ÖHD: Sağlık çalışanları emeğinin karşılığını alamıyor 2022-03-30 15:42:11   İSTANBUL - Salgın sürecinde sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunları raporlaştıran ÖHD İstanbul Emek Komisyonu, sağlık çalışanların emeğinin karşılığını alamadığını belirtti.    Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Emek Komisyonu, salgın döneminde sağlıkçılarının yaşadıkları sorunlara dair hazırladıkları “Sağlık Emekçilerinin Pandemi Dönemi Çalışma Koşulları” adlı raporu açıkladı. Açıklamaya ÖHD İstanbul Şubesi Eş Başkanı Esra Erin’in yanı sıra çok sayıda hukukçu katıldı.   Raporu açıklayan ÖHD Emek Komisyonun üyesi Didare Hazal Sürmeli, vakaların görüldüğü 11 Mart 2019 tarihinden beri sağlık çalışanlarının salgınla mücadelede etkin olarak mücadele ettiğini kaydetti. Sürmeli, sağlık alanında çalışan farklı branşlardaki meslek gruplarından 78 kişiyle yapılan görüşmelerin neticesinde İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinden sağlık emekçilerine ulaşıldığına dikkat çekti.   ÜCRETLER    73 sağlık çalışanın yanıtlamayı tercih ettiği sorulara ilişkin verileri paylaşan Sürmeli, katılımcılardan yüzde 13,7’sinin 3 bin 500 ile 5 bin TL aralığında, yüzde 41,1’inin 5 bin ile 7 bin 500 TL aralığında, yüzde 35,6’sının 7 bin 500 ile 10 bin TL arasında, yüzde 9,6’sının 10 bin TL ve üzeri ücret aldığı bilgisini paylaştı.   HAFTALIK ÇALIŞMA SAATLERİ    Haftalık çalışma süreleri ile ilgili soruya ise 74 kişinin cevap verdiğini ifade eden Sürmeli, yüzde 2,7’si 20 saat-40 saat, yüzde 74,3’ü 40-60 saat, yüzde 21,7’si 60-72 saat, yüzde 1,3’ünün ise 136 saat çalıştığını söyledi. Sürmeli haftalık çalışma süresi ve alınan ücret dengesizliğine dikkat çekerek, sağlık çalışanlarının çok büyük çoğunluğunun günde ortalama 8-10 saat çalıştığını, maaş dağılımı incelendiğinde ise sağlık çalışanlarının büyük bir kısmının 5 bin -7 bin 500 TL karşılığında çalışını kaydetti.   ÇALIŞMA KOŞULLARI   Sağlık emekçilerinin çok büyük kısmının emeğinin karşılığını alamadığına vurgu yapan Sürmeli, “Bunun devamında gelen pek çok sosyo-psikolojik sorunla da tek başlarına mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Çalışma koşullarına ilişkin sorulan sorulara ilişkin verilen yanıtlarda yüzde 41,3’ü (31 kişi) çalışma koşullarının salgınla değişmediğini düşünürken yüzde 58,7’lik kısım (44 kişi) koşullarının salgınla değiştiğini düşünmektedir. Çalışma koşullarının değiştiğini düşünen 44 katılımcıdan 18 kişi ise çalışma koşullarında artma olduğu yönünde açıklamada bulundu” şeklinde konuştu.   HASTALIK KAPMA RİSKİ ALTINA ÇALIŞMAK   Sağlık koşullarının giderek kötüleştiğini vurgulayan Sürmeli, şöyle devam etti: “Sağlık çalışanları,  cerrahi hastalara acil yatış yapılması ve pcr testi beklenmeden ameliyata alınmaları gerekliliği, günlük hasta sayısının artması, kişisel koruma önlemlerinin alınmaması, hastalanan çalışanlar yerine mesaiye kalma zorunluluğu, düzensiz, adaletsiz bir ortamda devamlı panik halinde, yorucu, stresli bir ortamda çalışma zorunluluğu pandemi bahane edilerek normal çalışma standartlarının dışına çıkılması, işyerinin sosyal mesafe için elverişli olmaması ve yığılmaların fazlalığı, koruyucu ekipman eksiği yaşanması, sürekli hastalık kapma riski altında çalışmak gibi sorunlarla yüz yüze kalıyorlar.”   ANKSİYETE VE DEPRESİF BOZUKLUK   Aile bireyleri ile görüşmelere de değinen Sürmeli, sağlık çalışanlarının özlem ve yalnızlık nedeniyle anksiyete ve depresif bozukluk semptomları gibi birçok rahatsızlık gösterdiklerini ifade etti. Karantina izolasyon durumlarının kötüye kullanılması, ev içi izolasyon gibi sebeplerle sosyal hayatın son bulmasına yol açıldığını aktaran Sürmeli, “ Katılımcıların yüzde 72,4’ü, Covid-19 salgını süresince depresyon, anksiyete, tükenmişlik sendromu, sosyal fobi vb. psikolojik rahatsızlıklar yaşadığı, yüzde 27,6’sı ise bu tür psikolojik rahatsızlıklar yaşamadığını ifade ediyor” dedi.    PANDEMİ SÜRECİNDE İSTİFA   Sürmeli, sağlık çalışanlarının yüzde 58,7’sinin pandemi sürecinde istifa etmeyi en az bir kere düşündüğünü belirtti. Sürmeli, “ Çalışanların yüzde 41,3’ü istifa etmeyi düşünmediğini,  yüzde 97,4’ü ise Covid 19’un meslek hastalığı olarak sayılması gerektiğini düşünürken yüzde 2,6’lık kısım ise covid-19’un meslek hastalığı olarak sayılmaması gerektiğini belirtiyor” diye ifade etti.   MESLEK HASTALIĞI SAYILMAMASI   Kovid-19’un meslek hastalığı olarak sayılmamasının katılımcıların yaşamlarına etkisine işaret eden Sürmeli, şu bilgileri paylaştı: “Herhangi bir güvence içinde hissetmeme hastalık belirtileri taşımaya rağmen çalışma, çalışma motivasyonunda düşüş, toplumun geleceğine dair endişe duyma, görevi başında salgından kaynaklı vücudunda hastalık sebepli hasar kalan ya da hayatını kaybeden kişilere hakkının verilmemesi ile ilgili bir sorunlar yaşanıyor.”   ÖLÜM KORKUSU VE BASKI   Katılımcıların salgın sürecinde yaşadıkları en büyük sorunun fazla çalışmak olduğunu aktaran Sürmeli, sağlık çalışanlarının idari amirlerden sürekli baskı gördüğünü, yeterli psikolojik ve sosyal desteğin sağlanmaması, saygısızlık yapılması gibi sorunların yanı sıra ölüm korkusu yaşadıklarını da dile getirdi.