Urfa Cezaevi'nde ‘e-Görüş’ ayrımcılığı 2022-04-09 09:02:10 URFA - Urfa Cezaevi’nde yaşanan ihlallere dikkati çeken avukat Ayşe Şehriban Demirel, bir hak olmasına rağmen siyasi tutukluların “e-Görüş”ten faydalanamadıklarını ve odalarının haftada 2-3 kez basıldığını söyledi.  Cezaevlerinde tutukluların maruz kaldıkları hak ihlallerine her gün yenileri ekleniyor. Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi'nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) uygulaması ile “e-Görüş” olmasına rağmen siyasi tutuklular bu uygulamanın dışında bırakılıyor. 2 Nolu T Tipi Cezaevi'nde tutulan tutuklular, aileleriyle yaptıkları telefon görüşmesinde; yeni bir savcının atanmasından sonra siyasi tutukluların bulunduğu odalara haftada 2-3 kez baskın yapıldığı, tutukluların verdiği dilekçelerin yerlerine ulaşmadığını öğrenildi.    Ailelerin başvurusu üzerine Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi'ne bağlı avukatlar, Urfa 1 ve 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde tutularla görüştü. ÖHD Şubesi Hapishane Komisyonu Eşsözcüsü Ayşe Şehriban Demirel, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin ajansımıza konuştu.    HAK İHLALLERİ ARTTI   Ailelerin başvurusu üzerine heyet oluşturduklarını belirten Demirel, hak ihlallerine ilişkin 1 ve 2 nolu cezaevlerinde birçok tutuklu ile yüze yüze görüşme yaptıklarını kaydetti. Tespit edilen hak ihlallerini rapor olarak kamuoyu ile paylaşacaklarını belirten Demirel, “Salgın öncesinde cezaevlerinde hak ihlalleri çok yaygındı. Salgınla birlikte bu ihlaller katlanarak arttı. Kronikleşmiş bu sorunlara her gün yenileri ekleniyor. Çarşamba günü tutuklular ile yaptığımız görüşmede, tutuklular dilekçe, mektuplaşma, ortak etkinliklerin yasaklanması ile ilgili şikayetlerini iletti. Cezaevlerinde disiplin soruşturmalarının bir ‘koz’ olarak kullanıldığını belirti tutuklular. Tutuklular en ufak bir hak aramada disiplin cezası tehdidi ile karşı karşıya kalıyor. Keyfi olarak tutuklulara disiplin cezaları veriliyor. Tutuklular cezaevlerinde hijyen kurallarının olmadığını belirtti. Salgın olmasına rağmen hijyenden bahsetmek mümkün değil. Bu tutukluların salgın ile karşı karşıya gelmesine neden oluyor” diye konuştu.    KEYFİ ARAMALAR    Cezaevlerinde haftada 2-3 kez tutukluların kaldığı odaların “basıldığı” bilgisini veren Demirel, bu uygulamanın hijyen sorununu büyüttüğünü sözlerine ekledi. Odaların aranmasında hukuksuzlukların yaşandığına değinen Demirel, “Arama esnasında tutukluların zaruri olan eşyalarına dahi el konuluyor. Temizlik eşyaları dahi alınıyor. Bu aramalar esnasında yöneticiler sözlü olarak tutukluları tahrik ederek, provokatörlük yapmaya çalıştığı tutuklular tarafından bize iletildi. Tutuklular, yöneticilere cevap verdiklerinde disiplin cezası ile karşı karşıya kalıyor. Tutukluların infazları bu nedenle yakılıyor” ifadelerini kullandı.    AYRIMCILIK   SEGBİS aracılığıyla tutukluların aileleri ile “e-Görüş” yapma imkanı olmasına rağmen siyasi tutukluların uygulamanın dışında bırakıldığını belirten Demirel, “Cezaevlerinde ayrımcılık çok fazla. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ayrımcılığı yasaklamasına rağmen, cezaevi yönetimi buna aykırı davranıyor. Mahpusların haftalık 10 dakika telefon ile görüşme hakkı varken, adli suçlardan tutuklu kişilerin 20 dakika görüşme hakkı var. Cezaevlerinde görüntülü aramadan adli tutuklular faydalanırken, siyasi tutuklulara bu hak tanınmıyor. Kapalı görüşlerde bir tutuklunun görüşeceği kişi gelmemesi durumunda bu görüşme hakkı telefon hakkına ekleniyor. Adliler bu haktan yararlanırken, siyasi tutuklulara bu hak verilmiyor. Yaşanan hak ihlallerine ayrımcılık eklenerek daha da arttırılıyor. Bu ayrımcılık ile tutuklular üzerindeki tecrit arttırılıyor” diye konuştu.    KADIN TUTUKLULAR   Cezaevlerinde tutulan kadın tutukluların maruz kaldığı “özgün hak ihlalleri” olduğunu belirten Demirel, “Özellikle kadınlar hijyen ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Cezaevi yönetimi bu soruna karşı duyarsız kalıyor” dedi. Ekonomik krizin cezaevlerinde de kendini hissettirdiğinin altını çizen Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tutuklular ihtiyaçlarını aldıklarında çok yüksek ücretler ödüyorlar. Odalarda kullanılan elektrik ücretini kendileri ödüyor. Karşılamakta zorlandıklarını belirttiler."    HASTA TUTUKLULAR    İHD Urfa Şubesi’nin verilerine göre, 1 ve 2 No’lu T Tipi ile Siverek 1 No’lu T Tipi Kapalı cezaevlerinde 5'i ağır 34 hasta tutuklu bulunduğunu, cezaevlerinde hak ihlallerine maruz kalan kesimlerin başında hasta tutuklular olduğunu dile getiren Demirel, “Hasta tutuklular ATK’nin hukuksuz raporları nedeniyle cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor” dedi. Cezaevi ziyaretlerinde Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 67 yaşındaki hasta tutuklu Bazo Yılmaz ile görüştüğünü belirten Demirel, “Bazo Yılmaz ile ben görüştüm. Kendisi ileri derece Kronik Obstrüktif Akciğer (KOAH) hastasıdır. Görüşmeye geldiğinde 2 dakika nefes nefese kaldı ve konuşamadı. El kol hareketleri ile iletişim kurmaya çalıştı. Biraz dinlendikten sonra zorlanarak biraz konuşabildi. Durumu ağır, acil tahliye edilmesi gerekir. ATK hukuksuz bir şekilde hakkında ‘cezaevinde kalabilir raporu’ vermiş. Biz Yılmaz'ın cezaevinde kalamayacağını yerinde gözlemleyerek tespit ettik” ifadelerini kullandı.    ‘ÇÖZÜM SİYASİ ATMOSFERİN DEĞİŞİKLİĞİ’   Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un da ATK raporları ile cezaevinde tutulmaya devam edildiğini hatırlatan Demirel, devamında şunları söyledi: “Cezaevinde yaşanan sorunlar yeni değil. Cezaevi yöneticileri sorunları bitirmek yerine, arttırıyor. ÖHD olarak buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Sorunlar son buluncaya kadar yetkilileri göreve davet edeceğiz. Sorunların çözümü siyasi atmosferin değişmesinden geçer.”   MA / Emrullah Acar