Gazeteci Ermiş: Türkiye'nin yeni Osmanlıcılık stratejisi var 2022-05-04 16:24:08   HABER MERKEZİ - Türkiye'nin KDP işbirliğiyle yaptığı saldırıları değerlendiren gazeteci Halit Ermiş, amacın sadece Zap olmadığını belirterek, asıl amacın yeni Osmanlıcılık hayali olduğunu ifade etti.    Türkiye'nin KDP işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırıları 18'inci gününde devam ediyor. Gazeteci Halit Ermiş, yaşanan gelişmeleri Hawar Haber Ajansı'na (ANHA) değerlendirdi.    Saldırıların tehlikeli bir planlama ve konsept dahilinde gerçekleştirildiğini ifade eden Ermiş, “Eğer Lozan’ın yüzüncü yıldönümünden önce işgalciler konseptlerini gerçekleştirirlerse, Kürtlük adına bir şey kalmayacak” dedi.    'SALDIRILAR GÖRÜŞMELERDE PLANLANDI'   Saldırılar öncesinde Türkiye ile KDP yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelere dikkat çeken Ermiş, "Saldırılardan önce gerçekleşen görüşmelerde genel saldırı konsepti oluşturuldu. Ortaya çıkan fotoğrafa baktığımızda bu saldırılar sadece PDK ve Türk devleti işbirliği ile gerçekleşmemiş. Amerika, Britanya, NATO ve Irak gibi devletlerin onayı ile gerçekleşti. Saldırılarda kendi aralarında bir iş bölümü yapmışlar. Saldırı sadece Türk devletinin değil, geneldir. PKK şahsında bütün Kürdistan’a dönük bir saldırıdır. 3'üncü Dünya Savaşı sonlara doğru giderken bu güçler de saldırılarını arttırıyor ve Kürtlere dönük saldırılarının rengi de daha belirginleşiyor. Buna göre de Ortadoğu’da yeni bir dizayn yapmak istiyorlar. Lozan’dan sonra Kürdistan’da yeni bir dizayn yapılacak, bu saldırılardan sonra Kürt halkının statüsü tartışılacak. Eğer Kürt halkı direnir ve bu saldırı konseptini boşa çıkarırsa, Türk devletinin işgal ve soykırım amaçlarını da boşa çıkarır. Aksine eğer bu konsept başarıya ulaşırsa o zaman Kürt adına bir şey kalmaz" dedi.    'HALK İZİN VERMEDİ'   Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarının stratejik önemi olduğunu da belirten Ermiş, "Bu savaşın farklı bir yönü var, dar alanlarda bütün tekniğini kullanıyorlar. Kendilerini burada yerleştirip alana dağılmak istiyorlar. Mesela Zap ve Avaşîn bölgeleri, Bakur, Başûr ve Qendîl, Xakûrkê, Xinerê alanlarına hakimiyet için stratejik önemde. Bu alanları birbirinden ayırıyor. 17 Nisan ile başlayan saldırılar esas olarak Başûrê Kurdistan tarafından gerçekleşiyor. 2008 Zap savaşında Türk devleti Bakur’dan saldırdı, gerillanın arka cephesi güçlüydü. Başûrê Kurdistan bu denli Türk devletine açık değildi. Bütün gelişmiş teknolojisine rağmen Türk devleti yenilgiye uğradı. Bu savaştan ders çıkardı. O savaşta eksik olan yanlarını şimdiki savaşta tamamlamak istiyorlar. Çünkü alanda bir gücün desteğini almadan, gerilla karşısında yenilgiye uğrayacaklarını çok iyi biliyorlar. 2008 savaşında Bamerne ve Şeladizê halkı Türk tanklarının önünü aldı, gerillaya karşı yeni bir cephenin açılmasına izin vermedi" ifadelerinde bulundu.    KDP'NİN ROLÜ   Türkiye'nin şimdi geçmişteki eksiklikleri tamamlayarak yeni bir saldırı başlattığını vurgulayan Ermiş, Şimdiki savaşta işgalci Türk ordusu bütün bu ceplerdeki eksikliklerini tamamlayarak saldırıyor. Havadan savaş ve İHA’lar ile sürekli bir bombardıman var, Bakur sınırdan sürekli topçu atışları var. ama en çok Başûrê Kurdistan tarafından saldırıyorlar. Karadan askerlerini harekete geçirdiler, PDK de önlerini açıyor. Eğer Kurêjahro, Şîkefta Birîndaran, Mam Reşo, Werxelê ve Metîna alanlarını tutmayı başarırlarsa, kendilerini orada yerleştirecek ve saldırıyı çevresine yayacaklar.Bu saldırıların amacı sadece Zap ve Avaşîn tutmak değildir. Saldırıları sadece burasıyla sınırlı kalmayacak. Örneğin eğer Avaşîn ve Zap’ta işgalci güçlerini yerleştirebilirlerse bu sefer buralardan Gare’yi tehdit edecekler. Eğer Avaşîn ve Zagros’u işgal edebilirlerse buradan Xakûrkê’ye doğru alanlarını genişletmek isteyeceklerdir. Böylesi bir durumda PDK’yi daha rahat projelerine dahil edebilirler. O zaman PDK de güçlerini gerilla karşısında harekete geçirebilir" diye konuştu.    YENİ OSMANLICILIK HEDEFİ   Böylesi bir durumda Kandil'in de hedef olabileceğine işaret eden Ermiş sözlerini şöyle tamamladı: Böyle bir durumda Kandil de hedef olabilir. Kandil’in hem Kürtler için hem de Türk devleti açısından manevi bir etkisi var. Böylelikle bütün gerilla alanları da daraltılmış oluyor. Şu anda böyle bir strateji yürütülüyor. Eğer bu amaçlarının hepsini gerçekleştirebilirlerse Başûrê Kurdistan işgalcilerin hedefi olur. Çünkü Türk devletinin böyle bir stratejisi var, yeni Osmanlıcılıktan bahsediliyor, Missaki Milli’den bahsediliyor. Missaki Milli sınırları içersinde Başûrê Kurdistan sınırlarının hepsi var. Musul vilayeti dedikleri bütün Başûrê Kurdistan’ı içine alıyor."