'Türkiye Kürt işbirlikçi çizgisini aktifleştirmek istiyor' 2022-05-05 11:52:23 HABER MERKEZİ - Türkiye'nin saldırılarına ilişkin bilgi veren Murat Karayılan, operasyona korucular, DAİŞ'liler ve Türkmenistan'dan getirilen grupların dahil edildiğini belirterek, "Kürt işbirlikçi çizgisini sadece Başûr'da değil, Bakur'da da aktifleştirmek ve operasyona katmak istediler" dedi.  Türkiye'nin KDP işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'ne başlattığı saldırılar devam ediyor. Çatışmaların yoğun olduğu bölgeye dair son duruma ilişkin Halk Savunma Merkezi (HSM)Karargah Komutanı Murat Karayılan, Dengê Welat radyosuna açıklamalarda bulundu. Fırat Haber Ajansı'nda (ANF) yer alan haberde, Kürt halkının varlığını ve statüsünü Türkiye için tehlike olarak gören AKP-MHP iktidarının bu savaşı başlattığını belirten Karayılan, savaşın PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecritle başladığını ve 7 yıldır aralıksız devam ettiğini ifade etti.    VARLIK-YOKLUK SAVAŞI   AKP-MHP iktidarının bu savaşı kaybetmeleri halinde çökeceğine işaret eden Karayılan, "Özellikle Erdoğan ve Bahçeli için durum böyledir. Bu yüzden başarılı olmak için her şeylerini ortaya koymuşlar. Eğer başarılı olurlarsa sadece PKK'yi tasfiye etmekle kalmazlar, Kürt halkının bütün kazanımlarını yok ederler. Kürt halkı için de büyük bir tehlike oluşur ve Kürdistan'da soykırım siyaseti hakim olur. Bundan dolayı her iki taraf için varlık ve yokluk savaşıdır dedik. Zap'ta, Avaşîn'de yürütülen savaş, ulusal bir savaştır, halkımızın, bölge halkının geleceğini belirleyen bir savaştır. Düşman eğer bize başarıya ulaşırsa Kürdistan'da faşizm ve soykırım siyaseti hakim olur, bölgede de karanlık bir dönem başlar" dedi.    'İŞBİRLİKÇİ ÇİZGİDEN YARARLANMAK İSTİYOR'   Son saldırıların diğer operasyonlardan farklılıkları olduğunu belirten Karayılan, "Geçen sene de düşman aynı amaçla bize karşı saldırılar başlattı ama tıkandı. Bu yıl bazı değişimlere gitmişler ve bu şekilde sonuç almak istiyor. Düşman, son operasyonda hem daha fazla teknik kullanıyor hem de dış güçleri daha fazla destek almak için hazırlamış. En önemlisi de Kürt işbirlikçi çizgisini daha fazla aktifleştirmiş. Yani bu çerçevede Başûr hattından da saldırmak için KDP ile aralarında yapılan görüşmeler, verilen gizli sözler var. KDP de düşman için hazırlıklar yaptı. Düşman gerillayı Zap'ta kuşatmaya alıp başarılı olmayı hesapladı. Kürt işbirlikçi çizgisini sadece Başûr'da değil, Bakur'da da aktifleştirmek ve operasyona katmak istediler. Kürdistan'daki bütün korucuları toplayıp operasyona katıyorlar. Yine Suriye'deki DAİŞ artığı çeteler, özellikle de Türkmenistan'dan gelenleri de operasyona alıyorlar. Geliştirilmiş teknikle, Kürt işbirlikçilerle ve özellikle de kimyasal silah kullanarak sonuç almak istiyorlar. Geçtiğimiz sene de bu yöntemlere başvurdu ama bu sene Kürt işbirlikçi çizgiden daha fazla yararlanmak istiyorlar. Hatta Kürtler arasında bir çatışmanın çıkmasını hesaplıyorlar. Bu çerçevede sonuç almak istiyorlar" diye konuştu.    'SALDIRI 14 NİSAN'DA BAŞLADI'   Saldırıların 17 Nisan'da değil esas olarak 14 Nisan'da başladığı bilgisini de veren Karayılan şu bilgileri paylaştı: "14 Nisan'da uçaklarla, obüslerle, havanlarla saldırıya geçti. Daha sonra 17 Nisan akşamı saat 8 buçukta aniden Zap ve farklı birçok alana helikopterle asker indirmek istedi. 9-10 yere eş zamanlı asker indirerek gerillayı şaşırtmak istedi. Bu şaşkınlık ve kargaşadan istifade edip alanı işgal etmeyi amaçladılar. Yani bir günde bu alanlara yerleşmeyi planlıyorlardı. Fakat karşılarında Kürdistan'ın fedai gerillaları vardı. Zap ve Avaşîn alanındaki gerillaların fedakarca ve bilinçli bir şekilde düşmana müdahale etmesi takdire şayandır. Arkadaşlar büyük bir kahramanlık sergiledi. Arkadaşlar 5-6 gün üst üste düşman asker indirmek istediği her anda onları engelledi ve göğüs göğüse bir savaş verdi. Eğer arkadaşlar tam zamanında ve yerinde bir tepki göstermeseydi düşman stratejik bazı alanlara girebilir ve başarıya ulaşabilirdi. Ama arkadaşların dikkatli olması, fedaice, kahramanca ve büyük bir cesaretle saldırılara karşılık vermesi düşmanın planlarının başarıya ulaşmasını engelledi.   'TIKANMIŞ DURUMDALAR'   Düşman birçok alana asker indiremedi. Doğrudur, bazı alanlara indirdi ama onu da 5-6 gün sonra yapabildi ve şu an oralarda tıkanmış durumdalar. Mesela Kurojahro'ya indirdiği askerler çok zor durumda kaldı. Düşman Şeladîzê'den, karadan o askerlerini kurtarmaya gitti. Yine de çok büyük kayıplar verdiler. Çok büyük bir savaş veriliyor. Düşman uçaklarla, helikopterlerle, obüslerle, her türlü silahla havadan ve karadan saldırıya geçti. Bakur'dan da karadan geldiler. Bu şekilde arkadaşları şoka uğratıp yaşanacak karmaşadan faydalanmak istediler. Ama kahraman arkadaşlarımız büyük bir irade ve cesaretle bu saldırılara cevap vererek düşmanı yenilgiye uğrattı. 15 günü geride bıraktığımız bu savaşta Kürdistan özgürlük gerillası büyük bir başarı göstermiştir."   'ASKERLERE YA ÖLÜN YA YERLEŞİN DENİLİYOR'   TSK askerlerinin mevzilere giremediğini Savunma Bakanı tarafından yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını dile getiren Karayılan, "Arkadaşlarımızın verdiği rakamlara göre ve takip ettiğimiz kadarıyla 300 civarında kayıpları var. Belli ki Erdoğan ve Bahçeli yüzlerce, binlerce askerin ölümünü göze almış durumda. Mesela askerleri indirmek istiyor ama indiremiyorlar, helikopter geri dönüyor. 1.5-2 saat sonra tekrar askerleri indirmeye çalışıyorlar, arkadaşlar yine müdahale edip izin vermiyor. Askerler üslerine de dönemedikleri için ortalıkta bırakılıyorlar. Yani askerlere ya ölün, ya yerleşin diyorlar. Geri dönüşleri yok" diye ifade etti.    'ULUSAL BİR SAVAŞ VERİLİYOR'   Bölgede ciddi bir savaş olduğunu ve Türkiye'nin de çok fazla kayıp verdiğini aktaran Karayılan şöyle devam etti: "Çok ciddi bir savaş var ve bu savaşta büyük kayıplar veriyorlar. Bu yüzden tekrar kimyasal silah kullanmaya başladılar. Düşman şu an tıkanmış durumda ama arkadaşların yükü de öyle hafif bir yük değil. Bizim de her alanda Zap'taki kahramanlara destek olmamız lazım. Halkımız, bütün arkadaşlarımız, tüm Kürdistan eyaletleri, herkes rolünü oynamalı. Ulusal bir savaş veriliyor, bu yüzden herkes elinden gelen her şeyi yapmalıdır."   'BU DİRENİŞ SIRADAN BİR ŞEY DEĞİL'   Savaşta yeni taktikler kullandıklarını aktaran Karayılan, "Uzman ve profesyonel yöntemlerle bir savaş yürütülüyor. Özellikle geçtiğimiz sene yaşadığımız tecrübeler bizim için çok önemliydi. 2020 yılındaki savaşta, Heftanîn'de, geçen sene Avaşîn, Zap, Metîna, Zendura, Mamreşo, Girêsor, Werxelê alanlarında yaşanan savaşta birçok tecrübe edinildi. Arkadaşlarımız bu tecrübeler sonucu belli bir aşamaya ulaştılar ve bu şekilde düşmana karşı böyle bir direniş sergilendi.Yani savaş tek yönlü yürütülmüyor. Zengin taktikler, yöntemler, inanç, irade ve kararlılıkla yürütülüyor. Bütün bunlar birbirini tamamladığı için gerilla bu vahşi saldırılara karşı durabiliyor. Düşman şu an kimyasal silah kullanıyor. Zaten kimyasal silah kullanmasa gerilla karşısında anında yenilirdi. Nerede kimyasal kullandıysa oradaki halk kaçmak zorunda kaldı. Asker de orada kalmadı. Ama şu an kimyasal silah da düşman için çare değil. Şüphesiz buna karşı durmamız lazım, bu insani bir şey değil, fakat bugün düşmana karşı özgürlük gerillasında bir performans ortaya çıkmış durumda. Bir düzeye ulaşıldı. Bu, bütün Kürtler için onurdur. Kendisini NATO'nun 2. en büyük ordusu olarak gören bir orduya karşı böyle bir direniş sergilemek sıradan bir şey değil" diye belirtti.