HDP’li Uca: Rojava ve Şengal ittifakı o duvarlardan çok yüksek 2022-04-13 09:01:39 DİYARBAKIR - HDP’li Feleknas Uca, Şengal ile Kuzey ve Doğu Suriye ittifakının örülen duvarlarla koparılmaya çalışıldığını belirterek, “Rojava ve Şengal’in gücü, o duvarlardan çok çok büyük” dedi.  DAİŞ, 3 Ağustos 2014’da Şengal’e saldırdı, saldırılarda Êzîdîleri katliamdan geçirdi, binlerce kadın ve çocuğu kaçırdı. Saldırılar sırasında KDP’ye bağlı peşmergeler kaçarken, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, açtığı koridorla saldırıdan kaçan Êzîdîler bölgeden çıkarıldı. Katliamdan kurtulanları güvenli bir şekilde tahliye eden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, aynı zamanda DAİŞ’in yenilgiye uğrattı. Ancak o gün Ezîdîleri, DAİŞ’le baş başa bırakan KDP ve Irak yönetimi, şimdi de Şengal ve Rojava arasındaki bağlantıyı koparmak için duvar örüyor. Şengal'de, Hewlêr ve Bağdat arasında imzalanan "Şengal Anlaşması" kapsamında atılan adımı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca değerlendirdi.     'İŞGAL' GİRİŞİMLERİ    Uca, Şengal ile Kuzey ve Doğu Suriye arasına örülen duvarla Êzîdîlerin yalnızlaştırılarak yeni bir fermanla yüz yüze bırakılmasının hedeflendiğini kaydetti. Şengal halkının kendi kendisini yönetmeye başlamasıyla işgal girişiminin adım adım planlandığını ifade eden Uca, planın özelikle 9 Ekim 2020 tarihinde Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile Merkezi Irak Hükümeti arasında imzalanan “Şengal Anlaşması” ile devreye konulduğunun altını çizdi. Uca, “9 Ekim Anlaşması’yla beraber Şengal’i boşaltmak istediler, ama olmadı. Êzîdîler Şengal’den gitmedi. Ondan sonra 2017 Şengal DAİŞ’ten kurtulduğu zaman halk Güney’den yine Şengal’e döndü. Şengal’e dönüldükten sonra Türk devleti Şengal merkeze dönük hava saldırılarını yoğunlaştırdı. 2017’den sonra Êzîdî merkezine, hatta hastanelere dahi saldırılar gerçekleştirildi. 9 Ekim anlaşmasını da böyle başlattılar, ama o da sonuç vermedi tabii” ifadelerini kullandı.    HALK BOŞA ÇIKARDI    Yoğun saldırı ve işgal planlarına rağmen halkın Şengal’i terk etmediğini, aksine savunmaya geçtiğinin altını çizen Uca, “Şengal’i boşaltmadılar, halkın iradesini yok edemediler. Şengal halkı tam tersine anlaşma yüzünden ayaklandılar, anlaşmayı kabul etmediler. Halk ‘Şengal’i bırakmıyoruz, bu anlaşmayı uygulamanıza izin vermeyeceğiz’ dedi. Ekim anlaşması bu şekilde boşa çıktı. Bölgeyi Êzidîsiz bırakmak istiyorlar” diye konuştu.      AYRIŞTIRMAK İSTİYORLAR    Êzîdîlerin, bugün duvar örme politikasıyla yeni bir saldırı konseptiyle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Uca, “Biliyorsunuz 2014 yılında Şengal üzerinde bir ferman gerçekleşti. Rojava’daki Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve halk, büyük bir mücadeleyle Şengal’den Rojava’ya bir koridor açmıştı. DAİŞ’in çok büyük saldırılar yaptığı anlarda halk ve YPG’liler büyük bir direniş gösterdi. Saldırılarda birçok kişi yaşamını yitirdi. Her şeye rağmen yüzbinlerce Êzidî, Şengal’den Rojava’ya geçti, kimisi de Sêmelka sınır kapısından Duhok’a geçti. Yüzbinlerce Êzîdî kurtarıldı. Rojava, fermanda Êzîdîleri önemli anlamda korudu. Açılan koridorla Êzîdîlerin savunmaları yapıldı, binlerce Êzîdî kadın, DAİŞ’in elinden kurtarıldı. Rojava öz savunma güçleri, Şengal için büyük bir mücadele gösterdiler. Rojava’yla Êzîdîleri birbirlerinden ayıramıyorlar. Çünkü Rojava güçleri ve halkı, Şengal’in haykırışıyla oraya geldi. Bugün duvar politikasıyla ne yapmak istiyorlar? Şengal’in üzerine yeni bir saldırı yapmak istiyorlar. Zaten önceden ‘Êzîdîler Şengal’den çıksın’ diyorlardı. Hatta kimileri ‘Êzîdîler, Avrupa’ya gitsin, Avrupa onları kabul etsin, Şengal’den çıksınlar’ diyorlardı. Güney Kürdistan’da yeni bir saldırı başlarsa hedeflerinden biri Şengal’in merkezi olacak. Amaçları Şengal’e saldırdıklarında, Rojava’nın yardım etmemesidir” şeklinde konuştu.   KAZIMİ’NİN ŞENGAL HEDEFİ   Geliştirilen duvar politikasının Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi tarafından devreye konulduğuna işaret eden Uca, Kazımi’nin geçen yıl “DAİŞ’i Irak’tan getirip Şengal yakınlarında bir kampa yerleştireceğiz” sözlerini ve Irak Merkezi Hükümetinin saldırıları sonucu öldürülen Şengal’in komutan ve yöneticilerini hatırlattı. Şengal ile ilgili olan her konuda Kazımi’nin ön plana çıktığını vurgulayan Uca, şöyle konuştu: “Bağdat’taki krizlerinizi çözmek yerine; hala Bağdat’ın cumhurbaşkanı seçilmemiş, hala hükümet kurulmamış, Irak’ta büyük bir ekonomik ve siyasi kriz yaşanırken, bunlarla uğraşılmıyor. Aksine en örgütlü ve öz savunmasını geliştirmiş olan yer Şengal’dir. Onun için Şengal’e saldırıyorlar ki o örgütlülüğü ve öz savunmayı boşa çıkartsınlar, yıksınlar. Şengel’le uğraşıp Şengal’in huzurunu kaçırmaya, onları dağıtmaya çalışıyorlar. Güney’in genelinde saldırı konsepti kurulmuş. İçlerinden biri Mahmur, biri Şengal. Görüyoruz zaten her zaman Rojava’ya, Şengal’e saldırıyor. Ne için? O bölgeyi boşaltıp yok etmek istiyorlar. O yüzden konseptleri Şengal üzerinde başka bir saldırı olursa bu duvardan Şengal’in haykırışına kimse gitmesin diye yaptılar.”   Duvarın örülmesiyle Şengal Êzidî Meclisi’nin ve Arap köylerinin, “Şengal ve Rojava arasındaki ittifakı kopartır” şeklinde açıklamalar yaptığına da dikkat çeken Uca, “Rojava ve Şengal’in gücü o duvarlardan çok çok büyük. Herkesin böyle bilmesi lazım” dedi.     İTTİFAK KARŞITI    Irak, İran, Suriye ve Türkiye devletlerinin Kürt birliğine karşı olduğunu dile getiren Uca, bugün Rojava ve Şengal için ortaya konan duvarın aynı zamanda Kürt halkının birliğinin bozulmasının hedeflendiğini sözlerine ekledi. Uca, “Kürt halkına düşmanlık besleyenler, birliğin sağlanmasına izin vermiyorlar. Ne zaman Kürt ittifakından bahsedilse çatışma, işgal konsepti devreye koyuyorlar” diye belirtti.    BİRLİK ÇAĞRISI    Ortadoğu’da süren kaos ve savaş koşullarında Kürtlerin bir an önce birliğini sağlaması gerektiğini belirten Uca, söyle devam etti: “Güney Kürdistan Hükümeti ve Bağdat Hükümeti izin vermezse böyle bir duvar yapılamazdı. ‘Duvarı yaparsak gücümüzü daha çok ortaya koyarız’ diye düşünüyorlar. Duvar siyaseti Türkiye’nin öncülüğünde gerçekleşiyor. Türkiye Rojava’yla da kendi arasına duvar örmüştü. Bugün Türkiye’nin fikirlerini Irak gibi güçler uygulamaya başladı. Bugün bunlara karşı çıkmazsak Kürtlerin tüm kazanımları kaybedilecektir. Şengal ve Rojava’da elden giderse Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin de statüsü ortada kalmaz. Bütün bunlar Kürt kazanımlarının kaybettirilmesi içindir. Çünkü her yer birbirine bağlıdır. Siyasi fikirler ne olursa olsun Kürt halkının kazanımları için bir araya gelmek gerekiyor. Kürtlerin üzerindeki saldırıların genişlemesine izin vermemek gerekiyor. Talan açısından, savaş açısından sessiz kalmamamız gerekiyor. Qamışlo’daki, Rojava’daki, Hewler’deki, Mahabad’taki çocukların acısını birlikte hissetmezsek, o birlik sağlanamaz.”   MA / Ergin Çağlar