Hasta tutuklular için 400’üncü eylem 2022-05-07 15:58:13   ANKARA - Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi’nin, hasta tutukluların yaşam haklarının ihlal edildiğine dikkati çektiği eylem 400’üncü haftasına girdi.    Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutukluların durumuna dikkati çekmek için gerçekleştirdikleri eylemlerinin 400’üncü haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı. “Tedavi haktır engellenemez ve hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartının taşındığı açıklamada konuşan İHD Merkez Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen, hasta tutuklular konusunda devletin yükümlülüklerine dikkati çekti.   ‘POLİS ENGELİNE MARUZ KALIYORUZ’   Tam 400 haftadır, hasta tutukluların yaşadıkları hak ihlallerini dile getiren, yaşam hakkının korunmasını talep eden Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifinin, defalarca polis engeline maruz kaldığını belirten Çevirmen, “Yüksel Caddesinde, Sakarya Caddesinde yaptığımız basın açıklamalarına izin verilmiyor. Bazı haftalarda derneğimizin önünde yapmamıza dahi izin verilmeyerek dernek binamızın içinde yapmaya zorlandık. Bugün hala kamuya açık ve yasal olarak açıklama yapma hakkımız olan alanlara alınmıyoruz. Hak arama mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.    HAPİSHANE SAYISI ARTIYOR   Güncel olarak 31 Mart tarihi itibariyle cezaevlerinde 314 bin 502 tutuklu ve hükümlü bulunduğunu aktaran Çevirmen şu bilgileri paylaştı: “İnisiyatif olarak 2014 yılında açıklama yapmaya başladığımız dönemde hapishanelerde, 177 bin 262 tutuklu ve hükümlü bulunmaktaydı. Aradan geçen 8 yılda bu sayı yüzde 77,5 oranında artmıştır. Yine güncel verilere göre, toplamda 8 çocuk kapalı hapishanesi olmak üzere 384 hapishane bulunmakta olup, bu kurumların kapasitesi 275 bin 859 kişiliktir. 2014 yılından bu yana 178 yeni hapishane açılmış, 10 hapishaneye de kapalı ve açık hapishane ek binaları yapılmıştır.”   'MEVZUATLARA UYULMUYOR'                                                                        Uluslararası mevzuatların, tutuklu kişilerin yaşam hakkı konusunda devletlere pozitif yükümlülükler getirdiğini hatırlatan Çevirmen, “Devletler, özgürlüğünden yoksun bırakılmış kişilerin sağlığa erişim hakkı konusunda özgür bireylerle eşit şartlarda bulunmasını sağlamakla yükümlüdürler ve sözleşmeler Anayasanın 90’ıncı maddesi ile garanti altına alınmıştır” diye vurguladı. Çevirmen, tutuklular için tam teşekküllü ve üniversite hastaneleri tarafından verilen raporlara rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) aksi yönde “Cezaevinde Kalabilir” raporu düzenlediğine dikkati çeken Çevirmen, “Aysel Tuğluk ve Mehmet Emin Özkan nezdinde yüzlerce ağır hasta mahpusun yaşam hakkı ihlal edilmektedir” dedi.   TALEPLER SIRALANDI   Çevirmen, inisiyatif adına şu talepleri sıraladı: “Hapishanelerde bulunan ağır hasta mahpusların tümü, derhal salıverilmeli, tedavileri ailelerinin yanında sürdürülmeli ve sağlık sigortası devlet tarafından karşılanmalıdır. Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında cumhuriyet savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazları ertelenmeli, hasta mahpusların infaz ertelemesi önündeki ‘toplum güvenliği bakımından tehlike’ kriteri kanundan çıkarılmalıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Gurban/Türkiye grup kararları uyarınca mahpusların müddet namelerinde yaşları ve sağlık durumları dikkate alınarak tahliye olabilecekleri uygun bir tarih yer almalıdır. AİHM’in Gülay Çetin, Türkiye kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3’üncü maddesinin ihlali olduğu hatırda tutulmalıdır. Cumhurbaşkanının sağlık sebebi ile mahpusları af yetkisini düzenleyen genelgesi değiştirilmeli, Türkiye'nin mevcut infaz rejimi Birleşmiş Milletler (BM) Mandela Kurallarına uyumlu hale getirilecek şekilde değiştirilmeli, TMK bakımından infazda ayrımcılığa son verilmelidir.”