Ürküt: Tutukluluk devamı işkenceye dönüştü 2022-04-07 18:36:50   ANKARA – Kobanê Davası’nda tutukluluk devam yönünde mütalaa veren savcının kararına dair konuşan HDP RTÜK Üyesi Ali Ürküt, “Mahkeme periyodu büyük bir zulüm, tutukluluk tam bir işkenceye, peşin cezalandırmaya dönüştü” dedi. DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması yedinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü. Duruşma verilen aranın ardından tutuklu HDP Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Ali Ürküt’ün tutukluluğa dair beyanlarıyla sürdürdü. Duruşma da 4 ve 5 Nisan tarihinde dinlenen tanıkların beyanlarının duyumlardan oluştuğunu belirten Ürküt, “Arkadaşlarımız ifade vermeden tanık dinlenmesi zaten hukuksuzdur. Bellidir tahliye karşılığında HDP üzerinden ifade vermiş. Hikaye anlattı. Kendi özgürlüğü için başkalarına iftira atmayı, yorum yapıyor. 14 yıl örgütte kalmış, eline silah almamış orada akademik çalışma yapmış. Mahkeme periyodu büyük bir zulüm, tutukluluk tam bir işkenceye, peşin cezalandırmaya dönüştü” dedi.  ‘MAHKEME PERİYOTLARI İŞKENCEYE DÖNDÜ’ Mahkeme periyotlarının cezaevinde kalmalarına rağmen işkenceye dönüştüğünü, olağanüstü bir şekilde yürütülmeye çalışıldığını söyleyen Ürküt, “Hastaneye gitmeyelim mi? Hastaneye gittiğimiz zaman vay efendim duruşmaya geliyor. Son Kaşıkçı meselesi de Türkiye’deki hukuk açısından tuz, biber oldu. Arabistan’la karşılıklı menfaatler açısından Türkiye’den gönderildi. Vatandaşın yüzde 67’si yargıya güvenmiyor” diye konuştu.  ‘HAYALİ SENARYO BAHTİYAR ÇOLAK’A KABUL ETTİRİLDİ’ 1991 yılında Kulp’ta güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu 7 kişinin öldüğü davanın 30 yıl devam ettiğini aktaran Ürküt, “Bu işin merkezinde siyaset var. Çözüm süreci vardı. Silahlar susmuş, insanlar hayatını kaybetmiyordu. Siyasi iktidar barış meselesinin kendisi için fayda getirmediğini görünce yeni ittifaklar kurdu. İlk etapta dokunulmazlıkların kaldırılması, eşbaşkanların tutuklanmasıyla sürdü. Sonrasında 6-8 Ekim’e dair 6 yıl sonra dava açıldı. Bir senaryo çizildi, savcı görevlendirildi. Delil aranmaya başlandı, iddianame derken; bu çocukların dahi inanmadığı senaryonun mahkemeye sevk edilmesiydi. Özel savcı İzmir’den geri getiriliyor. Bir 22. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti var. O dönem Bahtiyar Çolak hakkında bir soruşturma var ama buna rağmen en hukuksuz, hayali senaryo ile hazırlanan iddianame önüne konuluyor. Bahtiyar Çolak’ın durumu biliniyor, hakkında soruşturma var. Herhalde şöyle oluyor; Birilerine bir takım işler yapmak için ya ödüllendirme ya da tehdit uygulanıyor. Bu senaryo sahiplerinin işine yaramadı. Bu baskı, demokratik siyaseti tasfiye operasyonları olmasaydı iktidar bugün bu hale gelmezdi” ifadelerini kullandı.  ‘İŞKENCEYE SON VERİN’ Ürküt, HDP’nin MYK toplantılarına MYK üyesi olmayan kimsenin katılamayacağının altını çizdi. Seçilmiş organların kendi görev ve sorumlulukları olduğunu dile getiren Ürküt, “Ortada fail yok ama bizi azmettirme ile suçluyorsunuz. Faille azmettiricinin birlikte yargılanması gerekir ama böyle birşey yok. Sizde belli ki baskı altındasınız. Sizde bunun altından kalkamazsınız. Tanıklarında birşey söylediği yok. Hayali şeylerle burada tutuluyoruz. Delil karartma diye birşey yok. Delil yok neyi karartacağım. Kaçma şüphesi hukuki değil. Bir yıldan fazladır hukuksuz bir şekilde tutukluyuz, bu işkenceye son verin” şeklinde konuştu.  Duruşma yarın saat 10.00’da Sincan Cezaevi’nde devam edilecek.