Alevilerden savaşa karşı birlikte mücadele çağrısı 2022-05-08 09:14:05   İSTANBUL - Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik başlattığı saldırılara ilişkin konuşan Aleviler, savaşın bir an önce bitirilmesi gerektiğini belirterek saldırılara karşı birlik çağrısında bulundu.   Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne dönük Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğiyle 17 Nisan’da başlattığı saldırılara karşı tepkiler gelmeye devam ediyor. Türkiye’nin başlattığı bu saldırıların son bulması talebiyle yapılan eylemler de devam ediyor.  Geçtiğimiz günlerde tepkilerini yaptıkları açıklamayla da dile getiren Aleviler, saldırıların son bulması çağrısında bulundu.    KÜRT HALKININ GÜCÜNÜ KABULLENMİYORLAR   Ağucan Ocağı Piri İbrahim Erdoğan, Kürt halkının tarih boyunca katliamlara maruz kaldığını ama buna karşı mücadele içerisinde oldukları da belirtildi. Erdoğan, saldırıların nedenini ise şöyle açıkladı: “ Kürt halkı dünya halklarına kendini kabul ettirdi. Devletler Kürt halkının gücünü kabullenmiyor. Kürt halkının doğasını, çocuğunu, emeğini yok etmek istemelerinin ve bu zalimce saldırıların nedeni budur.”   ‘HİÇ KİMSE KÜRTLERİ BİTİREMEZ’   Saldırılarda kimyasal silah kullanılmasına Avrupa ülkelerinin sessiz kaldığını belirten Erdoğan, “Çünkü Avrupa Türkiye’yi ileri karakol olarak kullanarak Ortadoğu’da çok büyük zenginlikler elde ediyor, sömürüyor. Türkiye halkına sesleniyorum; seni kullanarak sömürüyor, senin topraklarını bitiriyor, doğanı bitiriyor. Bu topraklarda kardeşçe beraber yaşamak isteyen halkların çocuklarını birbirine düşman etmiş. Herkes aklını başına almalı, yarınını, çocuğunu düşünüyorsa barışın kurulması için çabalamalıdır. Hiç kimse Kürt halkını bitiremez. Kürt halkını bitireceğim diyen faşist anlayışlar akıllarını başlarına alsınlar. Kürtler bitmez, tarihte hiç kimse bitiremedi bugünde bitiremezsin. Gel insanca masaya oturalım, kardeşlik barışını kuralım, ortak yaşayalım” şeklinde konuştu.   SAVAŞA KARŞI BİRLİK ÇAĞRISI   Kureyşan Ocağı’ndan Elif Akyol bir anne olarak savaşın durmasını istediğini belirtti. Akyol, “Artık gençlerimiz ölmesin, analar ağlamasın. Bu saldırılara bir çare bulmak gerekiyor. Birlik olalım ve Aleviler buna öncülük yapabilir. Sadece bulunduğumuz yerlerde tepki göstererek olmaz, yer yere gitmek her yerde tepki göstermek gerekiyor. Anneler artık ağlamaktan ve cenaze vermekten bıktılar. Savaşa dur diyelim, birlik olalım” diye belirtti.   ‘BARIŞ İSTEYENLER YAN YANA GELMELİ’   Pir Sultan Abdal Cemevi yöneticisi Karanfil Çaylak, saldırıların son bulmasını ve barış ortamının sağlanmasını istediklerini belirtti. Çaylak, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iktidarını savaş politikaları üzerinden sürdürmek istediğini vurgulayan Çaylak, “Milleti korkutmaya çalışıyor. Erdoğan kendine güç yaratmak istiyor. Bizim bir araya gelmemiz lazım. Barış isteyenler yan yana gelmeli. İnsanlar yeterince bu savaşa tepki göstermiyor. İnsanlar sokağa çıkıp bağıramıyor. Hangi millet olursa olsun. Neresi olursa olsun, biz her yerde barış istiyoruz. Bu zulüm umarım bir gün biter ve dünyaya, Türkiye’ye barış gelir. Ama başımızda Erdoğan olduktan sonra ne savaş biter ne de bu zulüm biter” dedi.    ‘SİSTEMLERİNİ SÜRDÜRMEK İSTİYORLAR’   AKP ve MHP'nin kendi iktidarını sürdürmek için saldırıları gerçekleştirdiğin belirten Babamansur Ocağı pirlerinden Hüseyin Esen, “Bu saldırıların iktidarın ideolojisi ve dünya görüşü ile de alakalı. Çünkü kendileri gibi olmasını istiyor, kendileri gibi tanımlamak istiyorlar. Onun için korku salıyorlar. Korku ile kendi sistemlerinin devamını sağlarlar. Bunun ismi bugün Erdoğan’dır, bundan sonra başka biri de olabilir” dedi.   ‘BİR OLMAKTAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK’   Kürtlerin kendi kültürünü var etme derdi olduğunu söyleyen Esen,“Biz Aleviler olarak her halkın, kültürün kendi dili ile kültürü ile yaşama hakkı olduğuna inanırız. Farklı etnik kimliklere sahip aleviler vardır. Dolayısıyla her halkın kendi dili ile kendini var edebileceğini düşünüyoruz. bu hakkın, yaşam hakkı olduğunu düşünen bir felsefenin, inancın çocuklarıyız. Ülkeyi yönetenlerin tekçi bir anlayışı var. Yaşananlar coğrafyada yaşayan bütün herkesin sorunudur. Dolayısıyla herkes şapkasını önüne koyup korkularını bir tarafa bırakıp bir olup barışı savunmak zorunda. Yoksa bugün Kürtlere yapılır yarın öbür gün bir başka kesime yapılır. Dolayısıyla bu zulmün altında inleyen bütün halkların, inançların, sınıfların bir olmaktan başka çaresi yok” ifadelerini kullandı.