Gazeteci Xidir: KDP, bölgedeki savaşı Kürt petrolüyle finanse ediyor 2022-04-24 11:07:16   HABER MERKEZİ - KDP’nin, Zap, Metina ve Avaşîn'e yönelik saldırılarında Türkiye ile birlikte hareket ettiğini belirten gazeteci Salah Xidir “Türkiye’nin başlattığı savaşın tüm finansmanını KDP, Başur petrolüyle karşılıyor” dedi.    Türkiye ve KDP’nin, Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Zap, Avaşîn ve Metîna’ya yönelik başlattığı askeri operasyon devam ediyor. Savaş uçakları, helikopterler, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ve özel birliklerin katıldığı operasyonda şiddetli çatışmalar yaşanırken, gelişmeleri yakından takıp eden gazeteci Salah Xidir, Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuştu.  İşgal sonrası öncesi özellikle Behdinan’da KDP’nin alanda bulunan köylerde halkı PKK’ye karşı silah kaldırmaya, ajanlık yapmaya ve köylerini boşaltmaya zorladığını ifade eden gazeteci Xidir, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin ekonomisine el koyduğunu belirterek, 50 yıllık anlaşma ile bölgede sürdürülen savaşın, yine Kürt bölgesinde çıkarılan petrol ile finanse edildiğini söyledi.     15 NİSAN’DAKİ GÖRÜŞME   Türkiye’nin Irak’ta yaşanan siyasi ve güvenlik krizinde esas bir rolü olduğuna işaret eden Xidir,  “Türkiye Irak’taki siyasi, idari ve güvenlik konusundaki karışıklıktan yararlanıyor ve bunun rantını yiyor. Bugün Irak’ta yaşanan hükümetin kurulamama krizinin Türkiye’nin müdahalesiyle bağlantısı var. Elbette farklı yönleri de var ama esas olumsuz rol oynayan Türkiye’dir. Türk devleti yaşanan idari, siyasi, güvenlik, hatta ekonomik krizin doğurduğu ve uluslararası güçlerin bölgede yaşadığı krizle birlikte bir fırsat olarak değerlendirip işgal saldırılarını devam ettiriyor. Bu konuda işgal harekâtlarında Türkiye’nin en büyük destekçisi de KDP’dir. KDP ve Türkiye bu konuda uzlaştılar. Tabi bu uzlaşma yada anlaşma yeni değil uzun yıllara dayanıyor ama şu anda bu uzlaşmayı bir başka şekilde büyüttü ve genişlettiler. Daha önce de Mesut, Neçirvan veya Mesrur Barzani; Türkiye’ye gidip-geldiğinde işgal harekatları, Başûrê Kurdistan’daki siyasi kişiliklere suikastler başladı. Hatta Barzaniler ve Türk devletinin görüşmeleri ardından Irak ve Başûrê Kurdistan hükümetinin ilişkisi daha da kötü oldu. Mesrur Barzani’nin 15 Nisan’da Türkiye’ye gidişindeki amaç esas olarak 17 Nisan’da başlayan Zap ve Avaşin işgal harekatları konusunu görüşmekti. Bunun yanı sıra enerji meselesi de görüşüldü” dedi.    KDP İTİRAF ETTİ   KDP’nin, Zap ve Avaşin işgal harekâtlarındaki ortaklığını bir şekilde itiraf ettiğini belirten Xidir, “22 Nisan günü Kürdistan Bölgesel Hükümeti Sözcüsü Cotyar Adil basın açıklamasında bir gazetecinin ‘Türk devletinin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarına karşı Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin tutumu nedir?’ sorusuna yanıt olarak sadece ‘Ben soruyorum, PKK’nin o bölgelerde ne işi var?’ dedi. Yani bu işgal harekâtına destek verdiklerini reddetmedi. Bunu reddetmemeleri bile bu işgal harekâtının içinde olduklarını gösterir ki zaten içinde olduklarına dair birçok veri ve belge var. Üstelik kendilerine bağlı Zerevan ve Gulan güçlerini Medya Savunma Alanları’na, işgal harekâtının yapıldığı bölgenin yakınlarına götürdüler” diye konuştu.    50 YILLIK PETROL ANLAŞMASI   Irak’ta yayın yapan “Dezgay Standart” isimli yayın kuruluşunun bu görüşmede, Türkiye ve Barzanilerin işgal harekatının ekonomik faturasını Başûrê Kurdistan Hükümeti, yani KDP ve Barzanilerin karşılaması konusunda anlaştıklarını yazdığını kaydeden Xidir, “Dağılan bilgilere göre, Erdoğan Barzani’ye, ‘PKK  her ikimizin de düşmanıdır. Türkiye ekonomik olarak zorlanıyor. Madem PKK ortak düşmanımız biz operasyonun askeri boyutunu yürütelim, siz de ekonomik olarak finanse edin” dedi ve Mesrur Barzani de bunu kabul etti. Gerçeği ifade etmek gerekirse Türkiye Başurê Başûrê Kurdistan’a geliştirdiği bütün işgal harekatlarını Başûrê Kurdistan Hükümeti’yle ilişkileri üzerinden Başûrê Kurdistan halkının ekonomisi üzerinden finanse ediyor. Bir örnek vereyim; Barzaniler ve Türkiye arasında 2014 yılında yapılan 50 yıllık petrol anlaşması var” dedi.    PETROL İLE SAVAŞI FİNANSE EDİYOR   2022 yılının ilk 3 ayında sadece Kürdistan Bölgesi’nden 36 milyon 400 bin bermil petrol çıkarıldığını hatırlatan gazeteci Xidir, şöyle konuştu: “Yani 3 milyar 200 milyon dolarlık petrol çıkarılmış. Bu paranın yüzde 56’sı yani 1 milyar 800 milyon doları petrolün çıkarılması için kullanılmış. 1 milyar 400 milyon doları Kürdistan Hükümetine kalıyor. Petrolün çıkarılması için kullanılan para denilen bölümün hepsini Türkiye alıyor. Yine bununla birlikte 2021 yılında Türkiye, Kürdistan hükümetinden Türkiye’ye petrol taşınan boruların kirası olarak 434 milyon dolar aldı. Türkiye’nin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşın tüm finansmanı Başur petrollerinden elde edilen paradır. Türkiye’den kalkıp Başur’da gerilla ve halkı vuran uçakların benzini yine Başur’un petrolü. Türk devleti Kürtlere karşı sıktığı merminin parasını bile KDP Başur petrolüyle karşılıyor. Şimdi de büyük bölümü YNK’nin elinde olan gaz için KDP ve Türkiye, YNK üzerine baskı kuruyorlar.”   BÖLGENİN EKONOMİSİNE EL KOYDU   Türkiye’nin, Federe Kürdistan Bölgesi ekonomisine de el koyduğunu ifade eden Xidir, “Başûrê Kurdistan’da Türk devletinin birçok inşaat, ticaret vb. şirketi bulunuyor. Hepsi SADAT’a, Türk devletine ve MHP’lilere bağlı. Başur’da daha önce Oyak’a bağlı kişilerin ve Oyak’ın şirketleri vardı, şimdi de SADAT’a bağlı şirketler var. Türkiyeliler direk devlete, AKP, MHP ve SADAT’a bağlı değillerse Başur’da şirket kurmalarına ve ticaret yapılmalarına Türkiye tarafından izin verilmiyor. Hatta. KDP yetkilileri ve Barzani ailesi de bu şirketlere ortaklar ve birlikte işletiyorlar. Nasıl ki Türk devleti, Barzaniler, bazı KDP yetkilileri Türkiye’nin Başûrê Kurdistan’a işgal harekatı geliştirmesinde birliktelerse, Başur ekonomisinin talan edilmesinde de birlikteler. Türk devletinin Irak’ta da böyle büyük şirketleri var, Irak’ı da Başur gibi yapmak istiyor.”     TÜRKİYE’NİN ÜSLERİ   Türkiye’nin, 2003’te Irak’a yapılan müdahalenin Irak ve Başûrê Kurdistan’daki üstlerini artırdığını belirten Xidir, “1991’deki serhildan ardından özellikle de KDP ve YNK arasında bir iç savaş gelişti. Türkiye “Barış savunucu güç” adıyla Başûrê Kurdistan’a güçlerini getirdi. Tabi ki Türkiye barış savunucusu yada KDP ve YNK arasındaki savaşı durdurmaya çalışan bir güç değildi, tam tersine huzur ve istikrarı bozmak için buradaydı. Ama KDP’yle ittifak yaparak güçlerini getirdi ve üstler kurmaya başladı. Daha sonra sürekli üstlerin ve karakolların sayısı artı. Şu anda Başûrê Kurdistan’da KDP’yle ittifak temelinde 50’ye yakın Türk askeri üssü ve karargahı var ve sayıları sürekli artıyor. Yine birçok gizli karargahları ve noktaları var. Onlarca istihbarat noktası ve karargahları var” dedi.    ASKERLERİN BÖLGEYE TAŞINMASI   Türk devletinin 17 Nisan’da Zap ve Avaşin’e  dönük başlattığı işgal saldırılarında Başûrê Kurdistan’daki bütün üslerini harekete geçirdiğini ifaden Xidir, şunları kaydetti: “Askerlerini Bakur’dan değil Başur’dan helikopterlerle Zap ve Avaşin bölgesine getirdi. Yine havadan indirmeden zorlanınca maalesef birçok askerini KDP’ye bağlı askeri güçlerin araçlarıyla ve Zerevan giysileriyle işgal harekâtı bölgelerine kolayca taşıdı. Bu da KDP’nin Türk devletinin Başûrê Kürdistan’daki gerilla alanlarına ve Başurê Kürdistan’a geliştirdiği işgal harekatlarına dahiliyetini daha üst bir aşamaya taşıdığını gösteriyor.”   TÜRKİYE’NİN HEDEFİ    Türkiye’nin tek hedefinin PKK olmadığını, Federe Kürdistan Bölgesi hatta Irak’ın bir bölümünü işgal etmek istediğini kaydeden Xidir, “Bir süre önce Türkiye’de hükümetin bazı resmi kurumları tarafından bir harita yayınlandı. Daha sonra bunu internet sayfalarından kaldırdılar. Bu yeni Türkiye haritasında Kerkük, Musul hatta Xaneqin’e ve Başûrê Kurdistan Türkiye toprağı olarak gösterilmişti. Türkiye bu işgal harekâtlarıyla Başurê Kurdistan’ı kendi topraklarına katmayı, Irak’a müdahalesini ve Irak üzerindeki hegemonyasını artırmayı planlıyor” diye konuştu.