Dosyada unutulan ‘bilgi notu’: Konjonktüre göre dava açıldı 2022-04-18 11:52:12 MERSİN - Avukat Mehmet Altuntaş’ın 2011 yılında başlatılan, telefon dinlemeleri ve gözaltı ile devam ederek 2021’de davaya dönüşen dosyasında unutulan “bilgi notu”na göre, soruşturma konjonktüre göre şekil aldı.   Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, avukat Mehmet Altuntaş hakkında 2011 yılında “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapma” iddiasıyla soruşturma başlattı. Telefonu 2011’den başlayarak 2014’e kadar dinlenen Altuntaş hakkındaki soruşturma dosyası, 12 Mart 2014 tarihinde yetkisizlik kararı ile Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. 2014/11018 sayısı ile kaydedilen dosyada Altuntaş, 24 Kasım 2015 tarihinde gözaltına alındı. 2017’de “örgüt üyeliği”ne dair takipsizlik kararı verilirken, “propaganda” suçundan ise açılan davada Altuntaş beraat etti.     SAVCI 3 KEZ TALEP ETTİ   Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nın takipsizlik kararının kaldırılması talebi, 8 Temmuz 2021 tarihinde Mersin 3. Sulh Ceza hakimliği tarafından “işlemsiz olarak iade” edildi. Yeni delil sunmadan savcılık, takipsizlik kararının kaldırılması ısrarını sürdürdü. 9 Temmuz 2021 tarihli savcılık talebine ise Mersin 4. Sulh Ceza Hâkimliği, 14 Temmuz 2021’de yanıt verdi. Hakimlik, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz" hükmüne yer vererek, talebin işlemsiz iadesine karar verdi. Savcılık, aynı taleple 2 Ağustos 2021 tarihinde soruşturma dosyasını üçüncü kez Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderdi. Talebin iki kez reddedilmesi üzerine savcılık bu kez başka bir hakim üzerinden talebini yineledi. Mersin 3. Sulh Ceza Hâkimliği, 15 Eylül 2021 tarihinde savcılığın talebini bu kaz kabul ederek, Altuntaş hakkındaki kararı kaldırdı.    DOSYAYA EKLEMEDİ!   Savcılığın aynı delillere rağmen ısrarla takipsizlik kararının kaldırılmasına dair talepleri ve yapılan işlemler dosya içerisinde bulunmazken, Altuntaş’ın avukatları UYAP sisteminde belgelere ulaştı.   İDDİANAME HAZIRLANDI   Bunun üzerine “Örgüt üyeliği” iddiasıyla hazırlanan ve takipsizlik kararı ile bozulan dosyadaki suçlamaların da yer aldığı iddianame, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Açılan davanın ilk duruşması 22 Nisan tarihinde aynı mahkemede görülecek.   KONJOKTÖRE UYGUN DOSYA AÇILDI   Dava dosyasında operasyonun Mersin TEM Şube Müdürlüğü yazılı imzasız bilgi notu ile yapıldığı ortaya çıktı. Dava dosyasında unutulan ve kimin tarafından yazıldığı belli olmayan Mersin Emniyet Müdürlüğü tarafından Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’na 23 Kasım 2015 tarihli “bilgi notu”nda, “İçeriğine bakıldığında 02.10.2011 tarihinde adli takip ve dinleme kararı alındığı, 28.02.2014 tarihinde sonlandırıldığı, ülkemizin konjonktürüne uygun olarak dosya ile ilgili Cumhuriyet Başsavcılarının bilgisi dahlinde herhangi bir işlem yapılmadığı, 22.07.2015 tarihinde Suruç’ta meydana gelen patlama  neticesinde yeniden terör olaylarının meydana gelmesinden sonra Cumhuriyet savcılarıyla tekrar yapılan görüşmeler neticesinde dosyalarla ilgili işleme başlandığı ve 24.11.2015 tarihinde gözaltı yakalama işlemlerine başlandığına..” dair ifadeler yer aldı.   SUÇLAMA KONULARI   İddianamede, Altuntaş’ın 2009 yılında Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP) seçildiği Akdeniz ilçe ve Mersin Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği ve belediye başkan yardımcılığı döneminde katıldığı etkinlikler, basın açıklamaları, partisine yönelik baskılara dair yapılan açıklamalara katılması suçlama konusu yapıldı.   BİLGİ YOK, TESPİT VAR     İddianamede, delillerin nereden elde edildiğine dair somut bir bilgi olmadan, “Akdeniz Belediyesi ile ilgili yapılan çalışmalar neticesinde; Mersin Akdeniz Belediye Başkanı Mehmet Fazıl Türk , Mersin Akdeniz Belediyesi Belediye Başkan Yardımcıları, Fatime Bozaner  ve Mehmet Altuntaş isimli şahısların, KCK Mersin Kent Meclisi yürütmesinde faaliyet yürüttükleri şeklinde bilgiler elde edilmiştir” şeklinde tespit yapılması dikkat çekti.    DİNLEME KARARINA 108 KEZ UZATMA     İki yıl boyunca aralarında dönemin belediye başkanı Fazıl Türk ve belediye başkan yardımcılığına seçilen Mehmet Altuntaş ile birlikte 13 kişinin dinlendiği iddianame de yer aldı. Altuntaş hakkında 19 Aralık 2011 tarihinde alınan dinleme, fiziki takip, ortam dinleme kararları, 108 kez aynı gerekçelerle uzatılarak, 7 Mart 2014 tarihine kadar sürdü. Dosya kapsamında, dönemin Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) il, ilçe örgütleri ve Akdeniz Belediyesi başkanlık makam odası da iki yıl dinlendi.   İFADE VERMESİ DOSYADA YOK   Öte yandan Altuntaş’ın, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 3. Daire Başkanlığının 10.04.2014 tarih ve 2014/1387-1 sayılı kararı üzerine Teftiş Kurulu Başkanlığının 13.05.2014 tarih ve 59565983/73 sayılı emri ile yürütülen soruşturma kapsamında 01.02.2010-29.01.2014 tarihleri arasında usulsüz dinlendiği gerekçesiyle Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 21 Nisan 2015 tarihinde mağdur/müşteki sıfatıyla ifadesi alındı. Ancak usulsüz dinlemeye dair Altuntaş’ın ifade vermesi iddianamede yer almadı.    KATILDIĞI PROTESTOLAR   İddianamede, Altuntaş’ın 13 Ocak 2011’de Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden KCK davası ile 28 Ocak 2011’de İran’da Hüseyin Xiziri’nin idam edilmesi protestolarına, 22 Mart 2011’de Newroz kutlamasına, 25 Mart 2011’de çatışmada yaşamını yitiren Ferit Araz’ın cenaze törenine, 19 Nisan 2011’de 7 bağımsız milletvekili adayının YSK (Yüksek Seçim Kurulu) tarafından veto edilmesi protestosuna, 26 Nisan 2011’de yapılan demokratik çözüm çadırları etkinliğine, 23 Haziran 2011’de BDP Mersin il binası önünden bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesi protestosuna ve 30 Aralık 2011 tarihinde Roboski Katliamı’nı protestosuna katılması “örgüt üyeliği” suçlamasına delil yapıldı.   Bunların yanı sıra Altuntaş’ın 2011-2014 yılları arasında Mersin’de katıldığı tüm eylemler, etkinlikler, Newroz kutlamaları, 1 Eylül Dünya Barış Günü, 1 Mayıs, cezaevlerine yönelik hak ihlallerine dair yapılan açıklamalara katılması da suç delili olarak iddianamede yer aldı.   7 Aralık 2011 tarihinde KCK davalarını protesto etmek amacı ile “BDP Genel merkez yöneticileri KCK’li ise ben de KCK’liyim” isimli kampanya kapsamında “kendimi ihbar ediyorum” şeklinde savcılığa dilekçe vermesi eylemine dair kovuşturmaya yer olmadığı kararı olmasına rağmen iddianamede delil olarak gösterildi.   IRKÇI SALDIRIYI  BİLDİRMEK SUÇ   Dinleme kayıtlarında Van depreminde Mersin’e göç eden kişilerin çocuklarının “Atayurt spor programı lisesinde okuyan Kürt kökenli çocukların öğretmenler tarafından darp edildiğini ve ayrımcılık yapıldığı” iddiası ile ilgili olarak Enver Turan isimli kişi ile Altuntaş arasında geçen görüşmede, Altuntaş’ın, kaymakamlık ve valilik ile görüşeceğini söylemesi de suçlamalara delil sayıldı. Yine Urfa’da askerde Kürt bir gencin şüpheli ölümüne dair avukat Emrullah Şam ile yaptığı görüşme ve avukatın durumu haberleştirme için gazeteci numarası istemesi de suç delili sayıldı.   Yine Altuntaş’ın belediye başkan yardımcılığı görevi sırasında belediyenin halk şenliğine katılacak sanatçıların havaalanında alınması, uluslararası müzik festivaline çağrı yapılması hakkında zabıta anonsu ile duyurulmasına dair görüşmelerde suç delilleri arasında yer aldı.   TELEFONDA CAMİ YERİ TARİFİ     İddianamede Paris’te katledilen üç Kürt kadından Leyla Şaylemez’in cenazesine katıldığı ve İhsan Akgül’e cenazenin kaldırılacağı Nur Camisini tarif etmesi de “cenaze törenini organize ettiği ve etkinliğe katıldığı” olarak değerlendirildi. Akdeniz Belediyesi’nde şoför kadrosunda çalışan Niğdeli İhsan Akgül’e Camii tarifi örgütsel ilişki olarak değerlendirildi. 23 Eylül 2014 yılında DAİŞ’in saldırılarını protesto eylemi de suç delilleri arasında yer aldı.   MA / Selman Güzelyüz