‘Sanal medya düzenlenmesi ifade özgürlüğünü etkilememeli’ 2022-05-16 16:12:15   İSTANBUL - Meclis’e getirilmesi beklenen sanal medya düzenlemesine ilişkin rapor hazırlayan DDA, düzenlemenin ifade özgürlüğünü ve demokratik rekabeti olumsuz yönde etkilememesi yönünde uyarıda bulundu.   283 sivil toplum örgütünden oluşan Denge ve Denetleme Ağı (DDA), iktidar tarafından Meclis’e getirilmesi planlanan sanal medya düzenlemesine dair “Dünyada Sosyal Medya Düzenlemelerine Karşılaştırmalı Bakış ve Türkiye için Somut Öneriler” adlı bir rapor hazırladı. Raporda, sanal medya alanını düzenlemeye yönelik uygulamaların ifade özgürlüğü ve demokratik rekabeti olumsuz yönde etkilememesi gerektiği vurgulandı. Sanal medyanın temel hak ve özgürlükler ve demokratik rekabete zarar vermeden denetimi için yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının şart olduğu vurgulanan raporda, denetim için kurulması planlanan kurumun da yürütmeden bağımsız olması gerektiği belirtildi.    Raporda, otoriter rejime sahip ülkeler ve demokratik rejime sahip ülkelerin yürürlükte olan sanal medya düzenlemeleri detaylı olarak analiz edildi. Türkiye’deki sanal medya düzenlemeleri bu karşılaştırmalı analiz üzerinden değerlendirildi ve Türkiye’de yapılması muhtemel düzenlemelere ilişkin somut öneriler sıralandı.    İÇERİK KALDIRMA YAPTIRIMLARI    2020 yılında yapılan son sanal medya düzenlemesinin de hatırlatıldığı raporda, şu ifadelere yer verildi: “Halihazırda uygulanan sansür ve engelleme Temmuz 2020’de yapılan yeni düzenlemeyle daha da genişletilmiştir. Sıklıkla uygulanan erişime engelleme yaptırımın yanında yeni düzenlemeyle içerik kaldırma yaptırımı da eklenmiştir. Benzer şekilde arama motorlarıyla yapılan aramalarda kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle içeriklerin bağlantısının kesilmesi yaptırımı da eklenmiştir. Bu bağlamda incelendiğinde, Türkiye’deki mevzuat halihazırda çok geniş kapsamlı yaptırımlar içermektedir.”    BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ YARGI VURGUSU   Raporun sonuç bölümünde sanal medya alanını düzenlemeye yönelik uygulamaların ifade özgürlüğü ve demokratik rekabeti olumsuz yönde etkilememesi için ilgili düzenleyici ve denetleyici kurumların yürütme erkinden bağımsız olması ve yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiği vurgulandı.    SOMUT ÖNERİLER   DDA, sanal medya alanının temel hak ve özgürlükler ve demokratik rekabete zarar vermeden denetimine yönelik somut önerilerini şöyle sıraladı:     “*Sosyal medya platformlarının etkin denetimi için yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanmış olması ve denetlemeyi yapacak düzenleyici ve denetleyici kurumun yürütmeden ve denetlediği alandan bağımsızlığını gerektirmektedir. Bu yapısal unsurlar sağlanamadığı takdirde demokratik ülkelerde uygulanan sosyal medya düzenlemelerinin bire bir modellenmesi de temel hak ve özgürlüklerde geriye gidişe neden olacaktır.   *İçerik moderasyonu ve içerik kaldırma uygulamalarının sosyal medya platformlarının kararlarına bırakılması bir temel hak ve özgürlük olan ifade özgürlüğünün geriye gitmesine neden olabilecektir. Bunu önlemek için yukarıda sıralanan bağımsız ve tarafsız yargı çerçevesinde kullanıcılara içerik moderasyonuna ilişkin kararların önceden bildirilmesi ve bu kararlara karşı adli yollara başvurma olanağının açık tutulması gerekmektedir.    *Hangi sosyal medya içeriklerinin içerik kaldırma yaptırımıyla karşılaşacağının şeffaf ve karar vericilerin öznel kararlarına bırakılmayacak şekilde tanımlanması gerekmektedir. Demokratik rekabetin özüne ilişkin olan içeriklerin bu tip yaptırımlarla karşılaşmayacağı yapılan düzenlemelere net şekilde eklenmelidir. Bu konuda İngiltere’de gündeme gelen düzenleme iyi bir örnek oluşturmaktadır.   *Sosyal medya platformlarının içerik moderasyon kararlarının periyodik olarak kamuya açık bir şekilde yayınlanması şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır.    *Data lokalizasyonu (sosyal medya platformlarının kullanıcılara ait verilerinin bulundukları ülkelerde tutulması) zorunluluğu, kullanıcıların mahremiyetlerini koruyacak şifreleme yöntemleriyle garanti altına alınmalıdır. Mahremiyet temel bir insan hakkıdır ve demokratik toplumların sürdürülebilirliği için yaşamsaldır. Bu şifreleme garantisi sağlanamadığı takdirde bu tip bir düzenleme kullanıcılara ait verilerin devlet tarafından kontrolsüz takibini doğuracak ve temel hak ve özgürlüklerde geriye gidişe neden olacaktır.   *Veri gözetimi sadece kanunların ve uluslararası insan hakları standartlarının öngördüğü şekilde ve amacıyla orantılı şekilde uygulanmalıdır. Bu tip iyi uygulamalar için International Principles of Human Rights to Communication Surveillance çerçevesine bakılabilir.   *Sosyal medya platformlarının çeşitlendirilmesi bu alanın demokratik potansiyelini korumak açısından büyük önem taşımaktadır. Bunu sağlamak için platformlar arası geçiş yapmak kolaylaştırılmalı ve platform sayısının (bu platformların devletten bağımsız olması şartıyla) çeşitlendirilmesi sağlanmalıdır.”