HDK: Amasız fakatsız savaşa karşı sesimizi yükseltmeliyiz 2022-04-20 12:51:29 İSTANBUL - Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne başlattığı yeni operasyon için yazılı açıklama yapan HDK Yürütme Kurulu, savaşın halkların değil, iktidarların çıkarına olduğunu belirterek, “Türkiye halklarını ve demokrasi güçlerini amasız, fakatsız savaşa karşı sesini yükseltmeye, tavır almaya çağırıyoruz” denildi.     Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu Türkiye’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile birlikte Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlattığı sınır ötesi operasyona ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. “Saray Rejiminin kendi bekasını savaş politikalarında garantiye alma çabası, son yıllarda aşina olduğumuz bir iktidar tekniği” denilen açıklamada, halk desteği eriyen AKP-MHP iktidarının bir kez daha savaş ipine sarıldığı belirtildi.   VERGİLER İKTİDARLAR İÇİN HARCANIYOR   Yaşanan “Saray” oyununu hep birlikte bozulması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, “Bölgesel Kürdistan Yönetimi topraklarına yönelik gerçekleştirilen askeri saldırı, kamuoyuna servis edildiği gibi Türkiye halklarının demokratik geleceklerinin yararına değil mevcut iktidarın kalıcılaştırmak istediği tek adam rejiminin yararınadır. Bugün yoksullukla, açlıkla, zamlarla baş edemeyenler, hangi bütçeyle havadan, karadan askeri saldırıları yapabilmektedirler? Yine Ukrayna ve Rusya savaşında sözde ‘barış aklını’ geliştirenler, sınırlarının dışına savaşı ihraç edenlerdir. Yalın gerçek şudur: AKP-MHP iktidarı, emekçilerden, yurttaşlardan topladığı vergileri, halkın refahını yükseltecek barış politikaları için değil kendi iktidarını ayakta tutacak savaş siyaseti için harcamaktadır” ifadeleri kullanıldı.   HALKLARIN DEĞİL, İKTİDARLARIN KAYGISI   Savaşların halkların değil iktidarların çıkarına olduğu ifadeleri kullanılan açıklamada, şöyle denildi: “Defaten ifade ediyoruz; savaşlar, halkların çıkarına değil iktidarların çıkarınadır. Ukrayna ve Rusya savaşının gerekçesi olarak gösterilen güvenlik kaygısı, Rusya halklarının değil Putin iktidarının kaygısıydı; benzer şekilde NATO’ya üyelik, Ukrayna halklarının değil Zelenski iktidarının gündemindeydi. İşte bugün sınırların ötesinde sürdürülen savaşın gerekçesi olarak dile getirilen güvenlik ya da beka kaygısı, Türkiye halklarının değil AKP-MHP rejiminin kaygısıdır. Halkların gerçek arzusu toplumsal barış ve huzur, demokratik ve refah içinde bir ülkedir.”    SEYİRCİ KALMA GÜNÜ DEĞİL   “O nedenle gün, kırk yıl boyunca denenmiş ve hem yürütücüsü iktidarlara hem de ülke halklarına kaybettiren savaş politikalarında ısrar etme, destekçisi olma ya da seyirci kalma günü değildir” denilen açıklamada, “İktidarın Kürt sorunu üzerinden siyasal ve toplumsal alanı, militarist ve milliyetçi politika ve söylemlerle kendisine yedekleme oyunu boşa çıkarılmadan gerçek bir özgürlük mücadelesinden ve demokratik dönüşümden bahsetmek zor olacaktır. Hele hele salt oy kaygısıyla mevcut rejimle girişilecek milliyetçi hamaset, bırakalım iktidarı devirmeyi, değirmenine su taşıyıp ömrünü uzatmaktan başka bir işleve de sahip olmayacaktır” ifadelerine yer verildi.   SESİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ   Toplumsal barış ve özgür bir yaşam için dar iktidar ya da parti çıkarlarını aşan halkların demokratik ittifakını kurmanın iktidarın savaştan beslenen siyasetine en anlamlı yanıt olacağının altı çizilen açıklamada, şöyle denildi: “Özünde Saray rejiminin beka savaşı olan Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarına yönelik askeri saldırıların karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyor; Türkiye halklarını ve demokrasi güçlerini amasız, fakatsız savaşa karşı sesini yükseltmeye, tavır almaya çağırıyoruz.”