kullandı.   ‘KÜRTLERİ UYUTMAK İSTEDİLER’   Türkiye’nin bu süreçte Kürtleri ve Öcalan’ı “uyuturuz” politikasını izlediğini belirten Taşçı, “Halk deyimi ile ‘ayağımız yere tutana kadar uyuturuz’ dediler. Ama sonuç istedikleri gibi olmadı. Ondan sonra çıkıp ‘barış marış yok’ dediler” şeklinde konuştu. Taşçı, bu süreçten sonra ise Türkiye’nin Kürtlere karşı savaş başlattığına dikkat çekti. Taşçı, “Uzlaşma masasını devirdiler. Savaş ile kitleleri bölmek, daha çok düşmanlaştırmak, barış ve demokrasiyi zedelemek veya sakatlamak istediler. Amaçları buydu. Şimdiler de ise Sayın Öcalan’ın fikirleri ile ortaya çıkan Rojava’ya saldıracağını söylüyor” diye tepkisini dile getirdi.   GELİŞMESİNİ İSTEMİYORLAR   Türkiye’nin saldırılarında ve sorunun çözümsüz kalması konusunda uluslararası devletlerin de rolü olduğunu ve buna göz yumduklarını dile getiren Taşçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletlerin sorunu çözüme kavuşturma ilkesi var. Ancak hiçbir ulusal devlet böyle bir ilkeyi benimsemiyor. Bütün dünya ülkeleri ulusal devlet olduğu için tek devlet, tek millet ırkçılığı yapıyor. Kimisi İngiliz kimisi Alman ırkını dayatıyor. Ancak Rojava’da böyle bir durum yok. Çünkü Öcalan’ın fikirleri var orada. Buna göre örgütlenme, yargılama var. Oluş biçimi Öcalan’ın fikirleri üzerine kurulu. Bunun Ortadoğu’da gelişmesini istemiyorlar.”   ‘GÖRÜŞLERİ DERS OLARAK OKUTULUYOR’   Öcalan’ın Kürtlerin, aydınların ve demokratların üzerinde büyük bir etkisi olduğuna işaret eden Taşçı, şöyle devam etti: “Bu etkisini kırmak için tecrit uygulanıyor. Toplum ile bağını kesmek için yapılıyor. Ancak amaçlarına ulaşmazlar. Türkiye’deki tarihe baktığımızda Deniz’leri alıp astılar. ‘terörist’ dediler. Sonra kalkıp bizzat methiyeler dizdiler. Ahmet Kaya’ya ‘terörist’ dediler. Öcalan’ın yapısı bunlar ile kıyaslanmaz. Gerek siyasi bakımdan gerek toplumu etkilemesi bakımından etkisi ağır. Düşünün görüşleri üniversitelerde ders kitabı olarak okutuluyor. İster beğenirsin ister beğenmezsiniz gerçek budur.”   TEK SEÇENEK: MASA   “Masaya oturmadan bu sorun çözülmez” diyerek, sözlerini sürdüren Taşçı, “‘Baskı, zulüm ile yok ederiz’ şeklindeki politika ile çok çok sorunun çözümünü geciktirirler. Sorunun çözülmemesi ve tecridin devamında ısrar ederlerse en fazla bunu yapabilirler. Şimdiye kadar en şiddetli savaşlar dahi ne kadar acı, kırma şeklinde olursa olsun barış ile sonuçlanmıştır. Yüzyıl, elli yıl da sürse mutlaka barış ile sonuçlanacaktır. Bu böyle geciktirmek halkın zararına olur” dedi.   YOL GÖSTERDİ   Taşçı, “Karşılarında gördükleri kesimi yok etmek istiyorlar. Kürdü, Alevi’yi, Ermeni’yi, kadını yok edersen haklarını durmadan törpülersen kimse sana medenisin demez. Böyle yaparsan sana barbar derler” diye belirtti. Silahla sorunun çözülemeyeceğini vurgulayan Taşçı, “Bunun yolu oturup ‘ben varım ama başkası da var. Benim inancım var ama başka inançlar da var’ demektir. Bu topraklar üzerinde Kürdü, Çerkesi, Ermeni’si, herkes var. Sadece ‘benden başka bir şey yoktur’ dersen barışı getirmezsiniz” diye konuştu.   ‘ÜLKE ÇOK ŞEY KAYBEDER’   Kürt halkı ile Türkiye halklarının yıllardır acı çektiğini belirten Taşçı, bu hakların yok sayılarak tekçi bir anlayışın olduğunu vurguladı. Taşçı, bu anlayışın ülkeye çok şey kaybettireceğini de sözlerine ekledi.   MA / Ergin Çağlar – Mehmet Aslan