Başûrlu gazeteciler, KDP'nin baskılarını anlattı 2022-03-30 09:13:24 HABER MERKEZİ - Süleymaniye, Mahmur ve Şengal'de zor şartlar altında mesleği sürdüren gazeteciler, "KDP'nin kontrolünde olan yerler bizlere tamamıyla yasak. Ama bu baskılar bizleri yıldıramayacak" dedi. Federe Kürdistan Bölgesinde gazetecilerin haklarının ve çalışma alanların en fazla daralttığı ve kısıtlandığı bölgelerden biri. Bölgede her gün tehdit, gözaltı, tutuklama ve engellemelerle karşı karşıya kalan gazeteciler çalışmakta zorluk yaşıyor. Kürdistan Gazeteciler Sendikası Birliği'nin 2020 yılında yayınladığı rapora göre, 365 gazeteci ve 47 medya kuruluşuna karşı 138'den fazla ihlal  yaşandı. Raporda bu ihlallerden bazılarının ise; gözaltı, tutuklama, haber takibinin engellenmesi, medya kuruluşlarına uygulanan sansür olduğu belirtildi.    Bölgede geçen yıl hükümete karşı yapılan protestolarda yaklaşık 70 eylemciyle birlikte gazeteciler de gözaltına alınarak tutuklandı. Birçoğu kefaletle serbest bırakıldı, ancak hala bölgede 20'yi aşkın gazeteci cezaevlerinde tutuluyor. Halkı gerçeklerden haberdar eden muhalif basının ise Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) kontrolü altında bulunan bölgelere girişleri engelleniyor.    Süleymaniye, Şengal Özerk Bölgesi ve Mahmur Mülteci Kampı zor şartlar altında çalışan gazeteciler, KDP bölgesinde karşılaştıkları baskı, engelleme ve tehditleri ajansımıza değerlendirdi.      'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANIYOR'   Federe Kürdistan merkezli Rojnews'in Süleymaniye muhabiri Berhem Letîf, mevcut hükümetin gerçekleri ortaya çıkartan özgür basından korktuğu için saldırılarını daha da yoğunlaştırdığını ifade etti. "Aslında burada genel siyasi atmosfer neyse basına yaklaşım da odur" diyen Letîf, "Ekonomi, siyasi ve toplumsal sorunlar kuşkusuz özgür basın üzerinde de etki yapıyor. Bunun yanı sıra gözaltı, tutuklama, engelleme ve şiddetle karşı karşıya kalıyoruz. Basın özgürlüğü burada ciddi şekilde kısıtlanmış. İktidara yakın olan ve onların isteğine göre haber yapan basına karışmıyorlar. Ama bizlere karşı her türlü sansür ve engellemeleri yapıyorlar. Mevcut hükümet özgür basına geri adım attırmak istiyor. Yolsuzlukları ve hırsızlıkları ortaya çıkmasın diye bizlere dönük saldırılarını her gün daha da yoğunlaştırıyor. Ancak özgür basın özgür bir fikir üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü için ne kadar engel olursa olsun çalışmalarını sürdürecektir. Bunun önüne de hiçbir güç geçemeyecektir. Engellemeler, tutuklamalar ve gözaltılar var ama bizlerde de bir özgür basın iradesi var. Ve gerçeklerin halka ulaşmasına engel olamayacaklardır" dedi.   'DUHOK VE HEWLÊR BİZE YASAK'   Gazeteci Berhem Letif, bölgede birçok kente girişin kendilerine kapatıldığının bilgisini paylaşarak, "Duhok ve Hewlêr'in kapıları özgür basına kapalı. İktidara yakın medya kuruluşları dışında herhangi bir gazetecinin orada çalışmasına izin verilmiyor. Buralara gidip haber yapmak isteyen bir sürü gazeteci var. Ama KDP buna izin vermiyor. Mesela 23 Nisan 2021 yılında Türkiye Zap, Avaşîn ve Metîna'ya dönük 306 defa kimyasal silah kullandı. Ama KDP bizim bu bölgelere gidip araştırma haberleri yapmamıza izin vermiyor. Aslında KDP açık bir şekilde burada gazeteciliğin yapılmasını yasaklıyor. İki defa haber takibinde gözaltına alındım. Gözaltına almadığımız zaman da fotoğraf makinelerimiz, kamera ve telefonlarımıza el konuluyor. Bazen haber siteleri bile hiçbir gerekçe gösterilmeden kapatılıyor. Ama bütün bunlara rağmen büyük bir mücadeleyle gazetecilik faaliyetlerimizi sürdürüyoruz" dedi.    'GAZETECİLERİN GÜVENLİĞİ YOK'   Gazeteci Berhem Letif, bölgede gerçekleri aktarmanın risk olduğunu dile getirerek,"Üniversite öğrencilerinin protestolarını takip ederken gözaltına alındım ve 2 günlük bir gözaltı sürecim oldu. O zaman bütün materyallerime el konuldu, 4 ay geçti ama halen eşyalarım bana verilmedi. Bu şekilde bizleri yıldırmak istiyorlar. Ama bu uygulamalar sadece onlara zarar veriyor. Özgür basın iradesi bir kameraya el konularak teslim alınamaz. Bizleri bu şekilde yıldıramayacaklardır. Hiç bir güç özgür basını susturamaz" diye konuştu.   'SALDIRILARA RAĞMEN...'   Mahmur kampında gazetecilik yapan Armanc Herekol da zor şartlar altında çalıştıklarını hatırlatarak, "KDP bizim burada çalışma yürütmemize izin vermiyor. Hewlêr ve Duhok'a gitmeyi bir kenara bırakın bizlerin kampın içerisinde bile gazetecilik yapmamıza izin verilmiyor. Ancak bizler yaşananları görmemezlikten gelemeyiz. Burada ne yaşanıyorsa onu aktarıyoruz. Bunları açığa çıkartmak ve duyurmak KDP'nin işine gelmiyor. Bu yüzden her seferinde bizleri hedef haline getiriyorlar. Uluslararası hukuka göre, gazetecilerin her yere gidip gazetecilik yapma hakları var. Ama maalesef ki burada öyle bir şey mümkün değil. Bütün saldırılara rağmen bizler gazetecilik faaliyetlerimizi daha çok güçlendiriyoruz. Kürdistan toprağını parça parça satanları teşhir edeceğimizi biliyorlar. Bu yüzden bize yol verilmiyor. Mahmur üzerinde ki ablukayı gösterdiğimiz için engelleniyoruz. Ama bütün saldırı ve baskılara rağmen bizler gerçekleri yazıyoruz ve halka ulaştırıyoruz" diye belirtti.    'KURŞUNLARIN ALTINDA GERÇEKLERİ YAZIYORUZ'   Şengal'de gazetecilik yapan Xelil Şengalî, her haber takiplerinde Irak hükümeti ve KDP asayişinin kurşunlarının hedefi olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Özelde Şengal genelde de bir bütün bölgede gazetecilere dönük saldırılar çok arttı. Ama tabi Şengal'in durumu biraz daha farklı. Çünkü Şengal'in içerisinde bir askeri güç var. Bu yüzden de gazetecilik faaliyetlerimiz sürekli olarak engelleniyor. Şengal'de birçok gazeteci haber takibinde kurşunların hedefi olarak yaşamını yitirdi. Bunlar da KDP ve Irak Hükümetinin sıktığı kurşunlarla katledildi. Bunlardan biri de gazeteci Nujiyan Erhan'dır. Bu saldırılar şuan bile halen devam ediyor. Sinûnê de bir haber takibindeyken gözaltına alındım ve malzemelerime el konuldu. Birçok eylem ve etkinlikte hedef olarak gösterilip kurşunlandık. Onların o gerçek yüzünü göstermeye devam edeceğiz."    'KAMERAMIZ GERÇEĞİMİZDİR'   Şengal üzerindeki saldırıların gazetecileri olumsuz etkilediğini sözlerine ekleyen Şengalî, sözlerini şöyle tamamladı: "KDP'nin askeri noktalarının olduğu yerlerden geçemiyoruz. Onların kanunları, 'Ya bizim istediğimiz gibi haber yapacaksınız ya da burada haber yapma hakkını sizlere vermeyeceğiz' diyor. Ama şunu iyi bilsinler ki bizim kameramız, fotoğraf makinemiz gerçeğimizdir. Êzidîleri köleleştirmek istiyorlar. Ama bizler onları haberlerimizle teşhir ederek buna müsaade etmeyeceğiz. Bizlerden korkuyorlar. Onların saldırıları ne kadar artarsa bizler de o kadar güçleniyoruz."    MA / Zeynep Durgut